turbo

cok hizli anlamindaki kelime.

bir sakiz markasi.

soz konusu sakiz markasinin icinden cikan, o zaman ki aklimizla nefis buldugumuz araba resimlerini koleksiyon yapmak bir tutkuya donusmustu benim icin o yillarda.sonra sikilip kardesime verdim hepsini.

motorun egzoz gazi basinci ile hareket alip, motora sogutulmus basincli hava saglayan unite. su an kullandigimiz tip turbo ilk defa fransiz renault firmasi tarafindan kullanilmistir.
kabaca tarifi ile arka arkaya konulmus, hava giris ve cikis delikleri olan iki adet salyangoz formundan olusur. salyangozlarin icindeki pervaneler, ozel alasim bir mil ile birbirlerine baglidir. dort pistonun egzoz cikisi bulusup arka salyangoza girer oradan egzoz cikisina baglanir. motorun hava filtresinden gelen hortum on salyangoza girer oradan intercooler denen radyatore ugrayip pistonlara gider. motor calistigi anda rolanti devrinde iken cikan egzoz gazi arka pervaneye hareket verir ve egzozdan disari cikar. buna bagli olarak on pervane de hareketlenip hava emmeye baslar. motora gaz verilip dolayisi ile egzoz gazi cikisi hizlandirildikca pervane hizi da artarak motora daha fazla basincli hava doldurmaya baslar ve araca harici guc saglar.
temel prensibi, pistonlara yakmalari icin basinc uygulayarak sikistirilmis ve sogutulmus hava saglamaktir. bilindigi gibi soguk hava, sicak hava gibi genlesmedigi icin pistonlara daha fazla hava girecektir.

turbo kullanimindaki onemli bir husus, araci istop etmeden once yaklasik on saniye beklemektir. amac turbonun yaglanmasini bekleyip sonraki calistirma aninda turbo milini yagsiz birakmamaktir. sebebi ise fazla performansli tiplerde yuzbin devire kadar cikabilen turbo milinin cevresinden gecen yag cemberinin yuksek devirlerde incelmesidir.
(bkz: turbonun bitmesi)

motorlarda asırı dolum veya besleme ilkesinin almancadaki karsılıgı.
(bkz: supercharge).

çocukken harçlığımızı yatırdığımız sakız markası.içinden araba resimler çıkardı.birden fazla olanları arkadaşlarla takas yapardık.güzel bir kolleksiyondu o yaşlar için.hey gidi günler...

motorlar normalde atmosferdeki basınçla çalışır. yani, dışarıdaki hava alınarak motora verilir ve yanma odasında yakıtla karıştırılarak yanma sağlanır. bu durumda, yanma verimliliği bakımından belli bir hava yakıt oranı gözetildiğinden hacmi arttırmadan daha fazla güç elde etmek için basınçlı hava verilir. bu sayede, yanma odasına normalden daha çok hava, ve buna bağlı olarak daha fazla yakıt verilir. turbonun basıncına göre alınan güç de artar. düşük turbo basıncı daha yumuşak bir kullanım sağlar ve motorun parçalarını daha az yorar. yüksek turbo basıncıyla çalışan motorların genel olarak daha sağlam yapılması gerekir. turbo motorlar genelde aynı güçteki daha yüksek hacimli motorlara göre daha az yakıt tüketir ve tork değerleri de daha iyidir. ayrıca atmosferik emmeli motorlara göre torku daha düşük devirlerden itibaren sunarlar. bazı üreticiler turbo sistemlerine kompresör adını vermektedir. bu sistemde ise doğrudan krank miline bağlı olarak çalışan basınçlı hava sistemi sayesinde motorda rölantiden itibaren daha yüksek güç ve tork elde edilir.

türkiye jokey kulübü yarışlarında hangi ayakta koşuyor olursa olsun tek yazabileceğiniz kadar garanti bir attır. muhteşemdir süperdir.

(bkz: benim de kıçıma turbo taksanız ben de garanti koşarım)