alternatif aşk hipotezleri

epikuros
aşk bir mumdur; yavaş yavaş eriyerek tükenir. gereksiz "seni seviyorum"lar, "aşkım"lar, fazla ilgi aşkın ömrünün olması gerektiğinden daha kısa sürmesine denen olur. mumun günün en aydınlık zamanında yakılmasına benzer. gece olduğunda da ışıksız kalmaya sebep olur mumun bitmesi. aşk yoğunluğunu da gerekli gereksiz her zaman değil harbiden lazım olduğunda yaşamak aşkın ömründe tasarruf sağlar. sevgi uzun sürelidir tabi ama en fırtınalısı da olsa aşk mutlaka biter.

muma dönelim, yani 10 gün dayanan bir mumu örnek verelim, şimdi bunu günün her saati yakarsan doğal olarak 10 gün gider, ama cıvıtmadan sadece gece yakarsan 20-30 gün de gidebilir, mumun kalitesine de bağlı bu, "gidip yeni mum alırız, ne bu cimrilik" da diyebilirsin, düğümlersin beni böyle derseni ne diyim, şimdi toparlayamasam da iyi biliyorum bu konuyu. baştan alıyorum; şimdi mum var ya aşk gibidir, hastasıyım.. bi de mum kokulu karılar var başka bi entri konusu, kokar kokar kokarlar..
epikuros
aşk, güney afrika’da vuvuzela eşliğinde dünya kupası seyretmek gibidir.
içinde sevmediğin şeyler de olsa, sevgilinin alışkanlıklarına göz yummayı gerektirir.
matrax
-sensei getirdin mi fareyle sincapı?
+getirdim hocam da laboratuvardayız, karete salonunda değil...
-olsun,ben yine de sana sensei diyeceğim.şimdi şu kabloları farenin kalbine bağla,sincabın da üstündeki g-stringi yavaş yavaş çıkar.kalp atışlarındaki değişimleri saniye saniye kaydet.
+tamam hocam...
+hocam, sincabın kalbinde bir değişim yok ta hacim olarak büyüyo alt tarafı karın boşluğu sertleşti.kasıldı galiba hayvan.
-şimdi kontrollü deneye geçiyoruz sensei...aynısını bir de kokarcayla yap...
(bkz: biri hipotez mi demişti)
(bkz: başlığı götünden anlamak)
atacamadesert
akşam yediğin sarımsaklı mantıdaki sarımsak, ben sana bakma/ben senin baktığın yönde olurum’daki yön, en ağır işçi benim/24 saat seni düşünüyorum’daki saat, ne gül suyum ne gümüş leğenim var’daki gül, sen yokken saçını başını yolmakta guguklu saatin guguğu’ndaki saç, beni yazdıklarıyla ağlatan kadın sizsiniz demek’deki kadın, bir öğleden sonrası içilemeyen çay, bir araba takip mesafesi, bir dumanlı dağ başı, ışık altında parlayan iki göz, cyrano’nun balkon serenadı.
yeginoglu
aşk, sol tarafındaki çarpıntıyı orgazmın bir adım sonrasında da duyabilenindir. hissetmek değil, kalbin hissettiğini işitmektir aşk.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol