bu entry herhangi bir amac icin yazilmamistir, sadece sergey isimli yazar arkadasimin rus dili ve edebiyati bolumunde okumasindan esinlenerek yazilmistir ve bu entryi ozellikle ona ithaf ediyorum.
konumuz rus kizlari ama ben bu konuya baska bir acidan yaklasacagim. isteyen istedigi yazabilir bu konu hakkinda. neyse konumuza gecelim.
şimdi evvelâ rus kızlarına kesinlikle bir cinsel obje olarak bakmamak gerektiği düşüncesindeyim, çünkü rus kızlari bana göre içimde kabarmış merhamet duygusundan olsa gerek, dünyanın en zavallı, en acınası ve de en çok korumaya ihtiyaç duyan insanlarıdır kanımca.
neden mi böyle düsünüyorum? ona da geleceğim...
malumunuz 1989 yılında sscb cumhurbaşkani mihail gorbaçov o ünlü "perestroyka" cümlesini söylediğinde ve abdnin basini çektigi bir takim bizans oyunlari sayesinde sscb parçalanmıştı. ve gerçekler tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştı. demirperde ülkesi, komunizm ülkesi dediğimiz sscb meğerse sefalet içerisinde yaşıyordu, insanlar yoksullukla mücadele ediyor, bir lokma ekmeğe muhtaç halde yaşıyorlardı. insanlar ekmek bulabilmek uğruna en degerli eşyalarını, kimbilir kendileri için ne kadar anlam ifade eden antikalarını satıyorlardı. o yıllarda zaten türkiyede yoğun bir rus malı ticareti baş göstermişti.
hadi bunları bir kenara bırakalım. artık olan olmuştu. ama bilmediğimiz bir şey vardı. o rus halkı, dünya sanat tarihine isimlerini altın harflerle kazımış insanların torunlarıydılar. dostoyevski, turgenyev, gogol, tschaikowsky, gorki gibi daha benim aklıma gelmeyen yüzlerce değerli rus sanatçıların torunlarıydılar. tabii durum böyle olunca rusyanın bilim ve kültür alanında dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olması kaçınılamazdı. en değerli yazarlar, en değerli sanatçılar, en değerli balerinler, en değerli besteciler rusyadan çıktı o dönemlerde.
iste ruslar böylesine muazzam seviyede olan bir kültür hazinesinin mirasçılarıydı. dünyaya "sosyalizm" ve onun bir başka versiyonu olan "komünizm" fikrini onlar öğrettiler. tabii böylesine gurur verici bir kültür hazinesinin mirasçılari olmak güzeldi. o yıllarda rusyada özellikle eğitime, kültüre, sanata önem veriliyordu. bu imkandan oradaki rus kızları da yararlanıyordu. her rus kızı mutlaka bir üniversiteye gidiyordu. çok sayıda rus kızı özellikle konservatuara bale eğitimi almaya gidiyordu anna pavlovanin mirasini devam ettirebilmek için...
fakat ne olduysa o "perestroyka" yıkımından sonra oldu. sscb parçalanınca insanlar çaresiz kaldi. işte o zavallı rus kızlari bir lokma ekmek bulabilmek, bir sıcak çorba içebilmek için göç etmek zorunda kaldılar. büyük bir çoğunlugu da türkiyeye göç etti. fakat ne yapacaklardı türkiyede hayatta kalabilmek için? ne yazık ki dünyanın en eski meslegi olan fahişelik meslegini yapmak zorunda kaldılar. o körpe bedenlerini, o savunmasız bedenlerini yurdum abazan türk erkeklerine sundular ve hâlâ sunmaktalar. fakat onları bu işe yapmaya zorlayan kendileri değildi, sistemin kendisiydi.
bugün rus kızlarına dikkatlice bakın ve düşünün. %80i mutlak surette bir üniversite okumuştur ya da üniversiteden terktir. çoğunun yabanci dil seviyeleri üst düzeydedir. kimisi iktisat okumuştur, kimisi konservatuar okumuştur. ama ülkelerindeki bu zor durumdan olsa gerek bedenlerini satmak zorunda kalmışlardır üç otuz paraya...
akıllara şunu da getırmek lazım tabii. o rus kızlarının mavi gözlerine bir bakın. o gözlere baktığınız zaman çaresizliği, kimsesizliği, parasızlığı, umutsuzluğu ve hayattaki ideallerini gerçekleştirememenin düş kırıklıklarını göreceksiniz...
paran varsa sen hürsün, paran varsa sen adamsın. istediğin kadar kültür seviyen, eğitim seviyen yüksek olsun, paran yoksa hiç bir işe yaramaz. kahrolsun insanı insana kulluk ettiren sistem! kahrolsun insanı paraya tanrı diye taptıran sistem!
hadi şimdi gidin ve o zavallı kızlara bir de bu gözle bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız...
rus kızları
birçoğu rusyada yaşayan kızlardır
sadece rus salatası yapabilirler... düşündüm de... yapmasalar da olur.
rusya ile aramizdaki vizelerin kaldirilmasi sonucu daha yakindan tanima imkani bulacagimiz kizlar. tamamen kulturlerini ogrenmek amacli. misal hep merak etmi$imdir rus kulturunda ne renk tanga giyilir, sutyen dantelli midir dantelsiz midir. ha bir de $imdiden russian institutenin hangi $ehirde oldugu ara$tirmalarina ba$ladim, o okulun da kutuphanesinden faydalanmak isterim rus tarihini daha yakindan ve yerinde inceleyebilmek adina.
ayni tanri tarafindan yaratildigimiza zerre ihtimal vermedigim kizlar.
http://tinyurl.com/ybmh266
bir de sanirim hicbirinin allahi yok.
http://tinyurl.com/ybmh266
bir de sanirim hicbirinin allahi yok.
otoban gibi uzuuuun uzuuuun bacakları olmasından mütevellit yanlış gişeden ve ogs okutmadan girdiğiniz taktirde en uzun mesafeden ceza ödeyebileceğiniz kızlardır.
cok konservatif, namazında niyazında hacısında olan amcamızın sözleri rus kızlarının ne gibi bir etki alanına sahip oldugunun kanıtıdır:
- allah beni ruslarla sınamasın!!!
- allah beni ruslarla sınamasın!!!
bide guzel olurlar,kaprisleri yoktur.
bide niyedir anlayamadım ama kalcaları dar oluyor bu kadınların
henüz birtanesi ile bile herhangi bir münasebetim olmamış, ama tanışmak için can attığım, komşu kızlarıdır.
genelde sarışın renkli gözlü güzel vücutlu uzun boylu hafif küçük göğüslü harika hatunlara verilen addır.
tatlı kibar genellikle güzel, uzun boylu, bazıları ipiri olmasına rağmen güzel vücutlu, ne bileyim sarışın sevgiliyse erkeğine sadık ve bloody mary nin sevmediği hatun modeli.
(bkz: turk kizlari)
(bkz: gızlar gızlar gelem mi)
zührevi hastalık portörü.
sevmediğim değil tek tip oluşlarından dolayı abartı güzel bulmadığım hatunlardır.her zaman üstüne basa basa dediğim ve yine kendimi alıkoyamayacağım üzere;
(bkz: kadın dediğin etli butlu olur)
(bkz: kadın dediğin etli butlu olur)
30-35 yaşlarına kadar dünyanın en güzel kızlarıyken bu yaştan sonra birden bire çirkinleşmeye başlayan kızlardır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?