karizmatik cevaplar

x kişisi: lütfen bir kez olsun beni sevdiğini söyle..
a kişisi: durduk yere yalan söyleyemem...

birbirinden hiç hoşlanmayan iki kişi arasında geçen bir kavgada şunlar olur:
-bu sandalye kırık,kalk bana başka bir tane getir.
+az yede kendine hizmetçi tut!
-benim hizmetçimden sanane,aa!
+margarin.
-sen neden böylesin bi de anlayabilsem.
+çünkü!
-çünkü?
+tamam.

1) - seni seviyorum.
- teşekkürler.

2) kişi saatlerce konuşup, dert yanmıştır:
- ya hocu, işte böyle!
- hımm...

yaşanmışlığı hakkında şüphelerim var ama anlatılana göre olay şudur

izmire yeni gelmiş yerli turistimiz kentkart alır otobüse biner ve kartı otobüs şöförüne gösterir

şöför ise sadece "diiiiit" diye öter

-lan
-efendim

-osmancaaan, benden önce hiç aşık oldun muu?
+ bir kere sevmişiz, binkere sevişmişiz güzelim!
-çok karizmasın

durakta sıra bekleyen münübüs içinde iki genç ve kırk yaşlarındaki şöfor muhabbet etmektedir. bir bayan yaklaşıp şöfore sorar:
- önce hangisi kalkıyo?
- vallaaa bilmem ama gençlerinki daha önce kalkar heralde.

robinson : ben affetmem belasini skerim..!

(bkz: robinson ile cuma)

(bkz: ya tutarsa)

hocanın lafının bitmesini beklemeden lafa atlayan öğrenci:hocam ama neden böle ki
hoca:olum sen babanın 70 milyon sperminden en hızlısı olabilirsin ama bu sınıftaki en salaklardan birisin..

odtu’ de yemekhaneye giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş. profesör kaşlarını çatarak: " okuzler ve kuslar ayni masada oturamaz!" ogrenci: "o zaman ben ucuyorum..." profesor cevaba cok sinirlenmis, sinavda ogrenciye takmis ve sinavini basarisiz gecmesi icin elinden geleni yapmis.yanliz sinavda ogrenci tum sorulari mukemmel bir sekilde cevaplamis.profesor ogrenciye: sana son bir soru soracagim - demis. yolda yururken iki torba buldugunu hayal et, birinde akil
var, digerinde ise para var. hangi cuvali alirsin? ogrenci: "para olan cuvali secerdim..."
profesor: "ben akil olan cuvali secerdim..."ogrenci:"normal! kimde ne eksikse onu secer...
profesor cok sinirlenmis, ogrencinin not defterini alip icine"okuz"yazmis. ogrenci nota bakmadan odadan cikmis.bir dakika sonra ogrenci kapiyi aralamis : "sayin profesor, imzanizi atmissiniz, fakat notumu yazmayi unutmussunuz."- demis

ah kizim ah!! ben ne salagim. seni ne doktorlar, ne muhendisler istedi de vermedim. uzulme annecigim. ben hepsine verdim...

-padi$ahim gemileri bogazdan geciremiyoruz!
-karadan gecirin o zaman.

-ne düşünüyosun?
+eğer bilmeni isteseydim, düşünmezdim zaten çoktan söylerdim.....

reha muhtar:izmirdeki bakire kızları kurban ediyormuşsunuz doğru mu?
satanist genç:izmirde bakire kız ne arar?

-beni unutma.
+olur bi köşeye yazarım.belki bi gün o köşede karşılaşırız.

halı saha maçında...

arkadaş: abi sağ kanattan geliyolar kapat orayı.

ben: geldikleri gibi giderler.

fs:çocuklar,sınavda karşınıza bir metin çıkacak ve o metindeki boşluklara bu güne kadar öğrendiğimiz filozofların adını yazacaksınız..
ben:hocam o filozof isimlerini metnin üstünde bir kutuda verecek misiniz?yoksa,biz küçük bir kağıda mı yazalım...
(bizzat başıma geldiğine dair yemin edebileceğim ama uzaktan da bakılınca eee nesi var bu cevabın diyebileceğiniz durum)

milli kütüphanenin 500 küsür kapasiteli çalışma salonunda bağıra bağıra telefonla konuşmakta olan kimseye m.kütüpne sakinlerinden biri,
-kardeşim özel mi?
-....
-hayır özelse çıkalım da rahat konuş...
-hıck...

italyan gazeteci: bütün maç milan oynadı, siz şansa attığınız gollerle maçı kazandınız...
fatih terim: sinyor, resultante importante..
(bkz: kapak)