hiç umulmayan insanların sahip olduğunu görüp de dumura uğratan alışkanlık. güzel bir şey.
ayrıca, diksiyona inanılmaz katkıları olduğu külliyen yalandır. hatemi hocayı bir kez dinlemek bu savı yanlışlamaya yeter de artar bile. kimilerinin hızlı konuşabilmesi elbette ki kişisel çabaların yanında mizaclarında bol miktarda çaçaronluk olmasıdır.
kitap okumak
zaman zaman zordur. her cümleyi tam anlamıyla anlamaya çalışmak, durumu kafada canlandırmak gibi takıntılar baş gösterirse şu durum ortaya çıkar. (bkz: kitap okuyamamak)
gerçekten zor bir eylemdir. diksiyonu gelişip geliştirmediğini çözemedim ama şahsım adına hızlı okuma özelliği kazandırmaktan başka bir yararını göremediğim alışkanlıktır.
(bkz: kitap dinlemek)
(bkz: kitap okumuş gibi yapmak)
(bkz: kitap dinlemek)
(bkz: kitap okumuş gibi yapmak)
kitap okumanin diksiyona ve dolayisi ile konu$maya yonelik katkilarini sadece hatemi hocayi ornek gostererek yalanlamak, denizatinin erkeklerinin dogum yapmasini ornekleyerek bir kadinin kocasina "haydi sen de dogur bir iki tane" demesiyle e$degerdir. sabahlari kahvalti niyetine bir cilt sefiller romani okuyan bir kekemeden de akici bir konu$ma bekleyemezsiniz, ancak bu o ki$inin manyakla$mi$casina kitap okudugu gercegini zerre olsun baltalamaz. tekil orneklerle geneli yargilarsaniz o yargi her daim elinizde patlamaya mahkum olacaktir. esef duyar ve yeri gelmi$ken sozluk bayanlarina yeniden en temiz duygularimla selam ederim.
sanıldığı gibi kitap okumak diksiyonu geliştirmez, bilakis pasifleştirir. sürekli kitap okuyup burada da ifratı yakalayanlar, iki kelimeyi bir araya getiremeyen, akıcı konuşamayan ve sürekli tekleyen bireylerdir aslında. ha kitap bağıra bağıra okunuluyorsa onu bilmem!
hayal etmeyi tetiklediğinden uyku getirir. bazılarıysa senin hayallerinin ötesinde hayallerdir ve uyku kaçırır.
insanın kendini en özgür hissettiği aktivitedir.
altıma bir kawasaki zzr 1400 versen, al bununla istediğin yere git desen bile bu kadar özgür hissedemem. sinemada, tiyatroda, müzikte ya da aklınıza gelen herhangi bir sanat dalında olmayan bir büyü var kitaplarda. aidiyet duygusu var. mesela ikimiz sinemada yan yana oturup anayurt oteli ni izlesek, çıktığımızda ikimiz de aynı filmi izlemiş oluruz. ama gidip bir kitapçıdan 2 adet anayurt oteli alsak, okusak o kitapları, kitaplar bittiğinde aynı kitabı okumuş olmayız. senin zebercet inle benimki asla aynı insanlar olamaz. evet kitaplarda hikayenin özüne müdahale edemiyorsunuz belki ama onun dışında kalan her şey sizin ellerinizde. gecikmeli ankara treniyle gelen kadın ın çayını tek şekerli içtiğine yazar karar vermiştir, buna karışamayız; ama açık mı yoksa demli mi içtiği hakkında bir şey söylememiştir. hikayenin burası, biz nasıl istiyorsak öyledir.
bu özgürlük, okuduğunuz kitaba bir şeyler katmanıza yol açıyor. bu da sizi biraz daha bağlıyor o kitaba. artık sizin için daha değerli bir hale geliyor okuduklarınız. iyi hissediyorsunuz.
