türkçeye yunancadan geçmiş bir sözcüktür.
fener
(bkz: deniz feneri)
saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı.
kiyilardan 500 metreye kadar derinlerde yasayan, boylari 2 metreye erisebilen, bir dip baligidir. hareketsiz yatar ve antenleriyle avini kendine cekerek cok buyuk agziyla kendi buyuklugundeki baliklari bile yutar pulsuz ve ciplak vucudunu kapsayan sivi, insan cildi icin tehlikelidir. mart-agustos arasi derinlere inerek urer 6-7 yasinda bir disi, 1 milyon yumurta verir eti beyaz ve cok lezzetli oldugundan ekonomik degeri yuksektir ayrica seker hastaligi tedavisinde kullanilan ensulin ilaci, ilk kez fener baligi pankreasindan elde edilmistir.
ayakapı ve balat arasında bulunan ve haliç e kıyısı bulunan eski istanbul semtlerinden biri.
(bkz: fenerbahce)
bir aydınlatma aracı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?