allahi dusunmek manasina geldigi gibi,bir konu uzerine dusunup yeni bie sey bulmak anlamina gelir.
fikir
(bkz: allah akil fikir versin)
ancak soru, öneri veya tenkitle gelesebilecegine inandigim düsünce veya düsünceler bütünü. sadece savundugu fikirlerin yazarlarini okumak fikri gelistirmez en fazla zenginlstirebilir. fikrin zenginlesmesi de fikrin gelistigi anlamina gelmez.
insanin fikirlerini gelistirebilmesi için mutlaka bir antitez’e ihtiyaci vardir. aksi halde slogandan öteye geçebilecegini pek zannetmiyorum. bu yüzden her insanin yakin çevresinde, en az kendisi kadar bilgili, ayni hayat görüsünü ve idealleri paylasmayan dostlara, dostluklara ihtiyaci vardir.
suna da eminim ki bu arkadasliklar, antitez ve antitez savunucularinin tamamina düsmanligi ortadan yok edecegi gibi, ister istemez benimsensin veya benimsenmesin bir sentezi ortaya çikaracaktir
eger kisi içine kapanik biriyse fikirlerini antitez niteligindeki eserleri okuyarak da gelistirebilir. aslinda bu daha verimli bir tercihtir. su unutulmamali ki bunu yaparken illa sentez’i savunacagim hedefiyle okunmamali. bence sentez her zaman dogru olan degildir. sadece tez’in dogru olabilecegi gibi, sadece antitez’de dogru olabilir.
bunun disinda, antitez niteligindeki bir eseri okumak günü geldiginde antitez’e karsi tezinizi savunmaya da yarayabilir. antitez niteligindeki bir eserin okunmasinin tek olumsuz tarafi, sentez arayisinin kisinin sadece kendisine birakmasidir. bir insan eseri okumaya basladiginda önyargilarina yenik düsüyor ve eserin tamamini antitez’in antitezi’ni yani kendi tez’ini sayikliyor, tezleriyle tenkit ediyorsa, bu okumanin da pek faydasi olmayacaktir. en dogru sonuca ulasmak için önce sentez’in ne oldugunu bilmek, onu ortaya çikarmak sarttir.
en dogrusu süphesiz hem arkadaslik kurmak hem okumaktir.
açikçasi etrafinda antitez’den eser olmayan insanlari ayirt etmek pekte zor olmuyor. kim ne derse desin bir fikri sentezlemese bile, antitezler ile hasir nesir olmus insanlar çok daha yapici oluyor.
insanin fikirlerini gelistirebilmesi için mutlaka bir antitez’e ihtiyaci vardir. aksi halde slogandan öteye geçebilecegini pek zannetmiyorum. bu yüzden her insanin yakin çevresinde, en az kendisi kadar bilgili, ayni hayat görüsünü ve idealleri paylasmayan dostlara, dostluklara ihtiyaci vardir.
suna da eminim ki bu arkadasliklar, antitez ve antitez savunucularinin tamamina düsmanligi ortadan yok edecegi gibi, ister istemez benimsensin veya benimsenmesin bir sentezi ortaya çikaracaktir
eger kisi içine kapanik biriyse fikirlerini antitez niteligindeki eserleri okuyarak da gelistirebilir. aslinda bu daha verimli bir tercihtir. su unutulmamali ki bunu yaparken illa sentez’i savunacagim hedefiyle okunmamali. bence sentez her zaman dogru olan degildir. sadece tez’in dogru olabilecegi gibi, sadece antitez’de dogru olabilir.
bunun disinda, antitez niteligindeki bir eseri okumak günü geldiginde antitez’e karsi tezinizi savunmaya da yarayabilir. antitez niteligindeki bir eserin okunmasinin tek olumsuz tarafi, sentez arayisinin kisinin sadece kendisine birakmasidir. bir insan eseri okumaya basladiginda önyargilarina yenik düsüyor ve eserin tamamini antitez’in antitezi’ni yani kendi tez’ini sayikliyor, tezleriyle tenkit ediyorsa, bu okumanin da pek faydasi olmayacaktir. en dogru sonuca ulasmak için önce sentez’in ne oldugunu bilmek, onu ortaya çikarmak sarttir.
en dogrusu süphesiz hem arkadaslik kurmak hem okumaktir.
açikçasi etrafinda antitez’den eser olmayan insanlari ayirt etmek pekte zor olmuyor. kim ne derse desin bir fikri sentezlemese bile, antitezler ile hasir nesir olmus insanlar çok daha yapici oluyor.
...
aslında benim de fikirim yok, oyunda üstlendiğim role alı$mamdır aynaya baktığımda verdiğim insana tepkisizlik. kötümserliği, elde var olan sessizliğe kambur etmeyi ba$armı$ güruhtur belki, kocaman görüntülerini “büyümek” denilen kavram içinde analiz etmeyi ba$aranlar. lakin dedim ya, benim de fikrim yok. olanlarımın ayrıntısına indiğimde gördüğüm tablonun tamamında kar$ıma çıkan, “mona lisa ağlaması”...
fakat; bazen güne$’e bakmaya çalı$ıyorum, gözlerimin dayanaksızlığına müsamaha gösterebildiğim son raddeye kadar. ve her zaman yer mübadelesi yapan benim gözlerim oluyor, güne$ tüm azametiyle yerinde dururken.. ancak, i$te o anda sadece ikimizin anlayacağı türden bi $eyler fısıldıyor bana ve: “deği$tin” diyor, “geçti zaman, önceden daha çok dayanabilirdin bana...”
i$te o güne$’in selamı var sana: blöflerini tebessümlerde saklamamalısın diyordu, dünyanın ahvalini seyretmeye ba$lamazdan az önce...
aslında benim de fikirim yok, oyunda üstlendiğim role alı$mamdır aynaya baktığımda verdiğim insana tepkisizlik. kötümserliği, elde var olan sessizliğe kambur etmeyi ba$armı$ güruhtur belki, kocaman görüntülerini “büyümek” denilen kavram içinde analiz etmeyi ba$aranlar. lakin dedim ya, benim de fikrim yok. olanlarımın ayrıntısına indiğimde gördüğüm tablonun tamamında kar$ıma çıkan, “mona lisa ağlaması”...
fakat; bazen güne$’e bakmaya çalı$ıyorum, gözlerimin dayanaksızlığına müsamaha gösterebildiğim son raddeye kadar. ve her zaman yer mübadelesi yapan benim gözlerim oluyor, güne$ tüm azametiyle yerinde dururken.. ancak, i$te o anda sadece ikimizin anlayacağı türden bi $eyler fısıldıyor bana ve: “deği$tin” diyor, “geçti zaman, önceden daha çok dayanabilirdin bana...”
i$te o güne$’in selamı var sana: blöflerini tebessümlerde saklamamalısın diyordu, dünyanın ahvalini seyretmeye ba$lamazdan az önce...
(bkz: fikir babasi)
çocuğum olursa adını koyacağım isim. fikir babası olucam hesabı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?