covid-19 aşısı

2 /
independence
sevgili canimiz cigerimiz saglik bakanimiz fahrettin koca der ki;

pfitzer'in aşısı aralik ayında yuksek ihtimalle onay alacak, bu durumda biz de ilk etapta 1 milyon doz aşı alivericez, 2021 de ise 25 milyon doz alivericez.

ulke nufusu 84 milyon demek istiyor insan, 15 er gun aralikli olarak ikişer doz vurulmasi gerekiyor bu asinin demek istiyor insan, desek ne fayda bilemiyor insan.

oha fahrettin koca sevdamdan şiir yazdim.
redleader
aşının tanesi 666 dolar olduğundan, 1 milyon dozu alabiliyor olması bile mucize ülkenin.

halbuki bakınız amerikaya, milyarlarca doz aşı sipariş etti (gene bu başlığa yazmıştım sanırım). ingiltere açıkladı, önümüzdeki sene sonuna kadar 350 milyon doz almışlar. fahrettin kibarca sorsa türkiye'ye verirler herhalde bir miktarını di mi?

ya da acaba asıl sorulması gereken; bazı ülkelerin neden nüfuslarının 3 katı kadar alırken bazı ülkelerin nüfusunun çeyreği kadar bile alamaması mı?

eğer türkiye'ye satarlarsa geçmiş olsun, ülkemizin fişini çekmişler demektir.
eğer hayrına verirlerse geçmiş olsun, çünkü eğer bir şey bedavaysa ürün bizizdir.

bu aşının neresinden tutarsam tutayım insanlığın iyiliği için bir şey çıkmıyor.
meekma
"Ülkemizde Faz-3 çalışmalarına 15 Eylülde başlanan, Çin'de geliştirilmiş COVID-19 AŞISI, ilkin gönüllü sağlık çalışanlarına uygulanmıştı. Çalışmaların devamı için bu sabah sizlerden gönüllü aradığımızı duyurduk. Gün bitmeden 20 BİN başvuru aldık. 83 MİLYON ADINA BİNLERCE TEŞEKKÜR."





"Yalan vallahide yalan hastanede çalışan arkadaşlarım söylediler temizlikçileri güvenlikleri vs hastanede çalışanları çağırıp toplantı yaptılar önce dedilerki kendi aşımız gönüllü olana 1,5 2 milyar para verilecek dediler sadece 4 kişi gönüllü oldu"

"3 temizlikçi 1 güvenlik doktor ve hemşireler asla toplantıya katılmadılar bi zaman sonra bi daha topladılar dedilerki çin aşısı bu sefer hiç gönüllü olmadı"




gözünüzün içine baka baka yalan söyleniyor. yalan neydi yalan? yalan kimin alamet-i farikasıydı?

kimsenin gönüllü olduğu filan yok.. bu "çalışmalar" tamamen kağıt üstünde. hayali çalışmalar.

şöyle söyleyeyim sen gönüllü oldun mu aşı çalışması için? olmadın.. niye olmadın? demek ki bildiğin bir şey var.. senin bildiğin şeyi başkaları da biliyor olamaz mı? olur tabi..

veya istersen öbür çalışmada enfekte olduğu iddia edilen 170 kişinin nasıl enfekte olduğunu araştır.

(bkz: #1164603)

nasıl enfekte olmuş bu insanlar? belli değil.. bu "çalışma" hakkında yalapşap hazırlanmış iki web sayfasından başka bir şey göremedim ben.. açıklayamazlar. çünkü açıkladıkları zaman başka sorular gelir.. çünkü bu "çalışmalar" kağıt üstünde yapılıyor. bunlar hayali çalışmalar..

bir süre sonra medyadan apar topar aşı çok güvenli goygoyunu yapabilmek için.. bütün bu tiyatronun hikmeti bu.

boşver bunları.. başka bir soru sorayım

her işçi için 666 lira destek..



korona hastaları için özel hastanelere 666 lira destek



mizahın zirvesi misvak'ın kapağı


düşünüyor musunuz nereden çıktı bu tırnak içinde "müslümanların" 666 sevdası diye... düşünmediyseniz bile şimdi düşündünüz ve zaten cevabı da buldunuz. kimsenin size söylemesine gerek yok.

yalanı tanıdığınız zaman gerçeği kolay bulursunuz..
redleader
ronal reagan isimli iblis köpeği, 1986 yılında bir yasa geçiriyor. yasanın en önemli detayları şunlar:

- aşılar eğer sağlık sorunlarına yol açarsa, aşı şirketleri bundan mesul tutulamıyor.
- henüz test aşamasında ya da bir sebepten abd'de satışı onaylanmamış aşıların, abd dışında satılmasına onay veriyor.

şimdi bir aşı şirketi olduğunuzu düşünün. insan sağlığını tehlikeye atmaktan dolayı başınıza bir şey gelmeyeceğine dair bir yasa çıktıktan sonra ilk iş ne yapmış olabilirler?

ding ding ding doğru cevap, daha çok aşı tabi ki. aşağıdaki tabloda 1986 ile 2019 yıllarındaki önerilen çocuk aşılarını görebilirsiniz:


11 yaşındaki çocuğa hpv aşısı vuracak kadar şerefsiz nasıl olunur onu bilemiyorum. ama konumuz kovvik aşısı.

şu anda bu aşıyı rekor sürede yapabildiler ya, bize anlatılanlara göre. moderna da, pfizer da bu aşıların bazı testlerini atlamak için başvurularda bulundu.
moderna kaynak
pfizer kaynak

acil kullanım şartları nedir diye uzun uzun kafa karıştırmayacağım, bu yavşakların aksine. özetle: faz 3 testleri devam eden, ve bu fazı 2 ay önce başlamış aşıları onaylıyorlar. denek sayısı ise, 3 bin kişi üzerinde test edilmişse ok.
fda kaynak

yani 8 milyar insana aşı vurmak için üç bin deneğe bakıyorlar, ve bu deneklerin 2 ay sonraki haline bile bakmıyorlar.

siz bir aşı firmasısınız. bu kadar güvensiz bir aşıyı yaptıktan sonra kimse size dava açabiliyor mu? hayır. bir iş adamı olarak, risk 0. peki kazanç nedir? bu yavşaklar bunu ne için yapıyorlar? çünkü ruhunu satmış köpekler. ruhunu neye ve ne karşılığı sattığına dair farklı görüşler var, ama size net rakam vereyim: 15 milyar dolar. ve sadece pfizer'ın karı bu. kaynak.

özet: bu mucize aşıların etkinliği gerçek olamayacak kadar yüksek. yapılması gereken pek çok test atlanıp, sadece para uğruna insanlara vurulacak. ve bu aşıyı vurulup sonra kolunuz bacağınız düşse, kalp krizi geçirseniz, kanser olsanız; kimseyi muhatap alamayacaksınız.

bu noktada hala daha aşıyı yaptırın ya da yaptırın demiyorum, size bulduklarımı söylüyorum. araştırmanızı kendiniz de yapın ve tekrar; sağlığınızdan maddi çıkar sağlayan kimseye güvenmeyin.

redleader
tutturmuşlar bir "mra" diye, ortaya atıp duruyorlar. bu mrna nedir, bu aşının farkı nedir, bağışıklık sistemimizin çalışma şekli nedir kimsenin bilgisi yok. gömmeye başlayalım.

durumu olmayıp okumayacaklar için, çalışma mantığı şu: bana virüs verme bana virüs üretmeyi öğret.

bağışıklık sistemimiz çok gelişmiş bir sistem, ve yaptığı şey vücuttaki sağlıksız olan hücreleri öldürüyor. bu hücreler virüs ya da bakteri de olabilir, kendi vücut hücremiz de olabilir. kendi hücrelerimiz miadını doldurduğunda, ürettiği faydalı şeylerden daha fazla zararlı şey üretiyor, ve vücut bunu farkedince o hücreyi öldürüyor. bu canlı olmanın normal bir süreci. vücudumuz gençken ölenden daha fazla yeni hücre olduğu için büyüyoruz, yaşlanınca tam tersi ve bu yüzden vücut iflas etmeye başlıyor. yani vücut, bir hücreye saldırabilir, hücrenin belirli zararlı bir parçasına değil. bu bilgiyi cebinize koyun, devam.

