gözlerim doluyor,
salya sümük olacağım gibi ama daha var.
sen gittin,
odama bir kutu aldım sinek savar.
halbuki
seninleyken yetmiyordu ayı kovar.
güzel günlerdi
aldatıldım olamaz mı ne var?
üç gün sürdü ilişkimiz
daha kısa sürenleri de var.
değmezmiş diyeceğim
kelime israfına ne gerek var.
kim açmış bu başlığı
akıl fikir var.
sevgiliden ayrılıp bir s..e benzemeyen şiiri kim yazar.
sevgiliden ayrılıp bir sike benzemeyen şiir yazmak
herkesin başına gelen durumdur genelde bir kaç ayda bir yada yılda bir yazılır ilk yazıldıgında anlam yüklü oldugunu okuyanların gözlerinin yaşartığını düşünürsün ama sonra dönüp baktıgında tırtın önde gideni olduğunu kafiye ve yazım hatalarıyla dolu olduğunu anlarsın.
e her terkedilen sair bu memlekette.
agzinin domalisindan
omer diyecegin belliydi
tipki bu is bitti diyisin gibi
yatsin bebegim iliskimiz
tipki osasunanin kuponunmuzu yatirisi gibi
koymaz bana bu uzuntuler
sen olmazsan
elbet bulunur baska asifteler
yoklugunda bana avuc ici
kadar mutluluk yetti
teens for cash indirmekten
kotam doldu gitti
yok ettin dag gibi bir adami
cinlasin kulaklarin
duydugun zaman adimi
dolanir dururum su ankarada
beyhude girer cikarim ortamlara
deli oglan ucurulan akillan artik
birak bu isleri calis azicik
principles of thermodinamic
omer diyecegin belliydi
tipki bu is bitti diyisin gibi
yatsin bebegim iliskimiz
tipki osasunanin kuponunmuzu yatirisi gibi
koymaz bana bu uzuntuler
sen olmazsan
elbet bulunur baska asifteler
yoklugunda bana avuc ici
kadar mutluluk yetti
teens for cash indirmekten
kotam doldu gitti
yok ettin dag gibi bir adami
cinlasin kulaklarin
duydugun zaman adimi
dolanir dururum su ankarada
beyhude girer cikarim ortamlara
deli oglan ucurulan akillan artik
birak bu isleri calis azicik
principles of thermodinamic
bir sike benzemeyen bir şiir yazmak geçti aklımdan. çok da afilli oldu, böyle sayısız kıta, alttan üste okusan anlamlı, üstten alta okusan anlamlı, böyle şuh, biraz salak. işte idare eder. ilk 8 mısrası şöyleydi:
senden ayrıldım oldum terliksi
bıraktığın gibi duruyor yemedim hala o cipsi
işe yarayacak aslında bir anırsam
sen bi bakteriydin ahmet sanırsam
ama yine de sen gidince oldum göt
çözmek için kafayı yediğin sorunun cevabı dört
senden sonra tepti beni bir eşşek
yalasın seni karaşimşek
şimdi bu şiir böyle gitti, uykum geldi bıraktım. aldım elime, bir yerde hata yapıyorum dedim, hatayı bulamadım. sanırsam, eşşek teptikten sonra götümde oluşan hasarı "göt" olmamla fazlaca bağdaştırınca, bir göt var bende benden içeri moduna girdim. he zaten şiiri yazarken kadir çelikin objektifi sunarkenki o surat ifadesi bir an olsun gitmedi gözümün önünden. ben ki, müthiş cazibesiyle muhterem nurunun omuzuna gururla elini atmış beyaz takım elbiseli bir müslüm babadan farksız olmam gerekirken, şiirden gelen kötü kokulardır kafamdaki soru işaretlerinin sebebi.
aman allah belamı versin zaten benim böyle sürekli sürekli, periyodik. götüm babalara gelmekle kalmamış, yetmemiş ben de olmuşum aynısından. ben ne yaptım peki bu şiirden sonra? durdum mu yerimde azıcık? kabullendim mi vaziyetimi? mümkün değil. dünya durur ben durmam. anasının sikildiğini öğrenen bir emrah misali koşarken sokaklarda geldim mi ben onun aklına? işte iğrençliğim ve bugüne kadar ludi dendiğinde akla sadece ve sadece hemzemin kelimesinin gelişi ayrı, apayrı bir konu zaten. onu anneme sormuştum, insan hemzemin olmaz hemzemin doğar dedi.
rahatsız eden, güzide şiirimi yazarken aynı zamanda ajdar anıka şarkı sözü yazıyor gibi bir psikolojide olmamdı. onu önemsemedim pek, ben ki sikin allahı olmuşum ayrıldıktan sonra, ne yazar.
