geçen nevrotik sayıklarken sildim ağzımın salyasını, bırak sürmenaj olmuş duyguları kaşısana sırtımın ortasını.
nevrotik sayıklamalar
(bkz: bla bla bla)
oooo ali desiderooo.
taksim kaldırımlarındaki nereli olduğunu bildiğin ve biranı verdiğin kapkaççı çaldı gözlerinden uykunu biliyorum. bu kadar iyi olmamalıydın ve bu kadar iyimser. o travestinin cüzdanını almasına izin verseydin belki uykun hala göz kapaklarında asılı olurdu. gerçekler acıtıyordu kirpiklerini, bana sımsıkı sarılmışken bütün gece enseme damlayan kandan biliyorum içinin ağladığını. nevrotik çıkışlı ama alkolik sayıklamalardı çöp arabalarının temizledikleri. yetmedi aklanmasına gecenin.saz çalan adam da o yüzden kalkıp gitmedi mi yanımızdan kirletmeyelim notalarını diye.
yüzümde çoğalan anlamları tekil yalnızlığıma bulaştırıyorum.karışıklığında çözülecek bir çok işlemci hazırda ki bilmez kimse olunmazlığının yasasızlığını.kaçırtacak dilimde tutuklu kalınan zaman...bu zaman...
anlaşılmaz cümlelerimi nevrotik patalojik dedin kale almadın örseledin, sana olan duygularımı anlatmak için yeni bir lügat edindim kadrini bilmedin itekledin, soruyorum şimdi sana! düz cümle yazsam varırmısın bana.
korunamayacak bir destan bu.sönmesine izin verilmeyen öyle bir ateş ki,farklı dillerden akan ağıt tenhalığında sızar iklimler ansızın.ne ile anlatsan boşluklarında dağılır gider canlar.
hiç yeter mi, hiç biter mi bu sayıklamalar en nevrotiğinden. gündüz gece demeden çıkıverip gelen arsız büzüklerden.
ucube suratlara vurulabilecek alet eksikliğinde,liken inzivasına çekilsinler duasına sığınmak.
gün ışıyacak elbet ama bu kadar kalabalık olmasa keşke.
gün ışıyacak elbet ama bu kadar kalabalık olmasa keşke.
hop tirililaylay laylaylinaynom.
ağlama duvarı;
asıl olarak sadece bir duvardır.
başlığın sadece başlık olması gibi. yinede insanın rahatlaması ne garip.
asıl olarak sadece bir duvardır.
başlığın sadece başlık olması gibi. yinede insanın rahatlaması ne garip.
yazdıklarını gösterdim bir tefsir ustasına dedi yekten küfür ediyor bu yiğit sana, başladım içime içime ağlamaya.
söylenmeyen ne varsa
satıraraları boşluklarında kalan
yada anlatılmayan
ve anlatılamayan
bu gece
doldurdum tüm boşlukları kadehlere
ve doldurdukça içtim
içtim
kendimi de kaybettim
o boşluklarda
(bkz: var mı nevrotik sayıklamasını arkadan yazamayan)
(bkz: abla kaç nevrotik sayıklıyoruz burdan)
(bkz: nevrotik dolmuşçu diyalogları)
(bkz: abla kaç nevrotik sayıklıyoruz burdan)
(bkz: nevrotik dolmuşçu diyalogları)
-iyice bak bakayım onun şifresine!!
+yok abi babam kapattırmış onu annem farketti diye!!
(bkz: nevrotik kanal)
+yok abi babam kapattırmış onu annem farketti diye!!
(bkz: nevrotik kanal)
boylarını mı kısaltayım şimdi bu ucubelerin.düzü terse nakış gibi işlerler.farkındalık zincirinin halkalarında kör olabilecekken,yüzüne bakayım yüzsüzlüğünde sıfıra mı indireyim yüzleri.biliyorsun.gitmediysem...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?