altıma bir kawasaki zzr 1400 versen, al bununla istediğin yere git desen bile bu kadar özgür hissedemem. sinemada, tiyatroda, müzikte ya da aklınıza gelen herhangi bir sanat dalında olmayan bir büyü var kitaplarda. aidiyet duygusu var. mesela ikimiz sinemada yan yana oturup anayurt oteli ni izlesek, çıktığımızda ikimiz de aynı filmi izlemiş oluruz. ama gidip bir kitapçıdan 2 adet anayurt oteli alsak, okusak o kitapları, kitaplar bittiğinde aynı kitabı okumuş olmayız. senin zebercet inle benimki asla aynı insanlar olamaz. evet kitaplarda hikayenin özüne müdahale edemiyorsunuz belki ama onun dışında kalan her şey sizin ellerinizde. gecikmeli ankara treniyle gelen kadın ın çayını tek şekerli içtiğine yazar karar vermiştir, buna karışamayız; ama açık mı yoksa demli mi içtiği hakkında bir şey söylememiştir. hikayenin burası, biz nasıl istiyorsak öyledir.
bu özgürlük, okuduğunuz kitaba bir şeyler katmanıza yol açıyor. bu da sizi biraz daha bağlıyor o kitaba. artık sizin için daha değerli bir hale geliyor okuduklarınız. iyi hissediyorsunuz.
ne çok özlemiş olduğum bunu da yeni fark ettiğim eylemdir.hızlı okuma kursundan sonra okumadan soğumuştum ne büyük hataymış şimdi okumaya doyamıyorum otobüste yolda cafe de orda burda her yerde okuyorum açığı kapamam lazım okunucak bir sürü kitap birikmiş.
cok muhtesem bir seydir ve fakat bos zamanla da dogru orantilidir. ozellikle is hayatina atilip gunun buyuk bir bolumu calisan insanlarin ne yazik ki boyle bir guzellige ayiracak zamani olmuyor, olamiyor. sevgilim herhalde 20 gun kadar once bir kitap verdi bana "al oku baban gibi, e$ek olma" nidasi ile, o gun bugundur daha kapagini acma firsati bulamadim. oysa ne guzel olurdu yataga uzanip aklinda hicbir sey olmamaksizin tum zamanini kitaba vermek.
seneler once neredeyse gunde bir kitap bitirirdim, o kadar bos zamanim vardi. simdi yok iste.
seneler once neredeyse gunde bir kitap bitirirdim, o kadar bos zamanim vardi. simdi yok iste.
her gün stabil araba yolculuğumda vakit ayırabildiğim eylem. akmasa da damlıyor işte.
sağlam bir kitap okunuyorsa eğer sizin o karakteri yaşamanıza imkan verir. sanki başka bir hayatı yaşarsınız onunla, yarım bıraktığınızda da merak içinde devam edecek günü beklersiniz.
kitap biter, sizde yaşanmış bir anı kalır. ne olacağını bildiğiniz halde tekrar okumak cesaret ister. ayrıntıları daha rahat bulabilecek olmanız rahatlatır sizi.
kitap biter, sizde yaşanmış bir anı kalır. ne olacağını bildiğiniz halde tekrar okumak cesaret ister. ayrıntıları daha rahat bulabilecek olmanız rahatlatır sizi.
Bu aralar eksikliğini çok hissettiğim şey. Biz farkında olmayabiliriz ama düzenli kitap okuyunca kurduğun cümlelerden, anlatım şekline herşey bambaska güzel oluyor. Çok uzun süredir bir kitap bile bitirmemiş olmak ise benim öz hakiki eşşekliğimdir.
çok geç kazandığım alışkanlık.önümde tonlarca kitap var hangisinden başlasam bilemiyorum.
önerilere açığım.
önerilere açığım.
bence kur-an okuyarak başlamak lazım. daha sonra pırıl pırıl bir zihne sahip olacağın için hayata yeniden başlamış gibi olacaksın. okuduğun tüm kitaplardan tat almaya başlayacaksın
Kesinlikle boş zaman aktivitesi değildir. Ortalama bir bilince sahip her insanın mutlaka yapması gereken eylemdir.
stressiz bir zihin gerektirir. depresyonda okunmaz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?