dinlesen çok seversin tadında. bilen bilir, bilmeyen de bunu okuduktan sonra bizahmet bilsin. loopa girecek pek çok şarkısı vardır zira. misal;
(bkz: marian)
nouvelle vague
(bkz: love will tear us apart)
(bkz: in a manner of speaking) parçaları dinlenmelidir.
şahanedir ,süpperdir,ruhu dinlendirir.
(bkz: in a manner of speaking) parçaları dinlenmelidir.
şahanedir ,süpperdir,ruhu dinlendirir.
fransanin sinemadaki yeni dalga akimi.
80’lerin new wave parçalarından, punk parçalarına eskinin bir çok güzel melodisini akustik aranjmanla yeniden düzenleyip 60’ların bossa-nova stiline uydurarak ve bu parçaları daha önce hiç dinlememiş birbirinden güzel sesli bayanlara yorumlatarak bizlere tamamen yepyeni ve mükemmel parçalar sunuyor nouvelle vague. bütün bunların altından ustalıkla kalkan proje ikilisi ise marc collin ve olivier libaux. bu projeye başlarkenki niyetleri ise gençliklerinde kendilerini etkileyen bu parçaları asıl sahiplerinden alıp çok uzaklarda başkalarının eline vermekmiş. zaten bu yeni parçaları yaratırlarken kafalarındaki uçuk düşünceler de bunu gösteriyor. mesela ilk albümdeki “love will tear us apart”ı joy division’ın efsanevi solisti ian curtis yerine 60’lı yıllarda bir rio sahilinde küçük bir brezilyalı kızın söylediğini hayal etmiş marc collin.
nouvelle vague’ın kendi adlarını taşıyan ilk albümü büyük bir başarı elde etti ve grup aralarında türkiye’nin de bulunduğu bir çok ülkede çok eğlenceli konserler verdi. 2004 yılında yayınlanan “nouvelle vague” albümünde depeche mode’dan ingiliz punkçılar the clash’e, dead kennedys’den the cure’a birçok “baba” grubun parçaları şirin vokallerle bize sunuldu. ilk albümde sesleriyle kendi kariyerlerinde de büyük basamaklar atlayan bu vokaller arasında camille dalmais, melanie pain ve marina celeste’i en parlayanları olarak sayabiliriz. albümdeki “just can’t get enough” , “in a manner of speaking” parçaları, fransız televizyon dizilerinde, ingiltere’de reklamlarda kullanıldı. modern english’in “i melt with you” parçasının nouvelle vague yorumu ise mr. & mrs. smith filminin soundtrack’inde idi.
ikinci albüm “bande à part”da geriye kalan yüzlerce güzel parçadan bir on yedi tanesinin daha aynı formülle düzenlenmiş hallerini içeriyor. 2006 mayıs’ta çıkan bu albümde new order’dan “blue monday”, echo and the bunnymen’den “the killing moon”, buzzcocks’tan “ever fallen in love?” ve blondie’den “heart of glass” gibi yine çok sevilen “eski” parçalara yeni bakışlar yer alıyor. marc collin, bu albümde kafasında hayal ettiklerini de şöyle açıklamış; “kimsenin fark etmediği, gözleri görmeyen genç bir kız akordeonuyla paris metrosunun koridorlarında “fade to grey”i söylüyor. bu akıldaki hayallerle şarkı yaratma süreci de oldukça enteresan olmalı. nouvelle vague vokal kadrosunda ikinci albümde sürpriz bir yeniliğe de gidiliyor. ilk albümün en iyilerinden melanie pain ve marina celeste’e phoebe killdeer ve ilk olarak bir erkek vokal ekleniyor. yeni vokal gerald toto parisli fakat latin kökeninden gelen ve herkese nasip olmayacak bir sese sahip. zaten albümü dinlerken dikkat etmezseniz albüme bir erkeğin sızdığını fark etmeyebilirsiniz.
nouvelle vague’ın kendi adlarını taşıyan ilk albümü büyük bir başarı elde etti ve grup aralarında türkiye’nin de bulunduğu bir çok ülkede çok eğlenceli konserler verdi. 2004 yılında yayınlanan “nouvelle vague” albümünde depeche mode’dan ingiliz punkçılar the clash’e, dead kennedys’den the cure’a birçok “baba” grubun parçaları şirin vokallerle bize sunuldu. ilk albümde sesleriyle kendi kariyerlerinde de büyük basamaklar atlayan bu vokaller arasında camille dalmais, melanie pain ve marina celeste’i en parlayanları olarak sayabiliriz. albümdeki “just can’t get enough” , “in a manner of speaking” parçaları, fransız televizyon dizilerinde, ingiltere’de reklamlarda kullanıldı. modern english’in “i melt with you” parçasının nouvelle vague yorumu ise mr. & mrs. smith filminin soundtrack’inde idi.
ikinci albüm “bande à part”da geriye kalan yüzlerce güzel parçadan bir on yedi tanesinin daha aynı formülle düzenlenmiş hallerini içeriyor. 2006 mayıs’ta çıkan bu albümde new order’dan “blue monday”, echo and the bunnymen’den “the killing moon”, buzzcocks’tan “ever fallen in love?” ve blondie’den “heart of glass” gibi yine çok sevilen “eski” parçalara yeni bakışlar yer alıyor. marc collin, bu albümde kafasında hayal ettiklerini de şöyle açıklamış; “kimsenin fark etmediği, gözleri görmeyen genç bir kız akordeonuyla paris metrosunun koridorlarında “fade to grey”i söylüyor. bu akıldaki hayallerle şarkı yaratma süreci de oldukça enteresan olmalı. nouvelle vague vokal kadrosunda ikinci albümde sürpriz bir yeniliğe de gidiliyor. ilk albümün en iyilerinden melanie pain ve marina celeste’e phoebe killdeer ve ilk olarak bir erkek vokal ekleniyor. yeni vokal gerald toto parisli fakat latin kökeninden gelen ve herkese nasip olmayacak bir sese sahip. zaten albümü dinlerken dikkat etmezseniz albüme bir erkeğin sızdığını fark etmeyebilirsiniz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?