hayal dahi edemeyiz, bu aciyi ya$ayanlarin icerisinde bulundugu durumu tasavvur dahi edemeyiz, denememek en iyisi ancak bu haftaki muhte$em yüzyılda senaryo icabi da olsa bu acinin minik bir yansimasina $ahit olduk. minik diyorum zira dunyanin en iyi aktoru dahi bu aciyi gerektigi gibi canlandiramaz. yine de en azindan bana izlediklerim fena dokundu. hani ne evladim var ne evlat sahibi olabilecegim bir e$im ama yine de dokundu. rabbim en has du$manima dahi ya$atmasin bu ya da benzeri bir aciyi.
evlat acısı
evlatlar anneyi babayı dünyaya geldiğinde hazır bulurlarmış ta anne babalar binbir emekle yavrularını büyütüp beslerlermiş. karşılıksız, en derin sevgilerle. düşünsenize, canınızdan bir parça etin koptuğunu. ne kadar canınız yanar. evlat acısı da öyle birşeydir. acıların en tesellisiz, en derin olanıdır. bundandır ki bir şehit annesi evlat acısından gözlerini kaybetmiştir.
anne baba olmayanın tam olarak anlayamayacağı acıdır elbet..
ama düşünelim ki;
kadın ve erkek olarak addedilen iki insan var..
her ne şekilde olursa olsun bu iki kişi bir şeyler paylaşıyor..
çocuk sahibi olmak gibi bir karmaşanın içerisinde buluyorlar kendilerini..
kolay değil tabii, bir çocuk sahibi olmak!
sahiplik söz konusu ciddi anlamda..
dunyaya gelecek olan o korunmasız varlığın sahibi olmak..
9 ay mide bulantıları yaşamak, sancılar çekmek, her an bir şey isteyebilecek olmak, erken olacak diye korkmak, uyuyamamak..
yine uyuyamamak , o hallde sabah işe gitmek, maddi sıkıntı çekmemek için uğraşmak, kadını el üstünde tutmak, hiç bir şeye üzülmemesini sağlamaya çalışmak, en küçük tartışmada haklı da olsa çenesini tutmasını bilmek..
ismini ne koysak diye düşünmek..
küçük hırkalar, eldivenler örmek..
oyuncaklar almak..
oda kurmak..
ve o sancılı geçen aylardan sonra kendinden bir parça çıkarmak..
gerçek anlamıyla kendinden..
okusun, mutlu olsun, üzülmesin, hiç bir şeyden mahrum olmasın, sigara içmesin, terbiyeli olsun, kimseyi üzmesin, kimse karşısında ezilmesin, karnı tok olsun, güzel bi cep telefonu olsun, bilgisayarı olsun, iyi arkadaşları olsun, uyuşturucuya bulaşmasın..
biraz da bana yardım etsin..
ya da neyse etmesin rahat olsun..
iyi bir üniversiteye girsin, kimseye muhtaç olmasın..
askerliğini sağ salim yapsın..
iyi bir evliliği olsun..
bunlar ki çok temel konular, daha neler de neler..
kısmen yıllarını, planlarını, kendilerini bir yere bırakıp çocukları için birçok taviz veren iki insanın kaybı..
bunu anlatmak imkansız, kimsenin yaşamamasını dilemek gereksiz..
ama düşünelim ki;
kadın ve erkek olarak addedilen iki insan var..
her ne şekilde olursa olsun bu iki kişi bir şeyler paylaşıyor..
çocuk sahibi olmak gibi bir karmaşanın içerisinde buluyorlar kendilerini..
kolay değil tabii, bir çocuk sahibi olmak!
sahiplik söz konusu ciddi anlamda..
dunyaya gelecek olan o korunmasız varlığın sahibi olmak..
9 ay mide bulantıları yaşamak, sancılar çekmek, her an bir şey isteyebilecek olmak, erken olacak diye korkmak, uyuyamamak..
yine uyuyamamak , o hallde sabah işe gitmek, maddi sıkıntı çekmemek için uğraşmak, kadını el üstünde tutmak, hiç bir şeye üzülmemesini sağlamaya çalışmak, en küçük tartışmada haklı da olsa çenesini tutmasını bilmek..
ismini ne koysak diye düşünmek..
küçük hırkalar, eldivenler örmek..
oyuncaklar almak..
oda kurmak..
ve o sancılı geçen aylardan sonra kendinden bir parça çıkarmak..
gerçek anlamıyla kendinden..
okusun, mutlu olsun, üzülmesin, hiç bir şeyden mahrum olmasın, sigara içmesin, terbiyeli olsun, kimseyi üzmesin, kimse karşısında ezilmesin, karnı tok olsun, güzel bi cep telefonu olsun, bilgisayarı olsun, iyi arkadaşları olsun, uyuşturucuya bulaşmasın..
biraz da bana yardım etsin..
ya da neyse etmesin rahat olsun..
iyi bir üniversiteye girsin, kimseye muhtaç olmasın..
askerliğini sağ salim yapsın..
iyi bir evliliği olsun..
bunlar ki çok temel konular, daha neler de neler..
kısmen yıllarını, planlarını, kendilerini bir yere bırakıp çocukları için birçok taviz veren iki insanın kaybı..
bunu anlatmak imkansız, kimsenin yaşamamasını dilemek gereksiz..
acıların en büyüğü en derini dünyada cehennemi tatmak gibi bir şey o kadar büyük o kadar dayanılmaz bir acıdır ki gözünüz hiç bir şeyi görmez o an.bu acıyı çeken anne ve babanın yüzünü görmek bile ne kadar acı çektiklerini anlamaya yeter hele ki bu anne ve baba sizin anne babanızsa acınız kat kat artar yıkar.insanı bir günde yaşlandırır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?