güvercin

yururken kafasi ileri geri hareket eden , memleketimizde bolca bulunan bir tur kus.

bir kus turu. kendi icinde de cok cesitli turlere sahiptir. mahalle kavraminin oldugu yerlerde genclerin en buyuk eglencesi guvercinlerdir

farelerle ilgili bir belgeselde fareden cok daha fazla mikrop tasidigi soylenen kus turu..artik fareleri sevimli gostermek icin mi soylediler bilemiyorum..

agzinda zeytin dali olan baris’in olmayan dsp’nin simgesi.

(bkz: pacali guvercin)

bok yapici.

(bkz: posta güvercini)

bu saatte bile birbirlerine kur yaparak duzusebilen, cikardiklari seslerle bir sure kafayi siyirttiran hayvanlardir.
(bkz: ben bunu bugun gordum)

alemin yeni bilgiç adayı.hoş gelmiştir...

sabahları kafa sikmeye and içmiş canlı güruhu. bunu yapmak için de hiç üşenmezler tavan aranıza pısarlar.

"rupuhuuuhuu" ve "puhuhuruupu" seklinde ses cikaran, iki adimda bir muhakkak siciveren kanatli canli.

pencerenizin önündeki çiçek saksılarını yuva belleyip çoluk çocuğa karışabilen varlıklardır.

(bkz: dansa davet)

misket adıyla da bilinen ankara yöresi türkünün ilham kaynağı olan kuş.

güvercin uçuverdi
kanadın açıverdi
el oğlu değil mi
sevdi de kaçıverdi...

dip not: türkünün sözlerinin tamamı misket başlığı altında verildiğinden buraya sadece ilk dörtlük aktarılmıştır. sözlerin tamamı için ilgili başlığın incelenmesi rica olunur.

ayrıca şehiriçlerinde insanlarla içiçe yaşamasına rağmen hiç de evcil sayılmayacak nitelikte bir kuş türüdür; öyle ki yanlarına bir insan yaklaştığında anında kaçıp giderler. bir yandan insanlarla içiçe olup bir yandan da insanlardan bu kadar uzak durmaları dikkat çekicidir. bu kuş türüne ilişkin ciddi bir kaynak olması bakımından:http://www.guvercin.info ve ayrıcahttp://www.taklaciguvercin.com
son olarak bu kuş türünün cinslerinin birçoğunun türkiye’nin çeşitli illeri ile isimlendirilmiş olması da sözkonusu kuş ile memleketimizin ne kadar haşır neşir olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilebilir. bu illere örnek olarak adana, mersin ve bursa’yı sayabiliriz.

bide güvercin takla vardır. çocukluğumuzda herkes gibi bizde güvercin beslerdik, takla atanları en gözdeleriydi, hiç durmadan takla ata ata uçarlardı bu şerefsizler, bursa ve bango tipte olanlarıda meşurdu, hala düşündükçe o günleri çok özlüyorum. (bkz: seksenlerde çocuk olmak)

yeryüzündeki ana yaşam sebepleri buldukları heryere sıçmak olduğunu düşündüğüm mahlukattır.

hrant dink’e gore bu ulkede insanlarin dokunmadigi, kentin iclerinde, insan kalabaliklarinda bile yasamini surdurebilen hayvandir.bu düşüncesine ithafen belki de sezen aksu’nun deniz yıldızı albümünde de hrant dink anısına yazılmış şarkının da adıdır aynı zamanda.

sezen aksu’nun $arkisi olan guvercin’in sozleri $u $ekildedir.

bir daha açar mı karanfil korkusuz?
bir daha uçar mı güvercin şehirde?
yalancı güneşli bir ocak
mübarek cuma gününde

gitti cancağızım gitti
bitti son istanbul
kaldırımlar zabıt tuttu şahidiz hepimiz,
her yer tetikti

sen de çekip gitme
dayan be umudum
dön gel, dön gel
meydan okur hayat
pabuç bırakmaz ölüme
dön gel, dön gel
bir daha yazar mı kalem kanaya kanaya?
kağıdı da kan tutar, ağaç değil mi soyu?
ağla, doyasıya ağla!
aynı denizde çoğalır yüreğin özsuyu

söz: sezen aksu
müzik: sezen aksu

hain bir suikast sonucu öldürülen hrant dink’e adanmış bir şarkıdır. hrant dink’in son yazısında kendisini bir güvercine benzetmesinden yola çıkılmıştır.

patrick suskind in bir romanı.