19. yüzyılın sonlarında fransa’da ortaya çıkmış ve 20. yüzyıl edebiyatını önemli ölçüde etkilemiştir. bireyin duygusal yaşantısını dolaysız bir anlatım yerine simgelerle yüklü ve örtük bir dille anlatmayı amaçlar. simgecilik, geleneksel fransız şiirini hem teknik hem de tema açısından belirleyen katı kurallara bir tepki olarak başladı. simgeciler, şiiri açıklayıcı işlevinden ve kalıplaşmış bir hitabetten kurtarmayı, şiirle insanın yaşantısındaki anlık ve geçici duyguları betimlemeyi amaçladı. simgeciler, dile getirilmesi güç sezgi ve izlenimleri canlandırmaya, şairin ruhsal durumunu ve gerçekliğin belirsiz ve karmaşık birliğini dolaylı biçimde yansıtacak özgür ve kişisel eğretileme ve imgeler aracılığıyla varoluşun gizemini aktarmaya çalıştılar.
simgeci şiirin başlıca temsilcileri charles baudelaire’nin şiir ve görüşlerinden fazlaca etkilenen fransız stephane mallarme, paul verlaine, arthur rimbaud’dur. sembolik yazarlar arasında jules laforgue, henry de regnier, rene ghil, gustave kahn, belçikalı emile verhaeren, abd’li stuart merrill, francis viele griffin yer alır.
sembolizm
1886 da paris’te gerçekçiliğe karşıt bir hareket olarak çıkmıştır.ressamlar resimlerinde gerçek nesneleri değil, düşüncelerini, duygularını ve düşlerini resmetmeyi amaçlamışlardır. gayet klasik olarak edward munch ya da gustave klimt bu akıma en tanınmış ressamlar olarak örnek verilebilir.
19. yüzyılda realizme tepki olarak doğan edebiyat akımı.
parnasizme tepki olarak 19. yy. ın ikinci döneminde fransada ortaya çıkan bu akım, gerçeklerden bahseden parnasizmin tersine, düşüncelere değil duygulara önem verir..şiirlerin yazılış amacı duygulardan bahsetmektir bu akıma göre..
şiirin, her okuyana farklı şeyler hissettirebilmesi adına anlamı kapalı ve oldukça ağır eserler çıkmıştır ortaya..farklı çağrışımlar yaratabilme amacı mecaz ve istiare sanatlarına başvurmayı gerektirmiştir..
gerçeklerden kaçma, hayallere sığınma ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan karamsarlık belirgindir bu akımda..
şiirlerde serbest nazım biçimlerine yer verilmiştir..
baudelaire, arthur rimbaud ve puşkin bu akıma bağlı eserler ortaya koymuşlardır..
şiirin, her okuyana farklı şeyler hissettirebilmesi adına anlamı kapalı ve oldukça ağır eserler çıkmıştır ortaya..farklı çağrışımlar yaratabilme amacı mecaz ve istiare sanatlarına başvurmayı gerektirmiştir..
gerçeklerden kaçma, hayallere sığınma ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan karamsarlık belirgindir bu akımda..
şiirlerde serbest nazım biçimlerine yer verilmiştir..
baudelaire, arthur rimbaud ve puşkin bu akıma bağlı eserler ortaya koymuşlardır..
yazarın bile yazdığına nasıl bir mesaj, bir anlam verdiğini bilememesi yüzünden en sevdiğim edebiyat akımlarından biri olmuştur. çıkarılacak anlam tamamen okuyucuya bırakıldığı için kişiyle çok rahat özdeşebilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?