1948 yilinda istanbul’da dogdu. ses dergisinin yarismasinda birinci secilerek. sinemaya girdi (1971). solan bir yaprak gibi filmiyle oyunculuga basladi
tarık akan
gercek ismi tarik uregul’dur.
su anda film cekse o kadar siritmayacak olan ama 80lerde turkiyenin boy ortalamasi 1,60 iken diger insanlarin yaninda at sikine konmus sinek gibi duran insan..
"anne kafamda bit var" adinda bir de kitap yazdi.
yagli, soldan saga tarali duz saclari olan degisk bi tip... genelde sarisin ve ondan yetenekli bayan sinema sanatcilariyla filimler yapmistir... hale soygazi ve filiz akin unutulmaz partnerlari... filmlerini seslendiren seslendirme sanatcisinin yatip kalkip bes vakit duacisi olmasi gerekir... gercek sesini duydugumda ugradigim hayal kirikligini anlatamam... hababam sinifindaki tiplemesi ve tabi seslendirmesi favorimdir...
en meshur tiplemesi damat ferit’tir.
gercek adi : (bkz: tarık üregül)
türk filmlerinde rahmetli (bkz: pekcan koşar) seslendirmiştir bu sanatçımızı.
"gözyaşlarımı ağabeyimden saklamaya çalıştım, dışarıya baktım. sokaklardan, caddelerden geçiyorduk. bir sürü araba üst üste insanlar, kalabalık...herkes birbirinin yaşamından habersiz., bir yol tutturmuş gidiyordu. kimse kimsenin umurunda değildi; kimse böyle bir çaba içinde de değildi. derin bir nefret duydum....”
sadece iyi bir oyuncu değilmiş, “anne kafamda bit var” isimli kitabı, onun hayatı da nasıl oynadığını anlatıyor.
sadece iyi bir oyuncu değilmiş, “anne kafamda bit var” isimli kitabı, onun hayatı da nasıl oynadığını anlatıyor.
gelmiş geçmiş en yakışıklı oyuncu ve jön.
anne kafamda bit var isimli kitabini bir solukta okudugum ve bunlari yasatanlara nefretimi kustugum, karizmatik, örnek alinasi, asik olunasi güzel insan.
oynadığı türk filmlerinin %90’ında adının ferit olduğu sırık şahsiyet
bugun annesini kaybeden turk sinemasinin gelmi$ gecmi$ en ba$arili aktorlerinden.
şimdilerde anne ya da anneannelerimiz olarak görevini yerine getiren güzide bayanlarımızın zamanında çantalarını, fotoğrafları ile pek meşgul etmiş, iri yarı; harbi yakışıklı 1949 doğumlu, gerçek ismi tarık üregül olan, 80’lere kadar bol bol, yeşilçam’ın hoş bayanlarına aşık adaylık yaparken, 80’lerle birlikte bırakmış olduğu bıyığı ile bambaşka bir hissiyata bürünen şahsiyet. yine de, böyle büyük oyunculara sahip olmak bile gururlandırır insanı.
çocuk yaşta elime geçen bir dergide ’ilk seksimi yaptığımda benden büyük biriyle yaptım. genelevler hep komik geldi bana. nedir, bir fahişe ile birlikte olacağına kasaptan et al onu ısıt, aynı işi görür.’ gibi bir takım cümlelerini okuduğum kişi. yok nasıl bir röportajsa, ne lanet bişeyse hala çıkmamış aklımdan. okumayı da yeni sökmüştüm; ’ali topu at’ ’oya topu tut’ ’tarık kasaptan et al’ şeklinde okuma fişlerim varmış gibi hissediyorum kendimi...
yilmaz guney ile yolu kesistikten sonra dunyanin ferit ten ibaret olmadigini anlamis sanatcidir ve kendisi icin o andan sonra hicbir sey eskisi gibi olmamistir.
yaşlanmasına rağmen bazı fonksiyonlarının halen çalışıyor olması muhtemel olan yakışıklı.
deniz gezmiş’in uğrunda yaşamını yitirdiği davanın ne olduğunu hatırlayan ve topluma hatırlatan sanatçı.
“eskiden kenan evren’in adı her yerde vardı. şimdi hiçbir yerde yok. ama şimdi baktığım zaman recep’in adı her yerde. o da bir gün olmayacak hiç bir yerde.”
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?