bir vampirin güncesi

independence
bir zamanlar tuzluk icin yazmi$ oldugum sanirim 5 bolumluk yazi dizisi. bitiremedim, uzun bir ara verdim, zaten sonra da tuzluk bir bilgisayar virusu sebebi ile yalan oldu gitti. evvelsi gece interneti dola4irken bir $ekilde sitelerin eski gorunumlerini hafizasinda tutan bir internet sitesi gordum ve oradan buldum yazilarimi. ilk bolumunu bulamadim ama diger bolumlerini buldum. buraya birer birer aktarayim da onca emek heba olmasin istedim. ilk bolumu icin de uygun bir yazi hazirlar ilk entryi editlerim ileride.

edit: 1. bolumunu de buldum, onu yayinlayayim hemen;

gun karanlik, gece karanlik, icim her $eyden karanlik bir 24 saat dongusune daha actim gozlerimi.saatimin tiktaklari bo$ duvarlarda yankilaniyor.akrebi kovalayan yelkovan her yari$ta tur bindirmesine ragmen buyuk bir azimle devam ediyor ebedi yari$ina dur durak bilmeden.televizyonumun kumanda sinyalini toplayan bolumunde yanan parlak kirmizi i$ik sigaramin ucunda yanan koru animsatiyor bana.ve bilgisayarimin hoparlorunden yukselen belli belirsiz ugultu kulaklarimi kapliyor kulak zarimi patlatmak istercesine.sanki odamdaki tum e$yalar du$manim, tum sesler felaketin habercisi.cep telefonumun soluk i$iginin yardimi ile yatagimdan dogruluyorum, once sagima bakiyorum sonra havaya, solumu ciddiye bile almiyorum.cunku biliyorum ki solumda hala saatimin tiktaklari tekduze bir sesle yankilaniyor ve ben mumkun oldugunca gurultuden kacmaya cabaliyorum.

hayatimin her evresinde huzur arayi$lari icerisinde gurultuden, kavgadan, ba$ibo$luktan ve bu tur negatif enerji yayan varliklardan uzak kalmaya cali$tim.oyle ki bir saatten yayilan tekduze tiktaklar bile artik keskinle$en duyularima zulum etmeye ba$ladi.odamda dunden ictigim sigaranin keskin nikotin kokusu hala hukum suruyor ve son halimde olu$an duyularimla bu koku bana eziyet vermeye ba$ladi.

sigarayi birakmaliyim..

bu duruma nasil du$tugum geldi aklima, tipki dun geldigi gibi ya da onceki gunler gibi.unutmaya cali$sam da tarih aklimdan hic cikmiyor.4 eylul 2006 pazartesi saat geceyarisini cok gecmi$.taksim istiklal caddesi, sokaklarda sadece tinerciler ve travestiler, bir iki de taksici.her zaman yaptigim $eyi yapiyorum, bir kac barda icmi$im ve en son gittigim barda kapani$i beklemi$im son bir bira e$liginde.sessiz caddede mokosen ayakkabilarimin topuklarindan cikan tikirtilar yankilaniyor, tipki saatimden cikan tiktak sesleri gibi.

tak tak tak tak.

kimse donup bakmiyor bile, herkes kendi dunyasinda kendini zehirleme sevdasinda.tinerciler ellerinde tinere batirilmi$ sungerleri agizlarina dayami$lar, derin nefesler cekiyorlar.travestiler cantalarinda jilet her an gelebilecek bir saldiriya kar$i tetikteler.

ve ben..

ben ayakkabimdan cikan topuk sesleri e$liginde bir ba$ima yuruyorum istiklal caddesinin sonundan ba$ina dogru.eve gitmek istiyorum, ama daha once meydandaki bufelerde karnimi doyurmam lazim.hayir o zamanlar kan icmiyorum, doner yahut hamburger yetiyor bana, yanina da iki tane buyuk boy acik ayran.mis sokagin ba$ina kadar yurudugumu hatirliyorum belli belirsiz, sonra onu goruyorum.gorunu$u her erkegin ba$ini dondurebilecek kadar zarif, kadinlarin bile i$tahini kabartacak kadar seksi, herkesin onunde saygiyla egilebilecegi kadar da otoriter gozuken bir kadin.

meral.

mis sokagin ko$e ba$inda durmu$, yalniz ba$ina bir $eyler yapiyor.kendisi ile alakasi yokmu$casina o tarafa dogru seyiriyorum.yakindan bakinca anliyorum ne yaptigini.siyah deri topuklu ayakkabilarindan sag tekinin topugu kirilmi$, yerde kirilan topugunu ariyor, en azindan ben oyle zannediyorum o dakikada.usulca yakla$iyorum yanina ve agzimdaki bira kokusu yuzune vurmasin diye yuzumu biraz saga dogru cevirerek soruyorum..

-iyi geceler.yardima mi ihtiyaciniz var?

gayriihtiyari benden yone ceviriyor yuzunu ve o an gozlerini goruyorum.o gecenin koyu karanliginda bile icimi delecek kadar keskin baki$lar firlatan simsiyah zeytin cekirdeklerini animsatan gozlerini.once konu$acak gibi oluyor, sonra dudaklarinin minik hareketlerini durdurarak dikkatini deminki yone dogru ceviriyor.kendi kendime “gerizekali!urkuttun kizi..gecenin bu saatinde sessizce yakla$ilir mi kizin yanina.mutlaka ya tinerci sandi beni ya da hirsiz.allah kahretsin!” diyorum buyuk bir pi$manlikla ve sesimi mumkun olan en yumu$ak tonuna ayarlayarak yeniden soruyorum.

-ozur dilerim amacim rahatsiz etmek degildi.buradan gecip evime gidiyordum ki sizi gordum.ba$iniz dertte gibiydi, sadece yardim etmek istedim.

bu sefer biraz daha yumu$ak bir hareketle yuzunu benden yana ceviriyor ve koyu gece karanligini delip gecen simsiyah gozleri ile yine gozlerime bakiyor.bu sefer urkme sirasi bende.garip bir $eyler var bu kadinda.bu du$uncemi hemen paranoyaklik olarak nitelendirip beynimden siliyorum.kimbilir, belki de bu muhte$em kadin gecenin sonunda benim koynumda nefes aliyor olabilir.bu inanilmaz firsati kendi paranoyakliklarimla zehir etmeye hic niyetim yok.bir $eyler soylemek istiyor sanki ama hala emin degil gibi gozukuyor.

-topugum.topugum kirildi ve $imdide topugumu bulamiyorum!

seviniyorum.arabam hemen sokagin bitimindeki otoparkta beni, ama artik bizi bekliyor.mutlaka bir adim atmaliyim, guvenini kazanmaliyim diye du$unuyorum.

-$ey.eger yanli$ anlamazsaniz arabam hemen sokagin bitimindeki otoparkta.dilerseniz oraya kadar size yardim edeyim sonra da evinize birakayim.bu saatte ozellikle istiklal caddesinde hic guvende degilsiniz.ozellikle bu durumunuzda.

once bir du$unce bulutu geciyor gozlerinin icerisinde, sonra minik bir tebessum aydinlatiyor yuzunu.o zaman bilmiyorum bu tebessumun anlamini, bilemiyorum.tum cinsel hormonlarim ayaklanmi$ tek bir agizdan bagiriyorlar.”eve gotur onu, eve gotur onu, eve gotur onu!” erkegim ve bu kadinin kar$isinda caresizim.kirmizi gece elbisesinin derin yirtmacindan bacaklarindaki bronzlugu secebiliyorum.en sevdigim ten rengi, bronz.mutlaka tatile sevgili ile gitmi$tir diye hafif bir kiskanclik hissine giriyorum.biliyorum ki evli degil, altinda bulundugu sokak lambasindan parmaginda alyans olmadigini farkediyorum.alyans izi de yok.evet muhakkak sevgilisi ile gitmi$tir tatile.kiskanclik anlamsiz bir yogunluk olu$turuyor vucudumda.ta ki o yeniden konu$ana kadar.

-cok te$ekkur ederim ama size zahmet olmasin? ben $urdan bir taksiye biner giderim hemen..
sevincimden kisik bir ciglik atiyorum, cok $ukur duymuyor.belki de agzimdan hic ses cikmiyor, bunu tamamen ic dunyamda ya$iyorum.

-rica ederim ne demek.buyuk bir zevktir benim icin.bu arada benim ismim erol.

tani$ma merasiminin ilk adimini attigim icin kupa kazanan bir takimin kaptani heyecanini ya$iyorum.eger o da hic uzatmadan ismini soylerse bu nefis vucut bu gece benim kollarimda yeni gune merhaba diyecek.bundan eminim.

-ben de meral.memnun oldum erol.

allahim! bana sen diye hitap etti.siz demedi.bu kadar $ansli olabilir miyim?sag kolumu uzatiyorum nazikce, koluma giriyor olanca zerafeti ile.mis sokagin ba$indan otoparka dogru ayakkabilarimdan cikan topuk sesleri e$liginde yuruyoruz.

tak tak tak tak.

magazalarin vitrinlerinin onunden gecerken nasil gozukuyoruz diye vitrinlerin yansimasina bakiyorum.hmm.oldukca yaki$ikli gozkuyorum acikcasi.peki ama o? vitrine dogru olan kisimda meral yuruyor ama vitrin caminin yansimasinda nicin yok?
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol