goetica

18 /
nick nicki nickince
yüreğinin büyüklüğü tüm yetkilerinden daha fazla olan insan. tek umudum o kocaman yüreğinde bana da minicik bir yer ayırmasıdır, şeker almasa da olur.

"giderayak işlerim var bitirilecek,
giderayak.
ceylanı kurtardım avcının elinden
ama daha baygın yatar ayılamadı.
kopardım portakalı dalından
ama kabuğu soyulamadı.
oldum yıldızlarla haşır neşir
ama sayısı bir tamam sayılamadı.
kuyudan çektim suyu
ama bardaklara konulamadı.
güller dizildi tepsiye
ama taştan fincan oyulamadı.
sevdalara doyulamadı.
giderayak işlerim var bitirilecek,
giderayak. "
nick nicki nickince
"bir kervancının getirdiği kitabı eline aldı simyacı. kapağı yoktu kitabın, ama gene de yazarının kim olduğunu anladı: oscar wilde’dı yazar. kitabın sayfalarını karıştırırken, narkissos’u anlatan bir öyküye rastladı.

narkissos’un, kendi güzeliğini her gün bir gölün sularında seyretmeye giden bu yakışıklı delikanlının efsanesini biliyordu simyacı. bu delikanlı kendi görüntüsüne öylesine vurgunmuş ki, günün birinde göle düşüp boğulmuş. onun göle düşüp boğulduğu yerde de bir çiçek açmış, çiçeğe nergis adı verilmiş.

ama kendi yazdığı öyküyü böyle bitirmiyordu oscar wilde.

tatlı su gölünün kıyısına gelen orman tanrıçaları oreas’ların onu bir acı gözyaşı kavanozuna dönüşmüş olarak bulduklarını yazıyordu oscar wilde.

- neden ağlıyorsun? diye sormuş oreas’lar.
- narkissos için ağlıyorum, diye yanıtlamış göl.
- ne var bunda şaşılacak, demiş bunun üzerine orman tanrıçaları. bizler ormanlarda boşu boşuna onun peşinde dolaşır dururduk, ama onun güzelliğini yalnızca sen görebildin yakından.
- narkissos yakışıklı bir genç miydi? diye sormuş göl.
- bunu senden daha iyi kim bilebilir ki? diye karşılık vermiş iyice şaşıran oreas’lar. her gün senin kıyılarına gelip sularına bakıyordu.

göl bir süre sessiz kalmış. sonra şöyle konuşmuş:

- narkissos için ağlıyorum, ama onun yakışıklı olduğunu hiç fark etmemiştim ben. narkissos için ağlıyorum, çünkü sularıma eğildiği zaman, gözlerinin derinliklerinde kendi güzelliğimin yansımasını görebiliyordum.

- işte çok güzel bir hikâye, dedi simyacı."

duzenleme: simyaci/paulo coelho, ondeyis.
angelus
nickinin yanında herhangi bir sıfatın olmadığı günlerden kalma bir lezizlik barındıran bireydir kendisi. bir çeşit özüne dönme sürecine girmiştir.

öldükten sonra kılcal damarlarımı bağışlayacağım yegane kişidir haddi zatinda.
angelus
nickinin yanına tekrar moderatör sıfatını alarak başka bir tarihide girmiş olduğum entryi bir anda piç etmiş olan şahıstır kendisi. esefle kınar, bir takım el kol hareketleri yaparım.yapmaktayım da hatta.evet.
seri eksi oy veren ibne
arayıpta bulamadığım albümün linkini bana gönderme nezaketinde bulunan bilgisözlüğün en değerli yöneticisi. bu iyiliğine karşılık şahsımdan eksi oy yememe garantisi almıştır.
sistematik kedi
gecenin bir vakti art arda girdiği yemek tarifleriyle bilgiçlerin enzimlerini coşturan, amacı bizi acıktırmak mı, kimliğini bizden saklayarak sözlükte bilgiç olmuş emine beder’in kendisini keşfetmesi sonucu yemek kitabı çıkartarak meşhur olmak istemesi mi bilinmez.
18 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol