günümüzde herkes kendine çevreci dediği için kim çevreci kim değil ayırt edemiyoruz doğal olarak. bırakalım da sadece çekirdek çöpünü sokağa atsınlar, çevreciyim diye geçinsinler. kötünün iyisi sanırım bu.
çekirdek alırken verilen torbalar çöpe gidiyor, insanlar yere atmaya üşenmiyor ama o torbayı açıp içine atmaya üşeniyorlar, o torbayı çöpe atana kadarki enerjini, çekirdeğinin çöpünü o torbaya atmaya harcasan be ya kardeşim.
çekirdek kabuğunu sokağa atan çevreci
çevreci mi değil mi bilmem ama bu insanlar yüzünden özellikle istanbulun yürünebilen tüm sahil şeridi çekirdek kabuklarıyla dolmuştur. hatta sahil şeridi çekirdek kabuklarından oluşmuştur da diyebiliriz. haritadaki girinti çıkıntıları, çekirdek kabukları belirlemektedir. çekirdek kabukları bitti mi anlayın ki yol bitti, devam edip düşmeyin denize evet. deniz de içinde pet su şişeleri olan yer bilmiyorsanız eğer.
(bkz: sinirlenmek)
(bkz: sinirlenmek)
(bkz: olur oyle).
dövülesi ve ellerindeki çekirdekler alınası insandır. çevreci falanda değildir bu zaten...
işeyince ağaçların su ihtiyacı karşılanır.
(bkz: çekirdek kabuğunu cebinde unutup makineye atan çevreci)
(bkz: çekirdek kabuğunu cebinde unutup makineye atan çevreci)
yarin oburgun orkidini de gosterir kokmus corabini da dedirten cevreci modeli.
bu nasıl çevreci? dedirten baslık.
yediği çekirdeğin kabuklarını,sırf tembelliğinden sokağa atan ve buna bir de "nolacak canım organik madde o, doğaya karışır" şeklinde kılıf uyduran sözde çevreci, kınanası insan. bunların sokaktaki ağaçların dibine işeyen modelleri de vardır ki, iğrenilesi insanlardır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?