aşılar, bize okulda öğretilen şekilde, vücudumuza ölü ya da zayıflatılmış virüs ya da bakteriler veriyor. konumuz govik, o yüzden virüs diyeceğim artık. vücudumuza bu zayıf virüsü verince, vücut bunun kötü bir şey olduğunu anlıyor, ve onu öldürecek tip bir hücre üretiyor. daha sonra bu zararlı şey vücuda girdiği zaman onu arayıp yokedebiliyor. bu bilgi de cepte.

mrna aşısı dedikleri şey, tarihte ilk kez bu pandemide düşünülmüş bir şey değil. bunu teorik olarak yıllardır çalışıyorlar, ve en faydalı gördükleri şey, kanser hücreleri. kanser neydi, kontrolsüz hücre büyümesi. kanserin normal bağışıklık sistemiyle engellenememe sebebi, o hücrelerin aslında "sağlıklı" olması. yani tek derdi aslında çok fazla bölünmesi, yoksa sağlıklı hücre.

mrnanın açılımı ise: messanger rna. bu şey, bir hücreye girip o hücreye diyor ki "sen bölünürken artık bunu üreteceksin". hücre de başlıyor işe, ve o zımbırtı her neyse onu üretmeye başlıyor. hücre de üretmemesi gereken bir şey ürettiği için, bağışıklık sistemimiz normal şartlarda sağlıklı ve yakalayamadığı sorunlu hücreyi tanıyabiliyor.

iyice basite indirgersek, sırf anlaşılsın diye, öldürmek istediği hücreleri paintball silahıyla boyuyor ve vücut onları öldürmeye girişiyor.

neden kanser tedavisinde kullanılması düşünülüyordu? çünkü kanser hücrelerini ayırt etmek zor bizim bağışıklık sistemimizde. kontrolsüz bölünen hücreleri boyadıkları zaman, o kanserli hücreler kendilerini çoğaltırken verdikleri küçük "boyalı rna"ları vücut görüyor ve kanser hücresini öldürüyor.

şimdi bu basit ama dahice sistemin korona uygulamasına bakalım. vücudunuza normal virüs hücresi değil, ufacık bir rna kodu veriliyor. bu kodlar hücreye yapışıyor, ve hücre kendini çoğaltırken üretmemesi gereken bir şeyler üretiyor.

uzmanlık ve hafıza sorusu: vücudumuz mrna'yı aldıktan sonra neyi yokediyor? üretilen zararlı maddeyi mi, yoksa üreten hücreyi mi?

üreten hücreyi. yani sizin sağlıklı hücrenizi.

diyeceksiniz ki "e o zaman bu nasıl engelliyor virüsü?" bu yavşakların iddialarına göre, o hücre artık kovikli bir hücre olarak görülüyor, ve bundan sonra kovik vücudumuza girince virüsü öldürmek yerine, virüsün bulaştığı hücreyi öldürüyor. ama hangi hücreden ne çıktığını tanıması için ne gerekli? hücrenin içine girip bakamıyor; baktığı şey hücrenin zarında yabancı bir protein var mı.

e var mk! mrna'yı biz doğrudan hücreye vermedik ki! mrna'yı bir başka bir protein kabuğuna koyduk öyle verdik, çünkü başka türlü veremeyiz.

virüs neydi? protein kılıfı içinde bir rna.
mrna aşısı neymiş? protein kılıfı içinde bir rna.

bu bana biraz şey geldi... ne bileyim, kötü niyetli diyeyim.

