(bkz: social contract)
du contrat social ou principes du droit politique
#796312
toplumda normları oluşturan ve herkesin ortak bir kararla kabul ettiği "yazısız antlaşmalar"dır.
bu kurama gore, insanlarin toplum halinde yasamadan once dogal hal diye ifade edilen durum icinde, kendi hallerine terk edilmis olarak yasadiklarindan, aralarinda surekli iliskilerin ve bu iliskileri duzenleyen nizamin yoklugundan bahsedilir. bu kuramin elbette ki modasi gecmistir. toplum sozlesmeciler insanda butun toplumsal hayatin dayanacagi ne gibi icgudulerin mevcut olduguna dair sorudan hareket etmislerdir.
tarihin en buyuk filozoflarindan mustafa kemal’den lenin’e bir cok buyuk lideri etkileyen dusuncelerin sahibi jean jacques rousseau’nun yazmis oldugu kitabinin adidir. rousseau’ya gore ozel mulkiyet butun savaslarin, catismalarin, cinayetlerin ve hirsizliklarin sebebidir. ozel mulkiyet uygar toplumun yarattigi bir olgudur ve rousseau bunu reddeder, ona gore dogal toplumun esitlik icinde yasamasi barisi sonsuza kadar surdurecektir. ancak bu sekilde gelisme mumkun olmadigi icin dengenin saglanmasi amaciyla bir toplumsal sozlesme yapilmalidir. catismalar kaba kuvvetle yok edilemez bu yuzden catismalari cozecek olan tek mekanizma haktir, hukuktur. insanlar kavgalara son vermek icin kuvvete dayanmayan bir baris duzeni adina bir sozlesme yapmaya karar verirler. bu sozlesme geregince barisin korunmasi icin insanlar bir merkezin, yoneten bir egemenin kontrolu altina girmelidirler ancak haklarindan ve ozgurluklerinden asla vazgecmeden. herkes haklarini topluma devredecektir, boylece aslinda kimse kimseye hakkini devretmemis olacaktir, yani herkes kendisine itaat etmis olacaktir. yani toplum sozlesmesi birey ve merkez arasindaki bir sozlesmedir ve sozlesmenin esasi esitligi ve ozgurlugu saglayan hukuk duzenidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?