çanakkale savaşlarinda türk hava harekati için:
"http://www.tayyareci.com/hvtarihi/canakkale/index.asp"
1.not: çok değerli bir kaynak. yoğunlaştığı konuda az bulunur bilgiler içeriyor. ayrıca diğer yakın dönem savaşlarımızındanda geniş bilgi sunuyor.
2.not: bu siteyi kaç kere baştan sona okuduğumu ben bile unuttum. yapanlardanda, sebep olanlardanda allah razı olsun.
çanakkale savaşları
onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır
hikayesi şöyledir: savaşın onuncu yılında, henüz cumhuriyet genç ve güçsüzken, avustralya gelibolu yarımadasının uluslararası bir mekan olması, kontrolünün uluslararası bir komisyonda toplanması ve mezarlık için büyük bir miktarda toprak talepleriyle, türk hükümetinin kapısını çalar. ama atatürk büyük bir siyasi manevra ile bu konuşmayı yaparak hem bu istekleri püskürtmüştür hem de tüm dünyanın kalbine adını kazımıştır.
hikayesi şöyledir: savaşın onuncu yılında, henüz cumhuriyet genç ve güçsüzken, avustralya gelibolu yarımadasının uluslararası bir mekan olması, kontrolünün uluslararası bir komisyonda toplanması ve mezarlık için büyük bir miktarda toprak talepleriyle, türk hükümetinin kapısını çalar. ama atatürk büyük bir siyasi manevra ile bu konuşmayı yaparak hem bu istekleri püskürtmüştür hem de tüm dünyanın kalbine adını kazımıştır.
(bkz: diriliş)
bir ulusun dirilişinin yanında insanlık dersi verilmiştir tüm dünyaya.
batmakta olan bir fransız zırhlısından kendini boğazın sularına atan bir düşman subayının ağzından dökülenler;
birdenbire müthiş bir patlama oldu.yere kapaklandım.sonra dehsetli bir saldırı ile havaya fırladım ve kendimi boğazın buz gibi sularında buldum.mayına çarpmıştık.gemimiz batıyordu.artık hiçbir sey yapılamazdı.yüzerek kurtulmaktan başka çarem yoktu.sahil yakındı.fakat sağ bacağımdan yaralanmış olduğumu ve müthiş bir ızdırap verdiğini hissetmeye başladım.buna rağmen sahile doğru yüzmeye çalıştım.karaya ayak basmak üzere iken, tüfeğine süngüsünü takmış bir türk askerinin bana doğru koştuğunu gördüm.bu süngüden kurtulamayacağımı ve biraz sonra göğsüme saplanan süngünün sırtımdan çıkacağını peşinen kabul ettim.gözümü kapadım ve akıbetimi beklemeye başladım.türk askeri yanıma yaklaştı.yere diz çöktü.cebinden çıkardığı sargı beziyle titreyen ıslak vücuduma sardı.üzerimize yağan mermi yağmuruna aldırış etmeden koluma girdi.yavaş yavaş geriye doğru ilerledik.türk siperlerine gelmiştik.beni orada da çok iyi karşıladılar.türkler siperlerinde bana sıcak çay ikram ettiler.kısa bir zaman içinde kendime geldim.
batmakta olan bir fransız zırhlısından kendini boğazın sularına atan bir düşman subayının ağzından dökülenler;
birdenbire müthiş bir patlama oldu.yere kapaklandım.sonra dehsetli bir saldırı ile havaya fırladım ve kendimi boğazın buz gibi sularında buldum.mayına çarpmıştık.gemimiz batıyordu.artık hiçbir sey yapılamazdı.yüzerek kurtulmaktan başka çarem yoktu.sahil yakındı.fakat sağ bacağımdan yaralanmış olduğumu ve müthiş bir ızdırap verdiğini hissetmeye başladım.buna rağmen sahile doğru yüzmeye çalıştım.karaya ayak basmak üzere iken, tüfeğine süngüsünü takmış bir türk askerinin bana doğru koştuğunu gördüm.bu süngüden kurtulamayacağımı ve biraz sonra göğsüme saplanan süngünün sırtımdan çıkacağını peşinen kabul ettim.gözümü kapadım ve akıbetimi beklemeye başladım.türk askeri yanıma yaklaştı.yere diz çöktü.cebinden çıkardığı sargı beziyle titreyen ıslak vücuduma sardı.üzerimize yağan mermi yağmuruna aldırış etmeden koluma girdi.yavaş yavaş geriye doğru ilerledik.türk siperlerine gelmiştik.beni orada da çok iyi karşıladılar.türkler siperlerinde bana sıcak çay ikram ettiler.kısa bir zaman içinde kendime geldim.
çoğu dini tandanslı yayınlarda hz. muhammed in kabe den kalkıp çanakkale ye, savaşın kazanılmasına yardım etmeye geldiği, ki bu da kabe nin bakımından sorumlu olan bireyin her sabah hz. muhammed i gördüğü, lakin o sabah göremeyince korktuğunu, ertesi sabah da tekrar görüp de bir önceki gün niye göremediğini sorması üzerine hz. muhammed in "ben çanakkale ye, türklere yardım etmeye gittim" şeklinde bir açıklama yapması üzerine böyle bir söylemde bulunması sonucu çanakkale zaferinin bu şekilde gerçekleştiği savunulur. ya da cevat paşa nın rüyasına giren ak sakallı bir dedinin cevat paşa ya boğaza mayınların dökülmesi gerektiğini, böylelikle boğazın geçilmez olacağı şeklinde bir salık verdiği gibi hurafelere dayandırılır bu zafer. tabii o zaman adama sormazlar mı madem hz. muhammed yardım etti de savaş neden bu kadar uzun sürdü, allah ın kulu ve elçisinin bu savaşı saniyenin milyonda biri kadar bir sürede bitirmeye kudreti mi yoktur? zaferlerin bu tip ilahi! güçlere dayandırılması aynı zamanda o ilahi güçlere hakaret etmek değil midir? düşüncesizliğin bu kadarı da fazla değil midir?
edit: ayrıca merak ediyorum. sadece küçük bir tepeyi düşmana vermemek için yaşları 17 ve 20 yaş aralığında olan, o tepenin kaybı ile savaşın kaybedileceğinin farkında olan askerlerin tümü şehit olurken aynı ruhani varlıklar neyi beklemektedi? evet.
edit: ayrıca merak ediyorum. sadece küçük bir tepeyi düşmana vermemek için yaşları 17 ve 20 yaş aralığında olan, o tepenin kaybı ile savaşın kaybedileceğinin farkında olan askerlerin tümü şehit olurken aynı ruhani varlıklar neyi beklemektedi? evet.
bu donem ile alakali british libraryde bulunan 400 bin belge umuma sunulacakmis.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?