yönetmen robert zemeckis
yapımcı wendy finerman
charles newirth
steve starkey
steve tisch
senaryo yazarı winston groom
eric roth
oyuncular tom hanks
robin wright penn
gary sinise
mykelti williamson
sally field
görüntü yönetmeni don burgess
kurgu arthur schmidt
film müzikleri alan silvestri
yapım yılı, ülkesi 1994, abd
yapım şirketi paramount pictures
dağıtım şirketi paramount pictures
süre 151 dakika
dil ingilizce
bütçe 55 milyon dolar
forrest gump
"annem ileriye gitmeden önce geçmişi arkana almalısın derdi. sanırım benim koşmam böyle bir şeydi." şeklinde açıklar koşmasını.
izlerken insana duygu seli yaşatan tom hanksin oyunculuğuyla büyülediği film insana saflığın ve vazgeçmemenin ne demek olduğunu göstermektedir ayrıca filmdeki diğer oyunculuklar da en az tom hanksin kadar iyidir teğmen danin janein annesinin ve bubbanın oyunculuklarıda şahanedir filmden akala kalan bir çok güzel söz vardır sadece tek bir şey yazmamış arkdaşlarım ki bu söz sırf bubbaya verdiği söz yüzünden milyoner olmasına yol açmıştır
forrest gump:karides teknesi kaptanı olacam bubbaya söz verdim
teğmen dan:ama bubba öldü
forrest gump:söz sözdür.
forrest gump:karides teknesi kaptanı olacam bubbaya söz verdim
teğmen dan:ama bubba öldü
forrest gump:söz sözdür.
(bkz: run forrest run)
bana göre kalbin zekadan daha değerli olduğunu anlatan filmdir ya da dünyanın en iyi filmidir.şöyle bir diyalog vardır ki işte aşk budur dedirtir.
jenny: söylesene forrest, vietnamda korkar mıydın?
forrest: evet... şey... bilmiyorum. bazen yağmur bir süre diner ve yıldızlar çıkardı. sonra hava güzelleşirdi. pırıl pırıl olurdu. tıpkı koyda günbatımının öncesi gibi olurdu. suda milyonlarca ışık parlardı. tıpkı o dağdaki göl gibi. hava çok açık olurdu. sanki biri diğerinin üstüne binmiş iki göküyüzü var gibi görünürdü jenny. sonra çöldeyken güneş çıktığında cennet nerde bitiyor dünya nerde başlıyor anlayamazdın. öyle güzeldi ki... öyle güzeldi ki...
jenny: keşke ben de yanında olabilseydim..
forrest: yanımdaydın...
jenny: söylesene forrest, vietnamda korkar mıydın?
forrest: evet... şey... bilmiyorum. bazen yağmur bir süre diner ve yıldızlar çıkardı. sonra hava güzelleşirdi. pırıl pırıl olurdu. tıpkı koyda günbatımının öncesi gibi olurdu. suda milyonlarca ışık parlardı. tıpkı o dağdaki göl gibi. hava çok açık olurdu. sanki biri diğerinin üstüne binmiş iki göküyüzü var gibi görünürdü jenny. sonra çöldeyken güneş çıktığında cennet nerde bitiyor dünya nerde başlıyor anlayamazdın. öyle güzeldi ki... öyle güzeldi ki...
jenny: keşke ben de yanında olabilseydim..
forrest: yanımdaydın...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?