bekle

caty blake
üşenmedim gittim baktım etimoloji sözlüğünden. tarihi ve etimolojik türkiye türkçesi lugatıymış. (andreas tietze yazmış niyeyse, etimolojik hiçbir bilgiye rastlamadım daha içinde) bekle- demiş kökü yok. köksüz bekleme yapılır mı? bekleyince mi köklenilir yoksa? nerden geldiğini bulamadık yani, olsun beklerim.

başına nefretle birlikte en çok "en" alan edim olarak haksızlığa uğrayan istek kiplerinden bu bence; beklemeyi sevmiyorsan beklediğini sevmiyorsundur. önemli biri istediyse, "bekle" dediyse sevilir. annenin yaptığı somonu yemeye inmiş olabilir, duşa girmiştir, ya da yaşamının aylar yıllar sürecek sensiz bölümlerinden birine geçmiştir; farketmez.

yalnız dolaşmayan fiillerden biri bir de sanırım bu. ’özlemek’le birlikte geliyor. aa, ve evet ’gelmek’ de aynı paketten çıkıyor. iyi bir yatırım.

confession ps; her ’bekle’ dediğinde sevinirsen sonun kötü. bugün bununla mutlu olan yarın "senden çocuğum olsun istiyorum" da der.

(wily blake antolojisinden)
firambogaz
tarkan’ın aacayipsin albümünden bir şarkı...

kanadı kabus taşır
zemheri kanında dolaşır
işler diline donar kalır

ardında ümidi yorgun
geceyi sürgün bırakır
korkulu yüz güne karışır
bekleyiş sonsuz ölüm gibi

istersin gün yarın olsun
yaban kalmasın gülün
gözlerin sevinçli kalsın
bekle, beni bekle geleceğim

bekle, beni bekle döneceğim
güneşim tenini sararken

huzurlu bahçesinde cennetin
neşeli çocuklar gördüm
yüzleri rengarenk çiçekti
kamaştı gözlerim

bekle, beni bekle geleceğim
dağlarda nehirlerim coşarken

güvendesin, benimlesin
göreceksin
ölesiye seni seveceğim
bekle....

söz: ümit sayın
müzik: ozan çolakoğlu

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol