eski sevgiliyle karşılaşmak

2 /
salome
bir gun ogle yemegine en yakın arkadasınızı alıp sehrin en güzel restaurantlarından birine gidersiniz keyifleri yerine getirmek adına. harika bir karsılama esliginde masanıza dogru yonelir ve onceden yemegi kafanıza koydugunuz korili tavugunuzun hayali ile oturuverirsiniz masaya. menüler gelir hic vakit kaybetmeden ve siz menuyu ıncelerken, birisinin varlıgını hissedersiniz tepenizde ve daha kafayı kaldırmadan o ses ’’hoşgeldin, nasılsın?’’ geliverir. iste orda karsınızda dikilmekte ayrıldıgınız gün ugruna 1 koca rulo tuvalet kagıdını 20 dakıkada harcadıgınız, unutmak için 4 yıl uğraştıgınız o 4 yıl icinde her görusunuzde onu yuzunuzun renginin verdıgı utancla ’yer yarılsa da ıcıne gırsem ve o kapansa ben cıkamasam’ dedıgınız, sonra ki butun sevgılılerınıze ’kotu’ davranma sebebiniz dıkılmıs hatrınızı sormakta.gozunuzun onunden film seridi gibi gecer yasananlar, ’’yasadıklarınız’’. ama gayet soguk kanlı yaklasırsınız zira artık baskası icin carpıyordur yureginiz hatta o restauranta gitme sebebiniz sevgiliniz tarafından terkedildiginiz için yasadıgınız mutsuzluk degıl midir! yemekler ısmarlanır, en iyi arkadasla sohbete baslanır ama o kara kara gözlerini uzerınıze dıkmıs rahat vermez, gözleri yetmezmis gibi bir de kendisi 5 dakıka da bir masanızda biter. ’anladık isleten sensın orayı da bir rahat versen de doysam’ demek gecer zıhnınızden de diliniz varmaz. hostur eskı sevgilinin ilgisi.yanaklarınız sıkıstırılır, goz hapsıne alınırsınız,gecmısten bahsedilir ve iste bingo sız tam masadan kalkacakken gelir emir kipimsı soru ’’ bı aksam ıcelım!’’ pekı dersınız ıcerız ’’soz mu’’ tabıı dersınız soz. ’’ pekı ozaman senı ararım, opıyım’’ dudagınızın kenarına kodurulan ıkı opucugun sersemlıgı ıle cıkarsınız restauranttan bıraz saskın bıraz heyecanlı, tam arkadasınıza donup ’’gorusucez yenıden’’ dıyecekken aklınıza gelıverır; ’’ hangi numaramdan arayacak ki beni 6 yıl geçti aradan’’... hayata sizden 11 sene once baslamıs sizi parmagında oynatan eski sevgili, hic degismemis...
falconslx
planlı bir tesadüfse, gayet net bir şekilde atılacak bakışlar hesap edilmiştir, yürüme şekli, giyim, o an yanına alınacak kişi hepsi ince elenip sık dokunarak düşünülmüştür. "nasıl da seni takmıyorum, özlemiyorum, hemencik de unuttum bak" projesi hayata geçirilecektir.
ardından karşılaşma faslı gelir. ama o da ne, sen "ahan da takmıyorum, yanımda yeni sevgilim de var" modunda olay yerine teşrif etmişken, eski sevgili yanında orjinal yeni sevgiliyle kakara kikiri muhabbet etmekte, seni görmemektedir bile. işte o an akla gelen ilk şey "insanlar plan yaparken tanrının güldüğü" teorisidir ve lanetler okunarak olay mahallinden uzaklaşılır. ardından yapılması farz olan ilk hareketse plansız programsız yeni sevgili adaylarından herhangi birine direk yazılmak, hatta direk dudağına yapışmaktır.
