severek ayrılmak

ayrılmayı talep eden tarafın da, bunu kabul eden diğer tarafın da mal olduğunun göstergesi olan bir durumdur nezdimde.

eğer ayrılmayı teklif eden sizseniz ve daha sonra bundan bin pişmanda olsanız dönemezsiniz içinizdeki sevginin farkına vardıgınızda size sadece üzünütler içinde yanmak kalır.

bazen çok sevmek ama olmayacagını yürümeyecegini bilmektir...

misal;
çok kıskançtır sevgili, digerine huzur vermez, dinginle$mez bir türlü ili$kileri. ama çok tutku duyarlar birbirlerine, kökle$mi$ çok öncesine dayanan bir sevgi vardır ortada... ama taraflardan birinin sevgi göstermesi biçimi olarak kıskançlıgı seçip istemeden de olsa digerini kendinden uzakla$tırması severek ayrılıgı getirebilir.

"onu çok seviyorum ama huzur vermiyor bana, biliyorum ki sonu olmyacak. çok canım yanacak, ah içim aglıyor sanki.ne kadar zormu$ bu kararı vermek..."

severek ayrılmak diye bir $ey vardır evet, bir $eyler eksilmeden saygı varken ayrılmak yoluna gidenler olabilir. ha zaten onu göze alamayanlar, sevgi saygı tükeninceye kadar birbirlerine dayanırlar gerisinde de "hayatı zehir etti bana be of!" $eklinde serzeni$ler zuhura gelecektir... en güzeli; bir $eyler eksilmeden noktayı koymak, hayatınızda hep güzel hatırlayacagınız birine sahip olmak dü$üncesiyle gerçekle$en olaydır.

yalan falan degil karde$im, oluyor i$te...

gerçekten birbirini sevmeyi becerememiş iki insanın kocaman yalanından ibaret bir durumdur.

bazen, insanların egolarının ilişkinin egosunun üzerine çıkması olayı.

ayrıldığı kişiye daha büyük bir tutkuyla bağlanmasını sağlar insanın.son bir mektup yazıp gitmek gelir sevenin içinden.son bir mektup...ve ondan sonra sonsuzluk...hep aynı kişiyi sevebilme şansı gelecektir bu yaptığıyla.diğerlerinin ’’ayrıldılar hala onu düşünüyo,ne salak kız’’türü düşüncelerinden uzak,tamamen saf bir sevgi şansı doğacaktır insana.bir daha hiç ayrılmamak üzere bir hayalle birlikte yaşamak...en güzeli bu diye düşünülür.aslında düşündüklerinin ayrılmasıyla hiçbir ilgisi yoktur.sadece onu sevmeyi nasıl sürdülebilirim endişesi vardır o an akılda.sonra azalır bu sadece saçmalamakla kalır seven.ve sonra ayrıldık dişe düşünür ve bitirir her şeyi...

bitti...

önünü görmeden hep geriye bakmaktır.

terkedilmekten çok koyduğunu düşünüyorum zira terkedilince biliyorsunuz ki sevdiğiniz ademkızı sizi sevmiyor ama severek ayrılındığında o da sizi seviyor ve mecburiyet var ,kesinlikle daha kötü.sakınınız bu durumdan,yazıktır size.

bahaneden daha öte zorunlu kalma durumunda diğerlerinin kurabileceği en basit cümledir..ama bilinmez ne yaşanmıştır,anlatılmaz..belki ağlanır belki gülünür.

kim yaşadı ki o anları ne bilir ki..severek ayrılmak,ne kadar da koyarmış meğer..

kabul etmek bazen zordur işte severek ayrılmak aynen böyle bir durumdur..seviyorsan neden ayrılırsın ki?

bazı zamanlar sorulara yanıt alınamaz,işte o zaman bu zaman olsa gerek..

birbirini sevdiğini zanneden iki insanın birbirinden kopmak için ürettikleri bahanedir.

(bkz: severek ayrılalım)

"nuh demek peygamber dememek", "pire icin yorgan yakmak" ve gurur ile ayrilmaz bir butun olan hadisedir. kimileri "cocukluk" yada "aptallik" olarak kabul etse de hala gururlu insanlar varliklarini bir inat ugruna veya sevgilinin agzindan cikan bir cumle yuzunden hic istemedikleri halde iliskilerini bitirerek surduruyorlar.

karşı tarafın sizi sevmediğini öğrendiğinizde bünyenin uydurduğu "avunma"mekanizmasıdır.

arasıra içte oluşan o sikindirik yumru hissiyle uyanırsınız kötü bir güne, şu gün bitse de kurtulsam diye düşünürsünüz, ama daha çok vardır, öğlen bile olmamıştır..
sonra telefon çalar, gülümseyerek acele bir şekilde telefonu ararsınız, biliyorsunuz çünkü arayan ’o’ dur..kötü enerjinizi bir tarafa atıp, silkinerek, en içten şekilde ’canım’ diye açarsınız telefonu..’canım’ der o da, ’ne güzel canım diyor’ dersiniz içinizden..telefonun şarjı bozuk olduğu için ’şarjın var mı der’..evet dersiniz bol bol konuşabiliriz.-yüzyüze görüşülemeyen zamanlardır ve telefona talimsinizdir-
’düşündüm’ ile başlayan lanet birkaç cümle kurar, gözleriniz kararır, çıt çıkaramazsınız, kalp atışları yükselir..ve susar o, cevap bekler normal olarak, diyebileceğiniz tek şey ’peki’dir halbuki..peki dersiniz siz de..konuşma biter nihayetinde ve siz elde telefonla göt gibi kalakalırsınız oracıkta, bütün gün düşünürsünüz, hayal meyal söyledikleri canlanır kafanızda..ve işte o zaman ’kahretsin’ dersiniz, bunları söylemek için mi ’şarjın var mı’ diye sormuştu, kahretsin, keşke olmasaydı..

valla zorunlu olarak şehir değiştirmem gerektiği için oluşan durum.

yoktur böyle bişey severek ayrılamazsın seviyorsan ayrılmazsın zaten aşık kişilerin kendi aralarında birbirlerine kandıra yöntemlerinden biridir.çok geçmeden unutulur yeni sevgili bulunur.unutmayanlar zaten ayrılmamışlardır.

saçmalıktan başka birşey değildir.hele bir de bu karar tek taraflı ve fikir alınmadan verilmiş bir kararsa içiniz yanar.uyku girmez gözlerinize.saçma sapan bir eşya onun olduğu için kıymet kazanır gözünüzde.atamazsınız,kıyamazsınız.ya hiç uyuyamazsınız ya da uyku tek dostunuz olur.ağlayarak uyanırsınız geceleri.onun yüreğinize değdiği yere değemezsiniz.söylenenler,tavsiyeler,teselliler hiçbir anlam içermez sizin için.o bir fon olur hayatınızda.herşeyi onun üzerine yaşarsınız.bir an bile unutmazsınız,unutamazsınız.yıllar geçer ama o acı hala yüreğinizi yakar.artık olmadığını kabullenirsiniz de başka bir yerde başka bir hayat yaşaması-ki siz de aynısını yapıyor olsanız bile-deli eder bazı geceler.sonra bir sigara yakıp bir yudum alırsınız içkinizden.hayata kaldığınız yerden devam edersiniz..

varolus nedenimizin algilanmasindaki hatalarin ve sevginin uzerindeki degerlerin onem kazanmasiyla ortaya cıkan bir durumdur ki yaziktir.acidir..iyi dusunulmelidir.

seve seve ayrılmak

acıdan başka bişey vermeyen olay...