bir doktor arkadaşım ilk zamanlar biraz tedirgin olduklarını, temkinli yaklaştıklarını ama sonraları birbilerine şaka olsun diye kadavra kolu fırlattıklarını, alıştıklarını, alışmak zorunda olduklarını anlatmıştı.(bu aşırı uç davranışlar yaşadıkları travmayı atlatabilmek için, istem dışı geliştirdikleri eylemler olsa gerek)
kadavra tıp eğitiminde, herşeyden önce çok değerli bir materyaldir. ülkemizdeki kadavra çalışmaları malesef batılı ülkelerin gerisindedir. (adamlarda kadavra bolluğumu var nedir? 10 yıl öncesine kadar araba çarpışma testlerinde kadavra kullanıyorlardı. o zamanki sensörler, eklem taklit mekanizmaları bu günkü düzeyde değildi yada kadavra kadar ekonomik değildi)
kimse kanser olmak istemez, kimse ölmek istemez, kimse kadavra olmak istemez ama birileri oluyor ve olacak. malesef tıp öğrencilerini eğitmek için gerekli dokuları taklit edebilecek teknoloji şu an için mevcut değil.(japonlar insan bedenini çok iyi taklit eden "şişme kadın"lar yaptılar. gerçek gibi ama bu büyük başarılar bile tıp eğitimi için yeterli değil.-ben bu şişme kadın şeylerini "balkan toplumlarının tütün mamülleri kullanımı" ile ilgili bir araştırmamda tesadüfen okudum. yalanım varsa bilgi sözlüğün serverlerı çöksün)
velakin tıp eğitimi ve çeşitli araştırmalar için sökülüp dikilen, sonra tekrar sökülüp tekrar dikilen, ruhsuz bedenlerdir.
acıdır ama gerçektir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?