tanışma ve kur yapma döneminde yaşanan en leziz anlardır.için bir hoş olur,hiç sabah olmasın,o konuşma hiç bitmesin istersin.ama sabah olur malesef.imam efendi de "hadi lan yatın artık!" mahiyetinde sabâ makamında okuyuverir sabah ezanını.hatta karşındakine işkence eder halde bulursun kendini.deli gibi uyku vardır bünyede ama uyumak istemezsin.kimbilir senden çok uzaklarda,kendi odasının camından o da senin gibi bulutların arasındaki aya bakıyodur.hem de senin baktığın aya.gözleriniz orda birleşir,birlikte aya bakan her yürek gibi.sonra bir ara yağmur başlar,hüzün bastırır.belki yağmurla alâkası yoktur,belki o anda camın önündeki çiçeğe gözün takılsa gözlerin dolacaktır zaten..
o konuşma çok güzeldir.beyninin hayal kurma mekanizmasının nitrosudur adeta.telefon başında kaldığın saatlerde belki yüzlerce hayal kurarsın.o da başka hayaller kuruyordur belki,ama o seninle,sen onunla ilgili hayalleri yeşertirsin göğüs kafesinin en titrek yerinde.uykunun da etkisiyle sesler kısılır artık,hatta fısıldamalara dönüşür.işte en tehlikelisi de budur.o ses dokunur insana,belki yüzünü görmemişsindir telefondakinin,belki daha tam tanımıyosundur ama içini titretir fısıldayan sesi.ses kısıldıkça daha cesurlaşırsın,söylersin içinden geçenleri.açarsın gönlünün vanalarını.
her güzel şey gibi bu konuşmanın da bir sonu vardır.en çocukça halinle bir türlü kapatamazsın telefonu."hadi 3’e kadar sayıp beraber kapatalım." dersin.çocukçadır,ama çocukluk hayattır,candır.içinde coşkuyla elindeki telefonu bir yana bırakır,sırt üstü yatar ellerini başının altında kavuşturursun.tavana bakıp,salak salak sırıtırsın.nedir bu çoşku tarif edemezsin.belki hayaller içinde uykuya dalarsın.büyük ihtimalle de rüyanda onu görürsün.sabah uyandığında o salak gülümseme halâ suratındadır,sonra kendi kendine gülersin."günaydın" dersin.
potansiyel sevgiliyle telefonda sabahlamak
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?