isyankarmuhabir
beraberken sureklı gıttıgınız barda ıkınızın sarkısının caldıgı anda sız melankolı ucurumlarının en derınındeyken onu merdıvenlerden ınerken gormek eger yanında yenı sevgılısı yoksa uzzuuunn bır gecenın habercısı olabılır
deepblack
kız-
erkek bir arkadaşınızla arabadasınızdır ve bu arkadaşınızda eski sevgilinizin arkadaşıdır evet, bir bakarsınız otobüs durağında eski sevgiliniz ve arkadaşları beklemekte. onlar pek bilmemektedirler sizin arkadaş olduğunuzu ve hemen hakkınızda dedikodu çıkartmak için hazırdırlar sizde yüzünüzde gevşek bir gülümsemeyle bakarsınız durakta duran eski sevgiliye, sonra zevkten dört köşe olursunuz evet beni kıskandı dersiniz, onu sevmediğimi anlamıştır artık dersiniz, ne de iyi oldu dersiniz.
erkek-
arkadaşlarınızla otobüs durağında beklemektesinizdir, bir arkadaşınızın arabasında eski sevgilinizin oturduğunu görürsünüz, size kaşarca bir gülümsemeyle gülümsediğini görürsünüz. ne ibne bir arkadaşım varmış dersiniz, iyi ki ayrılmışım kızda hayır yokmuş dersiniz, aslında iyi oldu onu sevmediğimi anlamıştır dersiniz.
sdt
ona karşı rahat takılarak onunla hçbirsey yasamamıs gibi davranmak karsı cinse werilen en byk acılardan 1tanesidir.
sunger bekir kare sort
eski sevgilinizle yazlık ortamında tanışmışsanız ve yıllarca her yazı beraber geçirmişseniz ve ayrıldıktan sonraki ilk yaz yine onla aynı yerdeyseniz boktan olabilecek bi durumdur.heleki bir önceki yaz sizle elele gezdiği yerlerde gözünüzün önünde şimdi başkasıyla elele geziyorsa dadından yinmez.boş boş bakar onlara gerçekliğini kavrayamazsınız ve gecenin bi yarısı yakamozun vurduğu denize iskeleden bakarak biranızı yudumlar,ulan demek ki haketmişim olanları diye düşünürsünüz.
ilseyim
çok eski bir sevgiliyse eski günleri hatırlatıp yüzünüzü güldürecek, daha yakın geçmişteki bir sevgiliyse karşılıklı hırslaşma doğuran durum. ya hala önemsendiği için hiç konuşulmaz ya da önemsemiyor havası verilmek istendiği için gayet rahat gözükmeye çalışılarak konuşulur. arada birbirlerine iğnelemeler yapılır. en iyisi eski sevgiliyi ilişki bittikten sonra uzun süre görmemektir. mümkün oldukça. yoksa gereksiz kırgınlıklar doğar. uzun zamandan sonra görürseniz ve ayrılık sonrası bu tür kırgınlıkları yaşamadıysanız çok güzel bir dostluk bile başlayabilir. tabii kader ağlarını örüp sizi tesadüfen bir araya getirirse.
duracell
hiçkimse tarafından istanilmeyecek olan durumdur. iki olabilitesi vardır;

ya kızarılıp bozarılır
ya da sırıtılarak orta parmak uzatılır
salome
en kisa yoldan yataga gecmek gerek; eski sevgili ile sadece ego tatmini gerceklestirilir.’helloooo’ adi uzerinde eski!
matrax
kanınızın donduğunu hissedersiniz önce,
gözlerinizin size yalan söylediğini düşünür,
inanmak için tekrar bakarsınız...
ama o’dur karşınızdaki!
bir zamanlar yatağınızın sol tarafını ısıtan.
kimi zaman öpücüğüyle,
kimi zaman en sevdiğiniz şarkıyı mırıldanışıyla sizi uyandıran...
dimağınıza gelir o eski, güzel anılar.
muhtemelen görmezden geliyordur sizi,
ya da bu saydıklarımı yaşıyordur içten içe...
ama yok, eğer öyle olsaydı bırakmazdı sizi...
alamazdı 2 kişiye aynı acıyı yaşatmanın vebalini,
tek kişinin vebalinden de korkmadı tabi...
ne yapmalı, nasıl bir tepki vermeli?
gayrisamimi bir selamla geçiştirmeli mi durumu?
yoksa...yoksa, umursamadan eşi, dostu, ahbabı...
sarılmalı mı o’na içine katarcasına...
yine kalbi değil, beyni dinlemeli ama...
sipsi
hayatın ne kadar hızlı ilerlediğini, her şeyin ne kadar hızlı farklı biçimlere büründüğünü düşündürür insana.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol