hayatınızın en güzel günü

aynı zamanda hayatınızın en kötü günü de olma ihtimali vardır;
sevdiceğinizin de artık sizi sevdiği gün en güzel gün sayılabilir. birlikte eve giderken dolmuşta size sarılıp uyuması ve dahi bu tarz romantizm kokan davranışlarda bulunması sebebiyle hayatınızın en güzel günüolabilir. bunu takiben evde sizin sevinçten ne bok yiyeceğinizi bilememeniz, rahat olayım diye içkiyi fazla kaçırıpsızmanız, bütün gece saçmalamanız, akabinde kızın sabah erkenden evine geri dönmesi ve detayında terk edilmeniz. bu da en kötü gün olmaya adaydır.

bir turlu mezun olamadigim(kaza sebebi ile) universitem yuzunden 18 ay e$ekler gibi askerlik yaparken, askerligimin son 20 gununde alinan "askerlik 15 aya du$tu" kararini duydugum gundu aslinda. bak sadece duydugum gundu diyorum, o sebeple terhis oldugum gundu demedim zira 15 ayini bitiren herkes giderken ben ve benim gibi devre kaybi olarak gidenler 18 aylarini saat anlaminda dahi tamamlayarak ayrildilar ki$ladan.

subjektif entrynin catisina catisina cakmak bu olsa gerek.

uzun zaman çocuklarının olması için uğraşan çiftin, doktordan bunun haberini aldıkları gün olsa gerektir.

hayatınızın en güzel golünü attığınız gündür. hangi konuda atarsınız o golü bilmem, bilemem. 5 dakika durup giderim, o kadar.

pollyanna için hergün olan gün. ancak böyle çocuk romanlarının kahramanlarının olur zaten, bize de öyle izlemek düşer.

henüz daha karar vermediğim gündür.

(bkz: time of your life)

bir anneye göre kucağına bebeğinin verildiği gündür.

debbie ford’un kitabı.