istiklal caddesi

arnavut kaldırımı insanların düşüncelerini götürür,kötü düşüncelerini de.
bu taşlar yüzyıllarca taksimin üstünden geçmiş milyonlarca insanın,milyonlarca insanın anısını(iyi-kötü) dışavuruyor sanki.
korkuyorum gitmeye çünkü alışkın değilim bu kadar anı yüklenmeye.
pek iyi olmadı bu.taksim istanbulun özetidir.new york da amerikanın.

o kadar çok insan geçer ki yanınızdan,sanki her an tanıdık birilerni görebilirim diye gözlerinizi.bazen de beklediğiniz insan,yerini bile tarif etse,tabiri caizse öküz gibi de baksanız göremezsiniz onu.
kimbilir kaç milletten insan,ne tür insanlar geçer bir günde ordan.yerlerin dili olsa da konuşsa dersiniz.lakin yerlerin ağzına sıçılmıştır bu sıralar be hala sıçılıyordur.
kendi başına bir turizm yerini batırmak herkeze kısmet olmaz.yapıcam derken daha da mahvetmek.
ancak herşeye rağmen istanbula gelen herkezin oraya bir kere bile olsa uğrayabileceği bir yer ve kim bilir insanların ne anıları vardır orada..

bilenine göre en ucuz bilmeyenine göre en pahalı olan cadde.

sadece istanbulun degil türkiyenin kültür,sanat,pislik,alisveris,eglence..vs gibi unsurlarinin 7 24 yasandigi ve yasayan tek caddesi.

insanların olmak istedikleri insan oldukları cadde.

ocak 2006: istiklal caddesindeki taşlar değiştiriliyor. önce "görüşü ve yürüyüşü" kolaylaştırmak için ağaçlar kesilecek. ağaç varken hem göremiyordunuz hem yürüyemiyordunuz değil mi. yaa. eski taşların hepsi bir bir sökülüp yerlerine pembe-gri-beyaz taşlar yerleştirilecek. bu sırada kar yağmur yağacak, caddede biriken beton-çamur karışımı sıvı ara sokaklara oluk oluk akacak. ayrıca cadde lale görüntüsü ile apayrı bir havaya sokulacak. her 10 adımda bir, üzerinde parlak lale figürü olan taşlar yerleri süsleyecek. modernleşecek caddemiz evet.

haziran 2006: istiklal caddesindeki taşlar değiştiriliyor. artık ağaç falan olmadığı için bir de ağaç sökmekle uğraşılmayacak, zamandan feci tasarruf edilecek. evet. o pembe gri beyaz taşlar yerlerinden "kaldırılacak", sökülmesine gerek yok zaten yerine yapışması için yeterli harç falan koymadık biz. nasılsa sökülecek diye. tüm bunların yerine minik kare desenli bej-beyaz taşlar döşenecek. lale resimli taşları sökmekle ise hiç uğraşılmayacak, çünkü zaten henüz o taşlar yerleştirilmemişti. yerleştirileceği yerler boş bekliyordu, bu da yürüyenlere bir mario havası katıyordu hadi şimdi katmıyordu diyemezsiniz.

büyükşehir çalışıyor canım. taş taş üstünde bırakılmayacak istanbulda.

(bkz: göt lalesi)
(bkz: içimde kalmasın)

organik slalom pisti.

(bkz: teras)

(bkz: caravan rock bar)

istanbul’da eğlencenin dibini bulabileceğiniz tek yer...

(bkz: waltz of the butterfly)

artık eski güzelliğinin kalmadığını düşündüğüm yerdir.herkes bir alışveriş çılgınlığına girmektedir istiklal caddesinde.tünel ve asmalı mescit taraflarına kaçmak gerekir kalabalıktan.

hep ankara’ya dönmek için otobüs saatini beklerken boydan boya yürüyerek zaman geçirdiğim yerdir. yalnız eskisi kadar keyif vermemektedir.

uzun bir aradan sonra tramvayına kavuşmuş, eski havasını, güzelliğini kazanmış cadde. gerçekten bir şeyler eksik oluyormuş yahu tramvyaysız..zaten ağaçları almışlardı, bari tramvaysız kalmayalım..

insan sergihanesi.

bahadır baruter’in gözüyle istiklal caddesi için:

http://www.kisaca.net/2wqij

(bkz: agaclari yeniden dikin lan)
(bkz: ne oldu dukkanlarin önü mü kapandi)
(bkz: agac dusmani capitalist pislikler)

şimdi taksim meydanından caddeye giriniz,binalara hayran hayran bakarak ilerleyiniz,istikamet tunel..
tunele varmak üzere misiniz,iyi güzel şimdi sağ tarafa bakın,cremeria milano’yu gordunuz mu,şimdi oradan benim için de limonlu ve mangolu birer top yiyin,o orgazm senin bu orgazm benim zevkin doruklarında dolaşın,tesekkürlerinizi duyar gibiyim..

kötülüklerin ve iyiliklerin mekanı

sosyallerin ve asosyallerin mekanı

tutunanların ve tutunamayanların mekanı...

gürültü,insan,kalabalık,yalnızlık,müzik,eglence,gözyası gibi kelimelerin karsılıgı olan yerdir.karısıktır orası herseyden bıraz vardır,herseyin sesi vardır.özgürlük rüzgarları eser sanki dort bir yanından..köydür benim için(yada bizim icin).