şimdi son olarak, burada kıçımızı yırttığımız ve insanların sallamadığı noktaya. bu aşıların uzun dönem etkileri bilinmiyor. test yapılmıyor, yapılmaması için testleri atlıyorlar. teorik olarak, ki bu aşı da teorik, eğer size yanlış bir rna verilse, ya da bu virüse ait olduğu iddia edilen başka bir rna verilse, o zaman ne olacak?

vücudunuzdaki hücreleri birbirine kırdıracaklar. bu aşıyı yaptıktan sonra, öncelikle yapıldığı yer ve çevresinde, sonrasında ise vücudun tamamında kontrolsüz hücre parçalaması yaşanacak, vücudunuz kendi kendiyle savaşacak. yanisinin yanisi, 50 düşman askerini öldürmek için bütün ülkeye atom bombası yağdıracaksınız.

bu "korku pornosu" gibi mi geldi? uydurma, abartı mı geldi? o zaman pcr testi başlığını okuyun. kovik geni ve insan geninin karşılaştırıldığını

aaa ikisi de aynı mıymış?? yani yukarıdaki teori, korku pornosu değil de adamların gözümüze soka soka yaptığı bir şey miymiş?

bu aşıyı yaptırmayın.
redleader
bundan yıllar önce olacak o kadar programından bir kesit:



hala aynı şeyleri tartıştığımıza mı gülelim, yoksa devlet yetkililerinin hala daha aynı şekilde bize aşıyı savunmasına mı gülelim?

güldürürken de düşündürelim; bu parodide aşıya inanmayanlarla mı dalga geçiliyor, sağlık konusunda yalan söyleyen devlet erkanıyla mı?
independence
guvensizlik iyidir, bol bol arastirmaya okumaya iter insani.

ancak ote yandan kokten reddedicilik de hayati cehenneme cevirir, huzur bulamaz insan. her seyin altinda bir seyler aratir bireye.

tartisilmasi son derece guc olan bir sey var, covid-19 isimli bir illet var ve insanlari öldürüyor cocuk yasli ayirt etmeksizin.

tartisilmasi yine son derece guc olan bir sey daha var, bu illete care bulunmazsa dunyanin hali hic de ic acici bir durumda olmayacak, tipki bugun olmadigi gibi.

bu durumda yapilmasi gereken sey tedavinin ve önleyici aşının bulunmasi.

%95 oraninda etkili birden fazla aşı bulunmus durumda, iddialar ve ispatlar bu yonde. dolayisi ile bu aşıya guvenmekten baska bir sey gelmiyor su anda elimizden. tamam guvenilirligi tartisma konusu olabilir, hatta olmalidir da ama guvenmeyecegiz diye aşının varligini da inkar edemeyiz ve dahi faydalarini. kim uretti, ne amacla uretildi, bunlar sonranin tartisma konulari olmali. su anda odaklanmamiz gereken konu boyle bir aşının varligi ve insanlarin yani tanidiklarimizin ailemizin hayatini kurtarma olasiligi.

evet cok cabuk bulundu, faz 3 testleri henuz nihai sonuclara ulasmadi, yan etkilerini gormek icin gerekli zamana henuz sahip olamadik ama bir yandan da aşının bu kadar cabuk bulunabilmesinin sebeplerinin basinda virusun koronavirus ailesinden geliyor olmasi ve bugune kadar sars gibi hastaliklarin ayni aileden virusler sebebi ile gerceklesmis olmasi. özetle daha once bu virüs ailesine karsi buyuk ve uzun zamana yayili arastirmalar zaten yapilmisti. bu sebeple de aşının bulunma süresi son derece kısaldı.

bu aşıya & aşılara şans vermek lazim. çinden gelecek olan aşı için olmasa bile almanya ve amerika hatta rusya'da uretilen aşılara bir nebze de olsa guvenmek lazim.
meekma
aşı oxford aşısı.. pakette yazan marka ne olursa olsun.

videoda konuşan erkek güzeli john bell.



