lebron james

yeteneğin tek başına başarı getirmediğini gözler önüne seren basketbolcu.

lebron, hem fiziksel hem de mantalite açısından bir bütün sporcu. buna kimsenin bir lafı olamaz. maç içinde saha ve oyun görüşü muazzam. fiziğine, yeteneğine ve tabii kalitesine bir şey denmez. lakin bir takım olmak diye de bir şey var. james ve tayfası geçen sene finallerinde komple bir takım görüntüsü çizerken golden dış şutlarla oyundaydılar. o zaman diyorduk, cav boyalı alanı kapatıyor, golden'ı kilitliyordu. ancak bu sene finallerde durant, cavs'ın savunmasını yarıyor geçiyor, daha bütün bir takım görüntüsü çiziyor golden.

kral ve tayfası serinin üçüncü maçında kendi evinde cevap veremezse nba ergenlerinin heroları korkak züppeler haşlayacak.


lebron! kralsın ama çıplaksın!


not: kobe bryant'lı l.a. lakersspor.

şuan nba finallerinde götünden terler akıtarak takımını şampiyon yapmaya çalışan, ama başarılı olamayan oyuncudur.

takımının çöplüğünün yanında karşısında son 3 yılın en değerli oyuncuları ve ligin en iyi 5 savunma oyuncusundan ikisi var. ayrıca çok iyi bir sistem oturtmuş şekilde oynuyorlar. buna rağmen yenilince eleştiri yağmuruna tutulacaktır.

en sevdiğim sporcudur ve oynamayı bırakmasıyla bende nba izlemeyi bırakacağım ve basketbol'u hayatımdan çıkaracagım. golden state warriors denilen züppe korkaklar kulübü istediği kadar şampiyonluk kazansın, yeni nesil nba ergenlerini tatmin etsin.

ve son olarak kendileri tarihte basketbol topunu eline almış en komple, en kusursuz ve en iyi oyuncudur. bu kadar fazla şeyi bu kadar iyi yapan başka biri daha yoktur. ama bu yetenek malesef sadece 3 şampiyonluk görebildi.

dün oynanan final serisinin ikinci maçında, son çeyrek büyük farkla gerideyken ve oyunun bitmesini beklerken ki yüz ifadesi her şeyi anlatır gibiydi. öyle bir bakiyordu ki sanki "karşıma kimi cıkarsalar yeniyorum ama her sene daha iyisini çıkarıyorlar" der gibiydi....
teşekkürler kral. yarattığın heyecanlar için teşekkürler.
https://twitter.com/cortexiphan/status/870345692233052160

bu sabah oynanan all star maçında triple double yaparak, all star maçında bu başarıyı sergileyebilen ikinci oyuncu olmuştur. birinci oyuncunun majesteleri olması durumu biraz daha anlamlı kılıyor tabi.

çok yanlış bir yolda bu adam çook. bu yaz hangi takıma gideceği en çok merak edilen oyuncu, ona şüphe yok. ama bu olayı kendisinin şişirmesi yakışık almıyor. haftalardır bir öyle bir böyle demeçler verip her gün adından söz ettirmeyi başardı zaten, şimdi de hangi takımı tercih ettiğini bu akşam bir basın toplantısı yaparak açıklayacakmış. sözüm ona bu toplantının yayın gelirleri de hayır amaçlı kullanılacakmış. güzel davranışlar değil bunlar, bu düzeyde bir oyuncuya yakışmıyor. sürekli kendisinden konuşulsun, herkes onu merak etsin istiyor ama bunlara gerek yok. zaten iyi bir takıma gidip rutin performansını sergilerse o takımı şampiyon yapabilir, ve o zaman herkes haklı olarak onu konuşur; ama sen hiç bir şey başarmadığın bir playoff dönemi sonunda da her gün kendini manşetlerde görmek istiyorsan ciddi bir ego problemin var demektir.

umarım bu curcunanın sonunda kararını cleveland’ dan yana kullanmaz, chicago veya new york gibi köklü takımlardan birine gider de hak ettiği başarılara ulaşabilir. ama nereye giderse gitsin önce ego kontrolü üzerinde çalışması lazım.

bu sene hangi takımda oynayacağı hala netlik kazanmamıştır. 4 takımın adı geçiyor şimdilik takası için. new york knicks, chicago bulls, new jersey nets ve miami heat. tabi şuanki takımı cleveland’da kalma olasılığı da mevcut. bakalım göreceğiz.

dün geceki hezimetten sonra hem yerli hem de yabancı internet sitelerinde(bloglar,haber sitelerindeki yorumlar,sözlükler..) tam anlamıyla ağzına sıçılan basketbolcudur.

yıllardır nba’i takip eden biri olarak şunu söyleyebilirim;daha önce hiç bir oyuncuya bu kadar yüklenildiğini görmemiştim.üstelik bu oyuncu amerika’nın büyük,medyasının gücü fazla olan şehirlerinden birinde de oynamıyor.

tamam dün maçtan önce söyledikleri ve maçtaki oyunu yüzünden kendisi göt oldu zaten ama adama amatör lig oyuncusu muamelesi yapmaya da gerek yok.

13 mayıs 2010 boston celtics cleveland cavs maçı kendisinin küçük maçların büyük oyuncusu olduğunu göstermiştir.

edit:kendisinin bu maçta tirıpıldabıl yaptığını şimdi fark ettim.demekki neymiş,istatistikler her zaman gerçeği yansıtmıyormuş.

bu sene mvp ödülünün tartışmasız bir numaralı adayıdır. zaten nba’in resmi sitesinde yapılan anketlerde bile; "lebron’u mvp kabul edersek, ona en çok yaklaşan aday kim olur?" şeklinde ifadeler kullanılmaktadır.

nba hakemlerinin yıldız oyuncuların yaptıklarına göz yummasından en fazla yararlanan oyuncu. "çalınmayan hatalı yürüme" diye bir istatistik olsa, lebron kesinlikle açık ara önde olurdu. bu arkadaş toplam 3 kez topu yere vurarak kendi potasının altından rakip pota altına ulaşmayı başarabilmektedir ne hikmetse. (nba’de sahaların fiba sahalarından büyük olduğunu düşünürsek bir driblingde kaç adım birden attığı daha iyi anlaşılabilir.) bunlara bir de çalınmayan fauller eklenince iyice tadı kaçıyor işin. bu sezon oynanan phoenix maçında, jason richardson bomboş pozisyonda 360 smaç yapacakken, lebron’un arkadan freni patlamış kamyon gibi gelip, topa hiç dokunmadan richardson’un iki koluna birden baltayı indirerek smacı engellemesi, istatistiklere faul yerine, blok olarak geçmesinin yanında, nba tv’nin en iyi 5 hareketine 2. sıradan girmeyi de başarmıştır.

nba’in işi ticarete döküp, yıldız oyuncuları yüceltip, onları birer kahraman haline getirmesi anlaşılır olsa da, maç içinde hakemlerin de kendilerine bu şekilde davranmasının zevkimizin içine ettiğini bir gün fark ederler inşallah. anladıklarında, aynı yıldızlara olimpiyatlarda faul ya da hatalı yürüme çalındığında, belki daha az "n’oluyo ya" şeklinde sağa sola bakar lebron,kobe ve diğerleri.

bire bir de savunulmasi olanaksiz ubermensch,efendime soyliim gifted one olan insanimsi.o kadar kuvvetli ki koca ligde onun ebatlariyla yarisabilecek bir sf yok kendisinin omuz genisligi tim duncan kadar,kuvvet olarak belki ron artest kendisiyle kiyaslanabilir,o kadar hizli ve seri ki 3 numaralar icin savunulmasi cok zor anca ak47 bas edebilir.yani demem o ki ligin en iyi 2 sf’i anca savunabilir bu azmani o da belki,kendisinin kirmadik rekor birakmayacagi asikardir amma velakin en kisa zamanda cevresine adam gibi adamlar da konmalidir ki o parmaklar yuzuksuz kalmasin.

jordan’ın veliahtıdır.
(bkz: 23)

kelimelerle ifade etmenin pekte mumkun olmadigi superstar.cleveland i tek basina omuzlarinda tasiyan birinci nesil hayvan.henuz 20li yaslarinin basinda olmasina ragmen yaptigi isler saygi duyulmasi gereken islerdir.ayrica pek bi karizmatik cool abimizidir.nike reklamlarindaki hali insani gulmekten yarar.hastasiyiz.

ozellikle spurs serisinin 4.macındaki oyunuyla hic zevk vermeyen,ancak fiziğine de soz ettirmeyen hayvandan bozma insan.
kendisini kesseniz ortalama 5-6 cinli cıkartabilirsiniz,o derece hayvandır.
10 yasındaki bir cocuğun kulac acıklığı kadar bir omuz genisliği vardır ki,neden bu kadar guclu olduğunu acıklar.

