çobanla oyum niye esit

kendini üstün görmenin farklı bir şekli. "ben akıllıyım, güzelim, çok param var, neden çoban ile aynı sayıda oy kullanayım" diyen aysu kayacı’yı alnından öpüyoruz, kendisini destekleyen pınar kür’ü ayakta alkışlıyoruz. siz demokrasiden bunu anlarsanız, çoban ne yapsın diyoruz.

çoban: vatandaş
aysun kayacı: vatandaş

çoban = aysun kayacı bu ülkede. zerre farksız, eşit haklara sahip iki vatandaş. kesinlikle. fakat, okuyanla okumayanın, bilinçli ile bilinçsizin attığı oyun kalitesi birbirine eşit olabilir mi? bu anlamda çobana ve bilinçsiz kesimin geneline atılan bir taş değil bu; seçim mantığını sorgulamaya yönelik bir yargı.

çobanla benim oyum eşit değil.

bilinçli bir insan beynine hiç birşey enjekte edilemez zorla. bilinçsiz insanlar çok yatkındır yönlendirilmeye. kaldı ki, ücra yerlerde karısının, reşit olmuş çoluk çocuğunun kolundan tutup da " x e atmazsan oyunu bacaklarını kırarım " diyen birey sayısının azımsanamayacak derecede olduğu aşikar!

demek ki, bilinçli bir şekilde atılan oyla bilinçsiz bir şekilde atılan oy aynı değil! bu hadisede gerçek olan tek şey, herkesin sadece vatandaş olarak eşit olduğu!

seçim, son derece bilinçli gerçekleştirilmesi gereken bir hadise. peki bilinç, mantık arayabilir miyim ben bu seçimde? hayır! bilinç aransaydı zaten akp iktidara gelmezdi diyesim var nedense.

bunun ben bir küçümseme olduğunu düşünmüyorum. zaten bu eşitsizliği gören birey mantıklı ise; okuyamadıkları, ne yazık ki bizlerle eşit şartlarda yaşayamadıkları için suçun o insanlarda olmadığını da bilir, bilmeli. zaten tartışmaya da pek gerek yok; zira iktidara gelenler daha çok çoban kesiminin anasını avradını becerdiği için bir de çoban ne diyor bu işe onu düşünmek gerek, asıl önemli olan o kanımca.

akil suzgecinden gecirilmeden, gonulden damitilmadan buzuk dudaklardan dokulen sorumtrak kelimeler butunu..

hakkinda, sahis bazinda yorum yapmak ziyadesiyle abesle istigaldir..soruyu gundeme tasiyanin dokturdugu inciler magazin sayfalarinda yeterince yer bulmakta zira..

lakin tck’nin 216. maddesinin 2. fikrasinda der ki;

halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, buzuk dudaklarin guzelligine bakilmadan, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

neymis efendim buzugunuzden konusmayacaksiniz

ülkesinin 9. cumhurbaşkanının hayata çoban olarak başladığını bilmeden konuşan sözümona vatandaş serzenişi.

ey aklı kıt insan!!

çobanlarla şehirlilerin oylarının eşit olmadığı bir ülkede, sen ancak bir cariye olurdun, daha fazlası değil...

o yüzden yat kalk seni, fiziki güzellikten başka bir meziyeti bulunmayan seni adam sayıp televizyonda program yaptıran sisteme sahip çık...

çünkü bu amına kodumun demokrasisi böyle bir şey canım benim. hani her fırsatta herkesin kendini koruyucusu ilan ettiği eşitlik sistemi var ya, işte o sistemin sana yaptığı güzellik bu. ısrarla savunduğumuz ama getirilerinden ötürü sürekli yerden yere çaldığımız şaşırmış düzenin kahpeliği. önüne gelen embesilin, sağını/solunu bilmeden insanoğluna çemkirebilmesinin kabul gördüğü demokratik düzenin nimeti. benim şimdi kalkıp senin o küçük silikon beynini duvara yapıştıramamamın vesilesi olan ve aslında ne olduğunu tam olarak idrak edemediğimiz sistemin hatası. ayrıca o adam en azından çoban, sen çoban bile değilsin ki, bariz koyunsun koyun. bu duruma en son itiraz etmesi gereken kişisin yani. elinden biri tutup götürmese mühürü basacağın yuvarlağı bile tutturamayacağına dair iddiaya girerim. hatta bana bu ülkede cumhurbaşkanlığı yapmış beş kişinin ismini say, bir dahaki seçimde senin oy vereceğin partiye basmazsam oyumu kaval gibi çalsınlar beni.

