beklenmedik anda gelen ayrılık

aias
hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?

hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?


hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
hangi cama kafa atsam?
hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?

bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?
hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
hiç sanmam! ...
hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
hangi mübarek dua,
hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
olur mu be! . olur mu?
bu da benim gibi adama yapılır mı?
aşk dediğin mendil mi?
buruşturup bir kenara atılır mı?
vefa bu kadar basit mi? alınır mı? satılır mı?

hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?

dağ gibi adamı eze eze! .....
hangi anası tipli parlak çömeze,
hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?
hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?
ve! .. hangi su bağışlatır?
hangi musalla temizler seni?

bu nasıl ayrılık? ...


şiirini aklınızdan geçirmenize,

akabinde de

bir sevgili uğruna
sen de benim gibi
yanma arkadaş
bir sevgili uğruna
sen de benim gibi
yanma arkadaş

o yaşlı gözlerine
o yalan sözlerine
kanma arkadaş
o yaşlı gözlerine
o yalan sözlerine
kanma arkadaş

giden gelir mi sandın
aldandın boşa yandın
bırakıp gitti seni
niçin ismini andın
anma arkadaş
anma arkadaş
anma arkadaş
anma arkadaş

birgün geri gelecek
senden af dileyecek
sanma arkadaş
birgün geri gelecek
senden af dileyecek
sanma arkadaş

yırt at gitsin resmini
unut artık ismini
anma arkadaş
yırt at gitsin resmini
unut artık ismini
anma arkadaş

giden gelir mi sandın
aldandın boşa yandın
bırakıp gitti seni
niçin ismini andın
anma arkadaş
anma arkadaş
anma arkadaş
anma arkadaş

yanma arkadaş
aaa aaaaaaa
mmmmmmmm
anma arkadaş


parçasını mırıldanmanıza

hala daha seviyorsanız;

seni ben ellerin olsun diye mi sevdim?
herşeyimi uğruna ben boş yere mi verdim?
yalan sözlerle aldatıp, "seninim" derdin
herşeyimi uğruna ben boş yere mi verdim?

musukisini bir kadeh rakı ve beyaz peynirle bağıra çağıra, hıçkırıklar içinde söylemenize neden olabilecek talihsiz olaydır.




goetica
#307934 ek olarak;
hiç bir ayrılık beklenilmez ayrılık hep zamansızdır,aynen olum gibi zamanı yoktur..ne zaman olursa olsun hep erken’dir..geriye sadece ke$keler bırakır..o kadar..
gelir i$te..aniden,birden,pat diye..
orqn
karşı taraf istediği için gelen ayrılıktır.derin bir nefes alıp ondan sonra yapmak lazım ne yapılacaksa.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol