kırmızı pazartesi

zehnterdorf
gabriel garcia marquez’ in “bu benim duygularımı yenerek yazabildiğim en iyi romanım” dediği kitabının adıdır.
kolombiya’ da kendi gençlik yıllarında gerçekten işlenmiş bir cinayetten etkilenerek yazmıştır romanı. kitapta anlatılan olaya gerçekten tanık olduğunu da söyler.
bu vahşeti yazmak için can atar ancak annesi bu korkunç olayın taraflarından hayatta kalanlar oldukça yazmamasını tembihler. bu kısacık romanın gerçekten sert ve kanlı bir konusu vardır.
nick nicki nickince
latin amerika’nın güneydoğu’da bir ili çağrıştırdığı etkileyici marquez romanı. "her yazar romanında bir parça kendini ekler ancak ben bu romanda kendimi eklememeyi başardım" diyebilmektedir yazar bu romanı için.
vespacianus
[spoiler]
sindidire sindire 3 saatte okuduğum harika kitaplardan birisidir. bu kitaptan hemen önce stendhalden kırmızı ve siyahı okudum diye midir nedir boşlukta hissediyorum kendimi. julien de tıpkı santiago nasar gibi nedeni olmadan ölüyor ( namus suçlamasının delili yok). aynı şekilde franz kafkanın dava kitabında olay bu şekilde gelişmekte ve bay k. hiçbir sebebi olmaksızın öldürüşmekte. bu bana aslında ölümün haklı veya haksız taraflarının dışında nasıl dramatik bir durum olduğunu düşündürtüyor. bu kitaplar dostoyevski gibi etik veya ahlaki kavramlardan ziyade etrafta olup biteni sosyolojik ve psikolojik boyutuyla gözler önüne seriyor..
[spoiler]

" aşk avına çıkmak şahinle avlanmak gibidir"


edit:imla

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol