kedi
yavru olanlarıyla gerçekten bir bebek gibi ilgilenilmeli. yok böyle bir sapsallik
bir de en komigi gözlerini bir noktaya sabit dikip öyle bakakalanlar. gerçi onlar için baska varliklari görüyor o yüzden öyle bakiyor derler ama olsun komik.
bir de en komigi gözlerini bir noktaya sabit dikip öyle bakakalanlar. gerçi onlar için baska varliklari görüyor o yüzden öyle bakiyor derler ama olsun komik.
eger 3 ayri renk barindiriyorsa kesinlikle di$idir.
şu anda üç tanesine ev sahipliği yapmakta, arkadaşlık etmekteyim. zira kendileri sahip olunamayacak kadar özgür canlılar.
aklımda çok küçüklüğüme ait anılar canlanıyor bu miniklerle ilgili. henüz ilkokulda olduğum zamanlar. kış öyle sert geçiyor ki, kardan kıştan gözümüzü açamıyoruz. bir dergide okuduğum haber canımı sıkmıştı o ara, üşüyüp araba motorlarına giriyorlar, sonra da araba çalıştırıldığında sıkışıp ölüyorlardı. oysa ki kaputa vurmak kadar basit bir çözüm onları sıcak uykularından uyandırabiliyordu.
o zamanlar bilgisayarım yok, yazıcım da yok haliyle. her gün küçük kağıtlara uyarı yazıları yazmaya karar verdim, birkaç da şirin yapıştırma yapıştırıyordum, dikkat çeksin diye. her gün mahalledeki arabaların camına bırakıyor rüzgardan, yağmur ve kardan etkilenmez umarım diye dua ediyordum. işe yaradığını umdum ve uzunca da bir süre devam ettim buna. o zamanki türkçe öğretmenimin dikkatini çekmişti hatta bu yaptığım, yerel bir dergiye minicik halimle ropörtaj vermiştim.
şimdi ise daha farklı bir konuya dikkat çekmek istiyorum. bu başlıktayım fakat sözlerim her canlı için geçerli, evcil hayvanlar hediye değildir. yalnızca minik ve şirin diye, çocuğum hayvan sevgisi edinsin diye, iyi niyetle de olsa alınan bu canlar biraz büyüyünce sokaklara terk ediliyor yahut bakımsızlıktan ölüyorlar. hayvan edinmeden önce kırk kere düşünün lütfen. hiç büyümeyecek, devamlı bakıma muhtaç olan bir bebek olduklarını düşünün, sorumluluk alacak vaktiniz ve gücünüz yoksa hiç bulaşmayın derim.
bir diğer konu da barınaklarda bir sürü can var, her biri orada ölmeyi bekliyorlar. bir çoğunun kışı geçirecek kulübesi yok. pet shoplardan da alınan bir sürü cins hayvanın oraya terk edildiğini görebiliyoruz. hayvan sahiplenmek konusunda yuva arayan canlara öncelik göstermek gerçekten işe yarayacaktır.
biraz daha duyarlı olalım, artık sokak ve barınaklar ölüme terk edilen canlara ev sahipliği yapmasın.
edit: düzeltme
aklımda çok küçüklüğüme ait anılar canlanıyor bu miniklerle ilgili. henüz ilkokulda olduğum zamanlar. kış öyle sert geçiyor ki, kardan kıştan gözümüzü açamıyoruz. bir dergide okuduğum haber canımı sıkmıştı o ara, üşüyüp araba motorlarına giriyorlar, sonra da araba çalıştırıldığında sıkışıp ölüyorlardı. oysa ki kaputa vurmak kadar basit bir çözüm onları sıcak uykularından uyandırabiliyordu.
o zamanlar bilgisayarım yok, yazıcım da yok haliyle. her gün küçük kağıtlara uyarı yazıları yazmaya karar verdim, birkaç da şirin yapıştırma yapıştırıyordum, dikkat çeksin diye. her gün mahalledeki arabaların camına bırakıyor rüzgardan, yağmur ve kardan etkilenmez umarım diye dua ediyordum. işe yaradığını umdum ve uzunca da bir süre devam ettim buna. o zamanki türkçe öğretmenimin dikkatini çekmişti hatta bu yaptığım, yerel bir dergiye minicik halimle ropörtaj vermiştim.
