parçalandim

muque
bir candan erçetin dokunuşudur;

parcalandim
ve her bir parcami ayri yere biraktim
birini acik denizlerin en derin yerine attim
kurek cektim, uzaklastim
donup arkama bakmadim bile
birini yuksek daglarin zirvesine cikardim
hic kimse kurtarmasin, kurda kusa yem olsun diye

birini hic unutmadigim o kucuk sehirde biraktim
donemedim kim bilir belki donsem bile bulamazdim.

once savruldum, yok oldum
sonra dinlendim, duruldum
ve her giden parcam yerine yenisini dogurdum.

daha guclu daha sakin
daha mutlu daha suskun
daha olgun daha kirgin
daha yalniz daha yorgun

parcalandim
ve her bir parcami ayri yere biraktim

birini tanidik bir visne agacinin dibine ektim
soramadim filizlendi mi surgun verdi mi
birini cok sevdigim bir dostta unuttum
istedim, geri vermedi
meger benden pek haz etmezmis

birini buyuk bir ask ugruna ateslere attim
bilerek, isteyerek ama asla pisman olmadim.

once savruldum, yok oldum
sonra dinlendim, duruldum
ve her giden parcam yerine yenisini dogurdum.

daha guclu daha sakin
daha mutlu daha suskun
daha olgun daha kirgin
daha yalniz daha yorgun
hepimizhiciz
hayatımız boyunca yaşadıklarımızın bir özeti gibi bu şarkı.

her acıda parçalanıyor, yok olduğumuzu sanıyoruz. bir süre sonra her şeye yeniden ve sıfırdan başlamak için adımlar atıyoruz. parçalarımızdan arta kalanlarla ve kırıkların verdiği acıyla devam ediyoruz. hem anılara tutunmayı hem de geleceği çekiştirmeyi öğreniyoruz.

her duygudan biraz alıp harmanlıyoruz. en çok da hüznü. ve yüreğimizdeki yüzümüze yansıyor. parçalanmış hüznü tenimize ortak ediyoruz.

bundandır ki hüzün en çok yakışandır bize.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol