bu gece ne hikmetse sözlüğün tek taraflı atışma alanına cevrilmesi, farklı hiçbir düşünceye tahammul edilememesi ve hakaret edercesine karşı çıkılması, saçma ve sözlüğün amacını saptıran, insanların güzel güzel vakit geçirmek için girdiği sözlüğümüzü kişisel gelişimini tamamlamak, insanlara birşeyler empoze etmeye çalışmak için kullanan, neye saygısı olduğunu merak ettiğim, tamamen karşı çıktığı şeye dönüşmüş kimseler tarafından her başlıkta aynı zırvaları görmemiz sonucu ısrarla aldığımız tattır.
(bkz: gerek yok)
(bkz: entry girmek parayla değil)
kabak tadı vermek
yukarida tanimlarini okudugunuz bu deyimin dilimize geçis hikayesi de söyledir efendim. simdi efendim pireler deve iken, besikler tingir mingir sallanir iken, plastik ve cam fabriklari yok iken; dogal olarak ta sürahi, masraba gibi bilimum plastik ve camdan yapilan esyalarin yerlerini o zamanlar kabaklar alirmis. çünkü kabak yapi itibari ile ince bir kabuga sahiptir ve kolay kolay kirilmaz. simdi kabagimizin bu özelligi haiz olmasi durumunun öncesinde bazi asamalardan geçmesi gerekirmis, ki bu günde gerektir; eger su kabagindan tas veya masrapa vayahut sürahi gibi bir levazimat yapilmak istense... bütün islemler bittikten sonra da kabagin içinin kurumasi için üstten kesilmis kisima bir tipa tikilarak amaca uygun kullanilir imis...
sözü kisa keselim simdi o dönemlerde kabak uc kisimdan kesilip içi çikarilir sonra da kurumaya birakilirmis günesli bir yerde. bu asamalari yapipta sabredemeyen yani kabagin içinin iyice kurumasini bekleyemeyen ahalinin kabaklari tam olarak kurumadigindan içine konulan suya, yahut her ne konuluyorsa kabagin içine iste ona kendi tadini verirmis mundar edermis.. iste o gün bu gün bu deyim, aşırı ısrarla olayi saptirdin, içine ettin, siktin, bunlarttin bizi daralttin, merkebin ferci dahiline su kaçirdin, gibi muhtelif söz karsiliklarinin sebebi olan, aşırı ısrarla tadi kaçiran zevat için söylenir durur...
sözü kisa keselim simdi o dönemlerde kabak uc kisimdan kesilip içi çikarilir sonra da kurumaya birakilirmis günesli bir yerde. bu asamalari yapipta sabredemeyen yani kabagin içinin iyice kurumasini bekleyemeyen ahalinin kabaklari tam olarak kurumadigindan içine konulan suya, yahut her ne konuluyorsa kabagin içine iste ona kendi tadini verirmis mundar edermis.. iste o gün bu gün bu deyim, aşırı ısrarla olayi saptirdin, içine ettin, siktin, bunlarttin bizi daralttin, merkebin ferci dahiline su kaçirdin, gibi muhtelif söz karsiliklarinin sebebi olan, aşırı ısrarla tadi kaçiran zevat için söylenir durur...
(bkz: cılkını çıkartmak)
olaylar karsisinda bikkinlik vermek suretiyle,isin tadini kacirip,karsidakilere fenalik gecirtme eylemi.
kabagin tadini sevenler icin olumsuz yone yormanin zor oldugu durum..
(bkz: kabak tatlisi)
aynı yemeği ısıtıp ısıtıp tekrar sofraya koymak çağrışımı yaptıran deyim.
bıkkınlık, usanç vermekle, of aman yav dedirttirmekle beraber sinirlerin sağlamlığını ölçmeye de yarayabilir.
bıkkınlık, usanç vermekle, of aman yav dedirttirmekle beraber sinirlerin sağlamlığını ölçmeye de yarayabilir.
bokunu cıkarmak.
sıkıntı vermek, sıkmak, boğmak, saçmalamak, bokunu çıkarmak gibi eylemler sonucu verilebilecek bir tepki.
(bkz: kabak tadı verdiniz)
(bkz: kabak tadı verdin)
(bkz: kabak tadı verdi)
(bkz: kabak tadı verdiler)
(bkz: kabak tadı verdiniz)
(bkz: kabak tadı verdin)
(bkz: kabak tadı verdi)
(bkz: kabak tadı verdiler)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?