karizmayı çizdiren durumlar

epikuros
ortaokuldayken (bahsedilecek zaman dilimi ne kadar eski olursa sanki yapılan dangalaklık o kadar hafifleyecek gibi. olayı ben küçükken çok salaktım şirinliğine dönüştürme amacı var sanırım. olayı lisede veya ortaokulda yaşanmış gibi aktarmak çok rahatlatıcı, hele ki ilkokul diye yuttursan oh ne âla)

neyse, ortaokuldayken arkadaşla sokakta geziyorduk. cebimde allah kuruşu yok, bir iki tane atari jetonu var. harçlığımı ona yatırmışım. arkadaş da parali biri. manavın önünden geçerken 1 tane portakal satın aldı. ben önünden yürürken o da portakalı soyuyor. sonra adımı seslenip "murat baksana" dedi. ben de portakalın yarısını falan ikram edecek sanıp elimi uzatarak arkama döndüm. şerefsiz portakal kabuğunun asitini gözüme sıkmak için seslenmiş meğer. hem elimi uzatıp hem de "yok canım istemiyor" derken karşılaştığım bu muamele ve o an yaşadığım göt oluş tarif edilemez. onun da bunun üstüne "haa yiyecek miydin verim mi?" demesi tabi göt oluşun üzerine tuz biber ekti. a.ına koyduğumun ahmet ali’sini(bak ismini de veriyorum) 16-17 sene oldu bu anların utancı ve kırık karizmasıyla geziyorum ve sana 15 yıldır rastlayamadım, seni bulursam oğlum iki kilo postakalı asitiyle yedireceğim bi tarafına.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol