kenan evren

5 /
independence
haberlerin alt yazilarina bakarak soyluyorum ki, kendisi bir sebepten oturu hastaneye kaldirilmi$(ba$ka kaynaklara gore u$utup hastalandigi icin). oysa zamaninda demi$tik, masum genclerin kani soguktur, u$utur, hasta eder insani diye, dinlememi$ pa$am benim. bak $imdi u$udun, hastanelik oldun, degdi mi binlerce masum gencin kanina girdigin a benim generalim.

acil $ifalar diyecektim, diyemedim, du$unsem bile parmaklarim yazmayi reddetti. bak inanmazsan yeniden deniyorum.

acil $if?!@^#

olmuyor pa$am, bunyem bu temenniyi kaldirmiyor.
elma sekeriiii
2 senedir, bu ba$lıga ne zaman denk gelsem sol frame’de "aha öldü!" diye ba$lıgı tıklamı$ ancak o guzel haberi alamamı$tım.

i$te o gun bugünmü$!
tamam ölmemi$ ama eli kulagında pa$amızın.


ah pa$am ne kadar mes’udum!
elma sekeriiii
iktidarın ve muhalefetin görü$mesi olumlu çıkarsa bu adam ve 12 eylül tayfası, anayasal degi$iklikle yargılanabilecektir.


in$allah yarabbim.

sen de o lagım suları basmı$ hücreye kapatılan insanlar gibi aynı hücrelerde ruhunu teslim edersin umarım...
independence
sanirim bu bagirsak kanamasindan da yirtacak kendisi. doktorlarin dedigine gore $uuru acik, sagligi hizla iyile$mekte;

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12206352.asp?gid=229

oysa ambulansla hastaneye goturmeden once solunum yetmezliginden gidebilirmi$ kendisi. ulan bir patlayamadi mi o ambulansin tekerlegi falan.
independence
gata’dan ambulans ucakla gelen iki doktor, kenan evren’in gata’ya kaldirilmasina karar vermi$ler ve yine ambulans ucakla kenan evren gata’ta goturulmu$. tedavisi gata da devam edecekmi$.
independence
ece temelkuran enfes bir yazi yazmi$ kenan evren ile alakali. linkini vericem ama u$enip tiklayip okumazsiniz diye yaziyi aynen buraya copy paste edecegim extradan. umarim okursunuz.

---------------------------------------*--------------------------------------

helal eder misiniz?

ölülerin arkasından konuşulmayacağına dair genel kuralın gerekçesi nedir? nasıl bir ahlaki meseledir bizi ölüye saygı göstermek zorunda hissettiren? bugün, ölmek üzere olan ve hepimizin yakinen tanıdığı bir adam sebebiyle bu soru üzerine düşünüyorum. ölümün herkesi, bütün günahları yıkayabilen bir mertebe olmasının nedeni ne?
öyle sanıyorum ki yaşayanlar evrensel bir suçluluk duyuyorlar ölülerin karşısında. saygı göstermelerinin nedeni bu. hâlâ yaşıyor olmalarından dolayı kendilerini daha şanslı gördükleri için ölüleri, o ölüler ne günah işlemiş olurlarsa olsunlar affetmeye hazırlar.
sıranın kendilerine gelmemiş olmasından o kadar sevinçliler ki belki ölünün bütün meselelerini kapatmaya hazırlar.

‘acil şifalar’
radyoda genç bir kadın haberleri okurken “yoğun bakıma kaldırıldı” diyor. 20’li yaşlarında olmalı kız. cıvıl cıvıl bir sesi var. hiç düşünmeden, otomatik olarak ekliyor haberin sonuna:
“acil şifalar diliyoruz!”
niye? ben dilemiyorum. dilemeyen bir ülke dolusu, ölü ve diri insan var. ama kızın sesi dümdüz başka bir habere geçiyor, yine cıvıl cıvıl. bu yüzden de dilemiyorum şifa zaten.
çünkü bu ülkede, geçmişte ve şimdide, ne olup bittiğinden habersiz milyonlarca insan var, milyonlarca daha insan olacak. tıpkı radyodaki kız çocuğu gibi diktatörlere şifa dileyen çocuklar yaptılar bu ülkenin ölülerinden. daha akıllı çocuklarından daha aptal çocuklar yaptılar. işkencecileri kahraman; faşistleri ‘sevimli dedeler’ sanan çocuklar yarattılar.

akıttığı kadar!
dileyen dilesin, ben dilemem şifa. akıttığı kadar kanı aksın...
sonra da, eğer bu işin sonu ölümse, hiç tereddütsüz söylüyorum:
hakkımı da helal etmem! hakkını helal etmeyenlerin tarafında dururum.
şöyle olmalı. cenazesine gidilmeli. sevenlerine, ailesine saygılı bir biçimde içeri girilmeli, sessizce. yan yana durulmalı, saf tutmalı.
öylece durmalı ve bütün törenin olup geçmesini beklemeli. çünkü nihayet imam soracak:
“hakkınızı helal eder misiniz?”
cemaatin içinde bağırıp çağırmadan sesimizi çıkarmalı:
“helal etmiyorum”
hakkınızı helal eder misiniz?
“helal etmiyorum!”
hakkınızı helal eder misiniz?”
“helal etmiyorum!”
türkçe, kürtçe, ermenice...
sonra da kirli tarihin cenaze törenine hiç değilse üç kere ses vermiş olarak oradan çıkıp gitmeli. en azından bu. en azından... onca ölü dost, anne, baba, kardeş, evlat, kız çocuğu, oğlan çocuğu için... en azından bu. türkçe ve kürtçe. ermenice ve lazca... bu toprağın her dilinde “helal etmiyorum” demeli. neden mi?

üç kere!
çünkü eğer ölülerin karşısında suçluluk duyacaksanız yaşadığınız için, o ölü, bu ölü değil. onlar burada değilken hâlâ yaşadığınız için suçluluk duyduğunuz başka ölüler var, ölmemiş olması gereken çocuklar. durulacaksa onların karşısında terbiyeli durulmalı. ‘ölüye saygı’ diye bir sessizlik bastıracaksa onlar için susun. bari onlar için ‘şifa dileyenler’in, ‘hakkını helal edenler’in içine katılmayın.
bari bunu yapabilin.
ve eğer ölüp gitmiş arkadaşlarınıza, bu ülkenin yok edilmiş bir nesline, düşündüğü için kafası kesilen onca insana... yani bu memlekete birazcık saygınız, azıcık sevginiz varsa siz de hakkınızı helal etmezsiniz. etmemeli. hem de üç kere! onu üç kere helallik vermeden göndermelisiniz...

----------------------------------------*-------------------------------------

temelkuran’in da dedigi gibi, 12 eylul acilarini ya$ami$ olanlar bile, o donemdeki acilardan bi haber cocuklar yeti$tirdiler ve bu cocuklarin kar$isina beyaz sacli sevimli bir dede gibi cikti kenan evren. oysa o bembeyaz saclarin koklerinde kan tohumlari vardi, hem de sevimli bir dede gibi kar$ilarina ciktigi genclerin ya$larindaki nice masum gencin kanlarinin tohumlari.

yazinin linkini de vereyim tam olsun;

http://tinyurl.com/mbh78c
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol