savaş sanatı

dünyanın ilk savaş sanatının hindistan’dan mı yoksa çin’den mi çıkmış olduğu tartışılan bir konudur. bununla birlikte tüm uzak doğu dövüş sporlarının içeriklerinin tamamına daha yoğun olarak hakim olan ve dünyada değilse bile uzak doğuda ilk, en sert ve en kapsamlı olma özelliğini taşıyan savaş sanatı kung fudur.

sanat bir alanda bilimsel olmasından haric bir seyin yapılıs/ifadesi edilmesi ile ilgili olarak ortaya atılan teoriler butunudur.mesela resim sanatı kullanılarak adaletin binlerce yorumu yapılır gorsel olarak ama aynı adalet hukuk bilimde yaptırım olup kulture gore ve suca gore degisen bir ceza olabilmektedir.savas mucadele demek ise bunu yapıldıgı onbinlerce sekli semalı vardır karate do yumruk ve tekmeler ile savasabilinecegini ju do ise direncsizlik ilkesi ile savabilinecegini kendo ise kılıc ile savasında yapıldıgı o savasında teknıklerını kendınce boyle olur problem boyle cozulur diyebilir,aikido ise uyumlu olunarak savasabilinecegini soyler.bunlar teoridir ve pratik olarak yuzyıllarca suren deneme yanılma asamasından gecmis teknılere sahiptirler ve hala bu surec devam eder. bu sanatın temelidir.sanat zaten insanın bence dedigi noktadır.savas zaten amerikan filmlerinde miroğlu dizilerinde gosterildigi gibi birsey degildir ne yıgıtlık kaynagıdır ne de artislik savas uzucu ve igrenc birsey dir ama vardır gercektır.ve bu gercek ile yasayan toplumlar tarihte ve gunumuzde var olabilme hakkını kazanmıstır.

"savaşın sanatı olmaz! olsa olsa, stratejisi olur" feryadı figanında bulundurtan, savaş ile sanatı aynı kelime çatısı altında buluşturan zihniyete akıl, sır, mantık erdiremediğim bir garip anlamsızlık.

sun tzu nun kaleme aldıgı içinde savas teorileri ve harp taktıklerı bulunan gunumuzde planlama gerektiren bir cok alan da hala basvurulan kitaptır.digeri icin go rin no sho.