bu ülke hepten error vermeye başladı amına koyım..

halkına uzak olmanın tipik belirtisi olan cümle.tehlike çobanın cahil olması değil çobanı küçümseyip ondan nefret etmektir çünkü ozaman çobanda senden nefret eder.

aysu kayacı tarafından açıkça söylenen ama ondan önce de bir çok insandan akpnin seçilmesi sonucunda duyduğum söz. bunu söyleyip sonra da biz atatürkçüyüz, biz ilericiyiz diyor bu ağızlar. hayır efendim. çoban bile değilsiniz. ancak ortaçağ avrupası seviyesine erişmişsiniz ve biz atatürkle oraları çoktaaan geçtik.
akp seçilmiştir veya seçilmemiştir ama bu ülkede atatürkten beri eşitlik vardır. halk kendi kendini yönetir. iyi yönetir veya kötü yönetir ama kendi kendini yönetir. bunu da sözde atatürkçü, sözde modern olan hiç kimse engelleyemez.
akpyi engellemek için demokrasiden, eşitlikten vaz geçmek pire için yorgan yakmak değildir de nedir?

programa cikmadan once jakoben amcalarin sozleri ezberlenir..aydin pozlariyla suslenen seksapelite derin dekolteyle desteklenir.. sonra tekst ezberden okunmaya baslanir..dikkat edilmelidir zira mudahaleler harmoniyi bozabilir.. koseye sikistiginda yapilacak b plani sansasyonel onermeler soylemektir..

ne demisti jakoben amca "halk cahildir, sandikla goreve gelenler ya "emperyalizmin isbirlikcileri" -- ya da "seriatci gericiler"..milletin neyine demokrasi..cok partili sistem de neymis bir tane olsun bizim olsun..hadi bir kac tane var acik oy gizli tasnif yapalim hicbiri olmazsa "asker goreve"..

-yargitay seysi bas seysi savcisi gorevini yapmistir..anayasada oyle yaziyor ya..seyinci madde de..himmm!!! yaaa!

-yuzde 47 ile goreve gelen bir parti..iktidar partisi

-himmm!! -- cobanla benim oyum niye esit ki?

be hey guzelim sen ki leblerinden degil ama dekoltelerinden dokulenlerle gonlumun payitahtina kurulmussun ne diye ugrasirsin boyle mevzularla..birak turkiyenin payitahtini..

opuyorum kocaman..

(bkz: çünkü eşeğin sikinden dolayı)

acaba kendisine sorsak türkiye’nin yönetim biçimi nedir diye cevabı ne olur çok merak ediyorum.muhtemelen gülerek "yönetenlere sormak lazım" gibisinden birşey olurdu herhalde zira zekasının bu soruya yanıt verecek kadar parlak olmadıgını düşünüyorum.

yıllardır sure gelen turk solunun sorununun ve hatalı yaklasımının aysun kayacı tarafından dıle getırılmıs halı, turk solu yıllardır jakoben tartısmaları ıcerısınde gıdıp gelmıstır, fakat asıl sorun yıllardır gorulememıstır, koylumuz cıftcımız ıscımız egıtılememıstır. turk solu da bu ınsanlarımızı egıtmek yerıne halka ragmen halk ıcın bır polıtıka anlayısnı benımsemıstır. oysakı turk ıscısı ve koylusu egıtılmelıdır, bu nedenle turk solu artık salonlarından cıkmalı ve anadoluya gıtmelıdır, bu halka gereken egıtımı vermelı ve anadolu aydınlanması baslatılmalıdır, turk ıscısı ve koylusu kendı kaderıne terk edılemeyecek kadar degerlıdır.

bu kız bu sözleri nasıl etti ya, bir anda acil cerrahi müdahaleyle iq yüklemesi mi oldu acaba diye dü$üncelere beni gark etmi$ ki$i.


o programdaki 4 kadının yanında biblo gibi duran ki$i. o da izlensin diye yapımcılar tarafından oturtulmu$ bence.

bazen kekeliyor, saçmalıyor ne dedigi anla$ılmıyor. ezberletmeli evet.