1:40'tan itibaren söylediği şey

"These vaccines are unlikely to completely sterilize the population. Very likely to have an effect which works in a percentage, say 60 or 70 percent".

yani diyor ki "merak etmeyin bu aşılar toplumu tamamen kısırlaştırmayacak, taş çatlasa %60 - %70 filan olur"

"protect" demek yerine "sterilize" diyor. sterilize hiç uygun bir kelime değil. freud mıncıklaması olmuş amca.
independence
(bkz: #1164809)

videoyu izledim, guzel bi abla, kendinden emin konusuyor, ses tonu mimikleri falan kendini izletiyor ancak benim mantigima uymadi.

videodaki aşmış kariyerdeki abla nano teknolojiden bahsediyor, boyle elinin uzerine bant yapistiracaksin oradan nano robotlar elinin icerisine girecek aşı ile birlikte, sonra istedigi zaman dna rna falan birakmayacak bunyede.

iyi de madem amac bu, bu kadar caba neden? o nano robotlari bir yerlerimize sokmak icin milyar olasilik var adamlarin ellerinde. hic olmadi mouse padlere surun o zimbirtiyi, ya da cep telefonlarina, ya da bilgisayarlara. ambalajlarini actigimiz anda her yerimiz nano olsun. neden bunca caba, neden bunca maliyet ve risk?

hadi dns yi rna yi hatta nano robot kardesleri de bi yana biraktim. amaclari ben gun icerisine ne yaptim, nerelere gittim, hangi yasal yahut gayri yasal konusmalari kimlerle yaptim, bu bilgilere mi erismek?

e ben cep telefonuma yukledigim onlarca app'de zaten her tur izni vermisim kendilerine. google mapsden bir navigasyon aciyorum, saat kacta nereden nereye saatte kac km hizla gidip nerelerde durakladigim ve o yerlerde ne kadar kaldigim vs her sey zaten belli. alayimiz takmisiz tasma misali boynumuza bu app'leri, ver allah ver dakika basi bilgi yolluyoruz adamlara.

misal google a gir, bir tencere yahut mutfak takimi arat, ardindan google adsense kullanan bir siteye gir bakalim karsina ne reklami cikacak? şak diye tencere reklami yahut mutfak reklami ile karsilacaksin. bu en basit ve en aleni ornegi. google internette seni adim adim izliyor.

bir yere yemeğe gidiyorsun ve işin bittikten iki saat sonra telefonuna yine google dan mesaj gelmiyor mu "şu restauranttaki deneyiminden memnun musun, puanlamak ister misin?" diye.

düşün ki saniyelerin dahi takipte. adamlar daha neye ugrassinlar?

ha donelim dna & rrna müdahale kismina. e bunu da maliyetsiz yapmanin ve geleneksellesmis yontemlerin icerisine entegre etmenin milyar ayri yolu var. neden sifirdan maliyet ve bunca risk ve bunca emek?

videodaki ablayi izlemek keyifli ama mantigimla ortusmedi. ha bi de su sorunun hala cevabi yok. bu adamlar moleküler düzeyde bizi bozmak istiyorlarsa bile amaclari ne? kendilerine hizmetkar yaratmak mi? beyine mudahale olmaksizin boyle bir seyin de gercekligi bana uymadi.
redleader
ilk olarak ingiltere'de kullanılmaya başlandı bir çeşidi. kullanılan çeşit, bir mrna aşısı - bu aşıların genel olarak sıkıntısından, ve bu hastalık özelindeki sıkıntısından bahsetmiştik.

uygulandığı iki günlük süre içerisinde 2 ölü 6 yaralı bırakmış bir tedavidir.
kaybettiklerimiz hakkında kaynak
yaralılarımız hakkında kaynak 1, kaynak 2

buna şaşırdık mı peki? benim öngörülerimi kenara koyuyorum; bu kadar kısa sürede geliştirilip "test edilip" onaylanan bir şeyin böyle sonuçları olmasını beklemiyor muyduk? valla ingiltere sağlık ajansı bekliyordu, ona rağmen bilanço bu.

onun dışında sadece korkutmaya gelmedim, bilgi vermeye geldim. bu cins mrna aşılarının rusya/amerika/türkbiliminsanı yapımı olanlarına ayrı ayrı yapılan bazı uyarılar var. aşının uygulama dizaynı benzer olduğundan, hepsinin uyarılarını derledim.

pfizer/biontech
ciddi alerji geçmişi olanlar yaptırmasın
hamile olanlar yaptırmasın, 2 aya kadar hamile kalmasın, doğurganlık yaş grubundaki kadınlar da genel olarak dikkat etsin
kan sulandırıcı kullananlar kullanmasın
bağışıklık sistemi rahatsızlıkları olanlar hakkında ellerinde veri yok
diğer ilaçlarla etkileşimi konusunda veri yok (hiç bir ilaçla ya da aşıyla)
kısırlık üzerine etkileri üzerine veri yok

sputnik-v aşısı için, daha çok az ilerleyebildiklerinden, bir tane orijinal uyarı var.
alkolle alınmaması gerekiyor. 14 gün önceden içmeyi bırakmanız, aşıdan sonra (her dozundan sonra) da 21 gün bağışıklık sistemi bastıran şeyleri, mesela alkol, kullanmayın diyor. ama mesela başka ne onu söylemiyor.

önce komik olana yorum yapayım; bizim hükümetimiz öngörülü olduğundan daha aşı yaptırmadan alkolü yasakladı, harika bir vizyon.

sonra; yukarıdaki kan sulandırıcı etkisini gördünüz mü? şu anda kovid (semptom) tedavisi için ülkemizde ne kullanılıyor peki?

diyelim testiniz negatif, ama size semptom benziyor diye tedavi uyguladılar. şu teyzemiz bol bol yapmış bundan mesela.

pfizer'ın kovid aşısını olamıyorsunuz bir süre.

ve son olarak; ona vurulamıyor buna vurulamıyor kime vuruluyor lan bu aşı? ne muhteşem bir çözümmüş gerçekten, harika güvenli bir tedaviymiş. ben hemen yeni normale geçtim kafamda; sağolasın pfizer, sağolasın uğur şahin.
meekma
"Bayer dials up Roundup settlement price—and takes a $11B write-down—as pharma fails to pick up slack"

https://www.fiercepharma.com/pharma/bayer-dials-up-roundup-settlement-price-takes-10-9b-crop-writedown-amid-challenging-business

Round up ot öldürücü ilacın kanser yaptığı gerekçesiyle açılan 125 bin davayı 10 milyar dolar küsur ödeyerek tatlıya bağlamışlar.

Tabi parayı basan çete aynı olduğu için bayer'e koymuyor böyle rakamlar.. Olan kanser olana oluyor..

ama dert etmeyin.. Round up almak istiyorsanız Türkiye adlı ülkede hala var..

Tıkla kanser kapına gelsin
https://www.pttavm.com/yesil-ot-kurutan-roundup-star-sl-yabanci-ot-ilaci--herbisit-5-l-p-63575340


Şuraya bir de aşı başvuru formu attırayım..

https://covid19asi.calismasi.info/

vurdurmak hiç bu kadar kolay olmamıştı!

Şaka gibi lan. bildiğimiz gribi %99.96 oranında hiçbir şey olmayan çok ölümcül bir hastalık diye ambalajladılar, satıyorlar. Gerçi orospu evladı profesörler, Plaquenil, Favipiravir ve Clexane gibi safi yan etki ilaçlar ve ezberletilenlerden başka bir bok bilmeyen ama kendini House MD zanneden zırcahil doktorlar olmasa muhtemelen o kalan 0.04'ün önemli bir bölümü de hayatta olacaktı ya... neyse.. o sonra görülecek bir hesap.

Bir umudunuz yok değil mi? aşı gelcek, her şey normale döncek, sinemalar açılcak, insanlar ölmicek filan... yok değil mi böyle bir beklentiniz? aşı olunca ölümlerin daha da artacağını, katlanarak artacağını hepimiz biliyoruz değil mi? Biliyoruz. "Aşılar aşı olmayanlar yüzünden işe yaramıyor" ibneliğini yapacaklarını da biliyor muyuz? onu da Biliyoruz.. eh aşı mevzusunda bilinmesi gereken her şeyi biliyoruz demek ki.. ne güzel..
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol