ölümüne çok üzüldüğüm bir kanaat önderiydi kendisi.
çok severdim kendisini, hıncal’ı da.
ölümünün ardından kaleme aldığım bir yazımı paylaşayım istedim.
10 gün sonra ölümünün 1. yıl dönümü, ışıklar içinde uyusun mahşere kadar!
------------
defne ve hıncal
"rol model karmaşası"
ne kadar modern bir toplum olursak olalım, o toplumu modern yapan şey ait olduğumuz aile içindeki rol modellerimiz değildir sadece.
toplum içinde rol model olarak, anne ve babanın “duruşu” birinci derecede o aileyi etkilerken, “kanaat önderi” sayılabilecek kişilerin “duruşu” ise o toplumun tamamını etkilemektedir.
bu da demek oluyor ki; rol model olarak benimsenmesi olası kişilerin, toplumun bazı ‘değerleri’ ile sahip olunması gereken ‘duruşları’ daha iyi koruması gerekiyor.
yoksa bu toplumun bireyleri olarak “kimin ne yapıp ne yapmadığı ile kimin ne yazıp ne yazmadığı kimseyi ilgilendirmez, bana ne?” diyemeyiz.
tabii ki bunu demenin de türlü türlü yolları vardır.
toplumumuz için bir anlamda “kanaat önderi” sayılabilecek defne joy foster ile hıncal uluç, yaşanan son olaylarla bir bakıma rol model karmaşasına neden olmuşlardır.
şu an yaşıyor olsaydı; “bu benim hayatım, dilediğimce yaşarım; kime ne?” demesi olası defne joy foster’in özel yaşamına olduğu gibi topluma rol model olan hıncal uluç’un da kalemini ‘kama’ gibi kullanmasına seyirci kalmamalıyız.
özgürlük herkesin hakkıdır.
başkalarının özgürlüklerine dokunmadıkça tabii ki.
ancak; özgürlüğün sorumsuzluk anlamı taşımadığını da bilmemiz gerekir.
toplum bireylerine rol model olanların -sanatçılar, düşünürler, yöneticiler v.b.- daha modern bir toplum için gelecek kuşaklara karşı sorumlulukları gereği, -toplumsal değerlerimiz bağlamında- duruşlarında daha dikkatli olmak zorundadırlar.
yoksa sadece iki kişi arasında yaşanan ve sadece iki kişi arasında kalan şeylerden sana ne?
bana ne?
muharrem doğan
05 şubat 2011_ankara
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?