çobana konu ile ilgili fikri sorulduğunda; "yahu o kuzu sürüden çıktığında gitti değişik yerlerde otladı, değişti. o nedenle bu tip enteresan çıkışları olabiliyor" diyerek olaya bambaşka bir boyut getirdi. ayrıca kendisine kızmadığı, sürüsünün bu tip progressive üyelere de ihtiyacı olduğunu da ekledi.

cok dogru bir tespittir.memleketin tum sikintilarini oldugu gibi hisseden ki$ilerin, mesela cobanlarin oylari, podyumlarda bir iki kivirmayla, daha sonra da zengin birilerine yamanmayla hayatini ferah icerisinde surduren insanlarla bir olmamali.cobanlarin soz haklari daha fazla ve daha baskin olmali.

sevgili aysun kayaci’ya katilmamak mumkun degil.

aslında "vergi vermeyen dağdaki çobanın oyuyla benim oyum neden eşit?" demiş bu insan.

günlerdir her yerde "dağdaki çobanın oyuyla benim oyum neden eşit?" şeklinde okuyoruz biz haberi. (aslında ben bu haberi okuma gereği duymamıştım. başlıklardan takip ettim. herkesin lafını ayrıntılı takip etsek asıl gündemden koparız)

otu bok, veziri rezil yapan basınımıza tekrar teessüfler. ancak bu kadar çarpıtılır. (o kadar küfür ettikten sonra bende mahcup oldum)

sonuç olarak bu tartışmanın çıkış noktası yanlışmış.

koyun gütme yetisine sahip birey karşısında o kadar bile idrak ve idare yeteneği olmayan koyunun haklı isyanı.

aysun kayacı’ya sırf örneği yanlış verdiği için bile yüklenilebilir.çıkıp programda "ben öyle demek istememiştim.aklıcıl ortamda tartışma konusu bile olmayacak,konuşulabilecek bir şey söyledim,hemen taşladılar" diyerek ağlamakla olmuyor bu işler.
söylemek istediği şey aslında şu anda herkesin kafasında soru işaretine dönüşen "%47 nin başbakanısın,benim değilsin."mevzusudur. fakat o kadar talihsiz bir örnekleme yaptı ki..akıllara zarar.lâkin halkı düşündürmek üzere bir cümle kuracaksan,önce kendin düşüneceksin aysuncuğum.onun yerine "neden üniversiteli bir profesör ile benim cahil oyum bir tutuluyor,o adamın siyasi ve sosyal düşünceleri bendimkilerden daha akılcı.sonra ben ve benim gibilerin seçtiği başbakanı o kabullenmezse bunu kim çözecek?" deseydi,kimse ona yüklenmeyecek,hatta "mankene bak la,ne güzel konuştu.pepsi reklamında ağzını öpiyim senin.."diye tezahüratta bulunurdu.günümüzde moda zaten "ben kusursuzum" tabusu.egosu şişirilmiş insanlar sürüsü dolaşırken ortada,bir de böyle örnekleme yaparsan zaten şişmiş olan halk sana patlar,neye uğradığını şaşırırsın.

mankenler camiasndan fırlayan çağdaş aristothales’in, siyaset bilminde en çok tartışılan konuya ilişkin özlü sözü.

(bkz: çobanla boyum niye eşit)

eşit, çünkü buna demokrasi diyoruz...

fakat şunu diyemiyoruz; o çobanlar sadece türkiyede görülebilecek bir eğitimsizleştirme ve kültürsüzleştirme sonucunda hala daha anasına bile küfür edecek bir adamı başbakan seçebilecek bireyler haline getirilmiştir. bu sebepten dolayı o çobanların verdiği oylar ile biz bir takım daniskaların koyunları olmaya başlıyoruz.

(bkz: türk demokrasisi)