insanı sinir krizine sokan durum. baya para verip iyi bir kalem alırsınız, eliniz alışır, yazı yazmaya heves bile gelir, hatta uğurlu kaleminiz ilan edecekken, tam o sırada nasıl becerirse ortadan kaybolur.
efenim, bu kalemlere özgü mucizevi bir özelliktir. yani aslında siz kaybetmezsiniz, o sıkılınca ortadan kaybolur. evet yapar bunu. istediğiniz kadar arayın bulamazsınız, ancak o isterse geri döner.
onun için size tavsiyem bir kaleme fazla bağlanmayın. körü körüne tutulmayın. hep bir gün gelecek, sizi terk edecekmiş hissiyle yaşayın. aksi takdirde her ayrılıkta, canı yanan taraf siz olursunuz; o gider kendi aleminde mutlu mesut yaşar ve siz bir daha ondan asla haber alamazsınız, izini bulamazsınız. çekip gitmek kolay ama, arkada kalan için hayat hep zordur.
ve bir gün acı haberi gelir, sizin bin türlü emek verdiğiniz, saçınızı süpürge ettiğiniz, canınızdan çok sevdiğiniz kalemininiz, gitmiş, bir beleşçiye yar olmuştur. hem de o özensiz ellerde hoyratça kullanılıyor, kimi zaman dişlerinin arasında acımasızca çiğneniyor, kimi zaman da namüsait yerleri temizlemek için adeta hizmetçi gibi kullanılıyordur. sizse onu kıskandırmak istercesine başka kalemlerle günü birlik ilişkiler kuruyor, hatta arkadaşlarınızınkilerle vakit geçiriyorsunuzdur. her yeni bir sınava girişinizde eksikliğini tüm kalbinizde büyük bir sancıyla hissediyorsunuz.
işte efenim, hayatın acı gerçekleri, bir kalem kaybolur, bir hayat kaybolur...
kalem kaybetmek
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?