bir mastürbatif gecenin sabahında arkadaşımı aradım. şiirin devamını okudum:
bende kaldı sevgilimin ceketi
bekliyorum yine de ben o iti
burnumun kenarında yara var
tutulduğum sana kornişon hıyar
akıyorum olum azar azar
unutunca seni keseceğim bir davar
recep ivedik e gittik senle romantik olsun diye
razı gelmedin orta boy bir patlamış mısıra
koltuğa gömülüşün hala aklımda
o an benim de sana gömesim geldi
şimdi bindiğim tren
o tren mi
başkası mı
hasretinden sayısal loto kuponları eskittim
1 bile tutturamadım
hayatımdaki tek rakam 31
bir kere ayrıldınmı biter dediler yalan
evet ben sana şu an koymak istiyorum arkadan
karnım ağırıyor bulgur pilavından
gittin gideli bütün bulgurlar çorumlu
çorum dan bulgur çıkıyo muydu
papaz olasım var kimi zaman
terkettiğin gün sen beni
iki cetvel bir gönye üç pergel yedim
üzüldüm varya sor niye
bir gün biz de alarko kombi olabilirdik
ahmeeeaaaaağğğttt nieağğğğğğğğ gittiiiiaaaaaağğğnnnn!
yazmış olduğum bu güzide şiirin her bir harfi tek tek sikilmiştir. yine de taptaze, ilk günkü gibi. ben ki profilo reklamlarındaki babayı yiyen beyaz eşyalar gibi, o mastürbatif gecenin sabahında sahilde boylu boyunca uzanmış kıllı yumak, original 501 t-shirtlü o elemanı canım çekti ya, yanarım da ona yanarım.
ne lan bu!
yazmadım bir daha şiir miir, ayrılığı ayrı sikiyim, şiiri ayrı..ama en çok beynimi sikiyim. ben bu şiiri arkadaşımın tavsiyesi üzerine fonda nikah masası müziğiyle okudum. isteyene yollarım diyecem de, bu iğrençlikten dolayı hayata küsmenizi istemem. evet.
senden ayrıldım oldum terliksi
bıraktığın gibi duruyor yemedim hala o cipsi
işe yarayacak aslında bir anırsam
sen bi bakteriydin ahmet sanırsam
ama yine de sen gidince oldum göt
çözmek için kafayı yediğin sorunun cevabı dört
senden sonra tepti beni bir eşşek
yalasın seni karaşimşek
şimdi bu şiir böyle gitti, uykum geldi bıraktım. aldım elime, bir yerde hata yapıyorum dedim, hatayı bulamadım. sanırsam, eşşek teptikten sonra götümde oluşan hasarı "göt" olmamla fazlaca bağdaştırınca, bir göt var bende benden içeri moduna girdim. he zaten şiiri yazarken kadir çelikin objektifi sunarkenki o surat ifadesi bir an olsun gitmedi gözümün önünden. ben ki, müthiş cazibesiyle muhterem nurunun omuzuna gururla elini atmış beyaz takım elbiseli bir müslüm babadan farksız olmam gerekirken, şiirden gelen kötü kokulardır kafamdaki soru işaretlerinin sebebi.
aman allah belamı versin zaten benim böyle sürekli sürekli, periyodik. götüm babalara gelmekle kalmamış, yetmemiş ben de olmuşum aynısından. ben ne yaptım peki bu şiirden sonra? durdum mu yerimde azıcık? kabullendim mi vaziyetimi? mümkün değil. dünya durur ben durmam. anasının sikildiğini öğrenen bir emrah misali koşarken sokaklarda geldim mi ben onun aklına? işte iğrençliğim ve bugüne kadar ludi dendiğinde akla sadece ve sadece hemzemin kelimesinin gelişi ayrı, apayrı bir konu zaten. onu anneme sormuştum, insan hemzemin olmaz hemzemin doğar dedi.
rahatsız eden, güzide şiirimi yazarken aynı zamanda ajdar anıka şarkı sözü yazıyor gibi bir psikolojide olmamdı. onu önemsemedim pek, ben ki sikin allahı olmuşum ayrıldıktan sonra, ne yazar.
bir mastürbatif gecenin sabahında arkadaşımı aradım. şiirin devamını okudum:
bende kaldı sevgilimin ceketi
bekliyorum yine de ben o iti
burnumun kenarında yara var
tutulduğum sana kornişon hıyar
akıyorum olum azar azar
unutunca seni keseceğim bir davar
recep ivedik e gittik senle romantik olsun diye
razı gelmedin orta boy bir patlamış mısıra
koltuğa gömülüşün hala aklımda
o an benim de sana gömesim geldi
şimdi bindiğim tren
o tren mi
başkası mı
hasretinden sayısal loto kuponları eskittim
1 bile tutturamadım
hayatımdaki tek rakam 31
bir kere ayrıldınmı biter dediler yalan
evet ben sana şu an koymak istiyorum arkadan
karnım ağırıyor bulgur pilavından
gittin gideli bütün bulgurlar çorumlu
çorum dan bulgur çıkıyo muydu
papaz olasım var kimi zaman
terkettiğin gün sen beni
iki cetvel bir gönye üç pergel yedim
üzüldüm varya sor niye
bir gün biz de alarko kombi olabilirdik
ahmeeeaaaaağğğttt nieağğğğğğğğ gittiiiiaaaaaağğğnnnn!
yazmış olduğum bu güzide şiirin her bir harfi tek tek sikilmiştir. yine de taptaze, ilk günkü gibi. ben ki profilo reklamlarındaki babayı yiyen beyaz eşyalar gibi, o mastürbatif gecenin sabahında sahilde boylu boyunca uzanmış kıllı yumak, original 501 t-shirtlü o elemanı canım çekti ya, yanarım da ona yanarım.
ne lan bu!
yazmadım bir daha şiir miir, ayrılığı ayrı sikiyim, şiiri ayrı..ama en çok beynimi sikiyim. ben bu şiiri arkadaşımın tavsiyesi üzerine fonda nikah masası müziğiyle okudum. isteyene yollarım diyecem de, bu iğrençlikten dolayı hayata küsmenizi istemem. evet.
bir sike benzeyen şiir yazmaktan daha iyi olan bir eylemdir.
güzel bir başlık; sik, sevmek, şiir, ayrılık gibi kelimeler bir arada çok uyumlu olmuş. evet küfür toplumsal bir norm artık. küfür etmeyeni adam yerine koymuyoruz ama severken de küfür ediyoruz, ayrılırken de küfür ediyoruz, şiir yazamasak da bunu denerken bile küfür ediyoruz? niye yapıyoruz acaba bunu? acaba kendimiz "bir sike" benzemiyoruz da ondan mı? ya da kendimizi ifade etmek için kullanabileceğimiz en doğru kelime "sik" de ondan mı?
şiir yazma yeteneği olmayan ama sevebilen bireyin başına gelen olaydır. seversin ama bunu kendine bile ispatlayamazsın.
ceyhun yılmaz denen .. varlığın pek sık yaptığı (yapmakla kalmayıp bir de yayımladığı) iştir.
zaten başlık s.ke benzeyen şiir yazmak diil ki. s.ke benzemeyen şiir yazmakdenmiş.lütfen dikkat!
şiir yazıldığı an kendini dünyanın en iyi şairi hissettiren gereksiz hareket. zaten zamanla şiirin bi boka benzemediği anlaşılır.
sanırım aneminin essiz sarkısı yeterlidir.
zevkli bir eylemdir . ama sike benzediği konusunda hem fikir değilim.
imkansızdır.
o anda yazılmış, içten kopup gelendir.
bir s.ke benzemediğini düşünen hayatında daha hiç gerçekten s.k görmemiştir.
o anda yazılmış, içten kopup gelendir.
bir s.ke benzemediğini düşünen hayatında daha hiç gerçekten s.k görmemiştir.
gittin...
beni sap gibi bırakıp gittin.
hiç mi anlamı yoktu beraber geçirdiğimiz günlerin?
ulan kaltak! beni sevdiğini söylerken yalan mı söylemiştin?
hani bana hiç yalan söylememiştin..???
önce beynimi meşgul eden bu paradoksu çözeceğim!
ardından sana yaran küfürlerden edeceğim!
ne anan kalacak ne de bacın,
ne sen ne arkadaşın,
durduramayacaksınız beni,
sen kaşındın...
oysa ne güzeldi beraber geçirdiğimiz anlar.
izlediğimiz trenler, yediğimiz krokanlar.
o günden sonra gözlerin hiç doldu mu?
çok merak ediyorum,
seni benden sonra siken oldu mu..?
neyse o konuya girmeyeyim, kalbini kırarım.
benim gözüm hala yaşlı, o günleri anarım.
lan kaltak orospu fahişe! senin burcun kovaydı.
sen çabuk atlattın tabi, bütün yük bana kaldı.
ben ne yapayım ha söyle, zavallı bir balık.
bakakalmıştım arkandan öyle, alık alık...
beni sap gibi bırakıp gittin.
hiç mi anlamı yoktu beraber geçirdiğimiz günlerin?
ulan kaltak! beni sevdiğini söylerken yalan mı söylemiştin?
hani bana hiç yalan söylememiştin..???
önce beynimi meşgul eden bu paradoksu çözeceğim!
ardından sana yaran küfürlerden edeceğim!
ne anan kalacak ne de bacın,
ne sen ne arkadaşın,
durduramayacaksınız beni,
sen kaşındın...
oysa ne güzeldi beraber geçirdiğimiz anlar.
izlediğimiz trenler, yediğimiz krokanlar.
o günden sonra gözlerin hiç doldu mu?
çok merak ediyorum,
seni benden sonra siken oldu mu..?
neyse o konuya girmeyeyim, kalbini kırarım.
benim gözüm hala yaşlı, o günleri anarım.
lan kaltak orospu fahişe! senin burcun kovaydı.
sen çabuk atlattın tabi, bütün yük bana kaldı.
ben ne yapayım ha söyle, zavallı bir balık.
bakakalmıştım arkandan öyle, alık alık...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?