şimdi ise daha farklı bir konuya dikkat çekmek istiyorum. bu başlıktayım fakat sözlerim her canlı için geçerli, evcil hayvanlar hediye değildir. yalnızca minik ve şirin diye, çocuğum hayvan sevgisi edinsin diye, iyi niyetle de olsa alınan bu canlar biraz büyüyünce sokaklara terk ediliyor yahut bakımsızlıktan ölüyorlar. hayvan edinmeden önce kırk kere düşünün lütfen. hiç büyümeyecek, devamlı bakıma muhtaç olan bir bebek olduklarını düşünün, sorumluluk alacak vaktiniz ve gücünüz yoksa hiç bulaşmayın derim.
bir diğer konu da barınaklarda bir sürü can var, her biri orada ölmeyi bekliyorlar. bir çoğunun kışı geçirecek kulübesi yok. pet shoplardan da alınan bir sürü cins hayvanın oraya terk edildiğini görebiliyoruz. hayvan sahiplenmek konusunda yuva arayan canlara öncelik göstermek gerçekten işe yarayacaktır.
biraz daha duyarlı olalım, artık sokak ve barınaklar ölüme terk edilen canlara ev sahipliği yapmasın.
edit: düzeltme
bize gelsene kedi severiz, gelirken kedi de getir
mini mini minnos bir tanesini sokakta gorursen kapıp evime alacağım yavru.
evimin yeni bireyi. evcil hayvan besleyenlere iblis muamelesi yapan anneme bile kendini sevdirdi. yerim onu yerim.
kendisinden daha küçük yavru görünce korkup geri geri yampiri yampiri kaçan bir adet yavrusu evimde olan arkadaşım.
sabahın çok çok erken saatinde ortada hiç birşey yokken ıslak burnunu dudaklarınıza sürüp uyandığınıza emin olduktan sonra kaçabilir. maksat karnım acıktı öyle yada böyle kalk sahip yoksa pislik yaparım gibi birşey olmalı.
göz bebekleri bir tl büyüklüğünde irileşmişse bir de kuyruğu kocaman olmuşsa uzak durun. ben durmadim siz durun.
oyle temiz bir varliktir ki, tozlu yerlerde saatlerce surunur, yine de pudra kokusu bebek kokusu cikmaz uzerinden. bir de diyelim ki suyuna mamasindan dustu sadece bir adet. iki saat patisiyle o mamayi suyun icinden cikartmaya calisir. gerci bu oyun mudur yoksa temizlikten midir onu hic bilmiyorum. sahsi fikrimi sorsalar oyunun krali derim aslinda.
sahibinin herşeyi onun için yeni bir macera, yeni bir keşif, yeni bir merak. kıyafetlerim, cep telefonum, bilgisayarım, defterlerim,kitaplarim, kalemkutum, silgim ve dışarıdan eve gelirken marketten alıp getirdiğimiz herşey öncelikle hanımefendi tarafından dikkatle koklanir.
köpek sahibini bilir kedi evini derler ya külliyen yalan. kediler nankör değil. 8 gün ayrı kaldığım 3 aydır bende olan yavru kedim beni görünce çığlık attı resmen. bu keyif de bana on yıl gider.
Sakızımla şişirdiğim balonu görünce korkudan aklını kaçıran patili dostum.
dilleri tatlıyı algılamıyormuş. o zaman niye benimki dakikalarca taparcasına magnumumu yaladı hadi ateyizler açıklasın.
(bkz: kedilerde kızgınlık dönemi)
gözleri simsiyahken siz siz olun yaklaşmasına izin vermeyin. masanın yanında çömelmiş, devirdiği rulo kat kırıntılarını toplarken ışık hızıyla sandalyeye çıkıp sebepsizce gözümü patiledi. bu entryi tırnak cikarmadigina dua edip istemsizce ağlarken sonlandiriyorum. acıyor olm yaa.
cok haysiyetsiz serefi kirik bir hayvan.
karsiliksiz sevgini verirsin, karnini en kaliteli mamalarla doyurursun, isini gucunu birakir saatlerce onla oyun oynarsin, o gelir once kendini bi guzel sevdirir, sen de onu severken laaap diye burnuna yersin tirmigi. burnumun uzerini kanatti serefsiz.
karsiliksiz sevgini verirsin, karnini en kaliteli mamalarla doyurursun, isini gucunu birakir saatlerce onla oyun oynarsin, o gelir once kendini bi guzel sevdirir, sen de onu severken laaap diye burnuna yersin tirmigi. burnumun uzerini kanatti serefsiz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?