bir spurs taraftarı olarak öncelikle büyü de gel çocuk şarkısını hediye ettiğim yeni nesil basketbol ilahıdır. finallerde aslında çok iyi oynamış ama basketbolu bilmeyen 1-2 hayalperestin spurs gibi dünyanın en iyi basketbol takımını tek başına yenmesini lebron’dan bekledikleri için olgun oyunu gölgede kalmıştır.

bu senenin playofflarında dediklerimi bana bir güzel yutturmuş, müthiş bir oyun çıkaran yeni efsane.

türkiye saati ile bu sabah biten doğu konferansı finali beşinci maçında detroit pistons’ı adeta tek başına mağlup eden kanımca ligdeki aktif oyuncular içinde en iyisi olan basketbolcudur. iki kez uzayan maçta 48 sayı atan lebron james dokuz rebound alıp yedi de asist yaparak takımını seride 3-2 öne geçirmiştir. bu yaptıkları ile bile bana ’’yok artık lebron james’’ dedirten lebron, bir de utanmadan takımının attığı son 25 sayının tamamını ve son 30 sayının da 29’unu atmıştır, hayvandır, ateş ile yaklaşılmamalıdır.

komple bir basketbolcu. hem skorer, hem kuvvetli, hem de çok iyi bir saha görüşüne sahip.

lebron james, 2003-2004 nba sezonunda oynamak üzere cleveland cavaliers takımı tarafından seçilen 2,03 m. boyundaki forvet oyuncusudur.

30 aralık 1984 günü doğan lebron james st.vincent-st.mary okullarını bitirmiş ve liseden sonra nba’e seçilmiştir. cleveland cavaliers takımında çok büyük işler yapmayı hedeflemiştir. ilk geldiği sezonun sonu itibariyle nba’de "yılın çaylağı ödülü"nü almış ve bu ödülü alan en genç nba oyuncusu olarak literatüre geçmiştir. 2005-2006 sezonunda da 31.4 sayı, 7 rebound ve 6.5 assist ortalamalarıyla oynamıştır. all star maçında da en değerli oyuncusu seçilmiştir. detroit-cleveland serisinde az daha tek başına 5 kişiyi yenme onurunu da kazanmak üzere olan bu oyuncu birçok hall of fame oyuncularının da tahtına göz dikmiştir. ayrıca kısa bir süre içinde all-star olmuş ve mvp ödülünü almıştır. clevaveland’ın da yıldızı olmuştur. lebron james lakap olarak king lebron james lakabını kullanıyor.dünyaya gençlerinde nba de oynayabildiğini ve basketbol’u sevdirmeyi hedeflemiştir.

insana benzemeyen basketolcu... 800 metre omuz genişliğine sahiptir...

kobe’den daha iyi olduğu ve jordan’ın veliahtı olduğu kesinlikle saçmalıktır. evet iyi bi oyuncudur ama ne jordan kadar takım oyununu sever ne de kobe kadar akıllıdır.

şimdi nedir? adamın boyu zaten 2.05 filan. oynadığı mevkilerde zaten bunla büyük avantaj kuruyo ve rakiplerini boyuyla eziyo. ha o boyla o fundamental yetenek değilmidir, evet öyledir ama yeterli değildir. jordan n’apardı? 30 sayı atardı ama takım arkadaşlarına da en az kendi çabalarıyla (asistle veya boşalttığı alanlarla) arkadaşlarına da 30 sayı attırırdı. evet bu arkadaşında asist ortalaması hiç fena değildir ama maçlarını izleyenler nasıl pozisyonlarda asist vermediğini bilirler.

gelelim kobe mevzusuna. evet kobede çok top kullanır. ama iki üç sezondur lakers’ın hali ortadadır. atacak adam yok başka.ta ki bu sezona kadar. bu sezonki top kullanma ortalamasına bakılırsa maç başına 10-15 top kullandığı görülebilir. ve takımını bu şekilde taşımaktadır. efsane lakers zamanında öyle veya böyle bir şekilde takım oyununu oynadığını herkes bilir. o takımın kralı shaq’ti ve bu onu istese de istemese de kabul etti. kobe’nin james’ten üstün olduğu bir diğer nokta kesinlikle şutlarıdır. james karşısına alır 1.93’lük sg’yi post up yapar ve adamı itip sayıyı atar. şut yüzdesinin yüksekliği bu sebeptendir.

velhassıl kelam her ne kadar aşırı yetenekli bir sporcu olsa da ne bir kobe bryant’tır ne de bir ekselanslarıdır.