hosgelmis yeni yazar, cinayet isleme sebeplerindeki entrysine istinaden sakin olmasini temenni ettigim kisi ve tabi bilgi sozlukte kalici olmasi dilegiyle. ayrica ilk entryin benden olsun istedim.
tasar
ben, yani yenik hayaller aktarı...
iki tane kurtce kelimenin aciklamasini yazdi diye derhal onyargilarin cemberiyle kusatilmis yazar. karsi oldugunuz sey baska dilde bir kelimenin aciklamasinin yapilip sozlugun tukrce-ingilizce, turkce-ispanyolca, turkce-kurtce sozluklere donmesi ise ona amenna. fakat tavrinizin sebebi bu degilse objektiflikten ne kadar uzak durdugunuzu gosterir ki bu baglamda yaptiginiz aciklamalarin su ustune yazi yazmaktan farki yoktur. kabul edin bu ulkede milyonlarla ifade edilecek rakamda kurt yasamakta ve bunlarin herbiri birer insan. sizin terazinizde ait oldugu irktan dolayi gramaj hatasidir diyip yok saydiginiz bu insanlarin da bir dili vardir, yok deseniz de vardir. birakin artik insanlari kategorize etmeyi de sozluge hosgelmis sefa gelmis deyin. siz demiyorsaniz ben diyeyim. hosgeldin tasar, kalici olman dilegiyle.
kesinlikle önyargılı yaklaşılmaması gereken,oldukca donanımlı aynı zamanda da cok mütevazi bir yazarımız.
neden herkes durmaksızın kendisine sataşıyor ki!burada herkes kendi düşüncesini özgürce söyleme hakkına sahip değil mi?siyasi düşünce de dahil herkes kendi fikrini acıkca ifade edebiliyor gördüğüm kadarıyla.öyleyse nedir alıp verilemeyen kendisiyle anlayabilmiş değilim.
kendisine neden provakatör olabilir denildiğini henüz anlayamadığım, eğer kürtçe biliyorsa ve iki üç tane kürtçe kelimenin anlamını yazdıysa da çok da iyi yaptığını düşündüğüm - zira kürtçede bizim kültürümüzün bir zenginliğidir- ve provakatörlük konusunda da herkesi yanıltacağını umduğum hoşgelmiş yazar kişi.
bu vatanın evladı olduktan sonra istediği kadar kürtçe kelime yazabilir kendisi. bizim için sakıncası yoktur. sözlüğe hoşgeldin...
burada bunca kişinin yazdıgı guzel mesajlara ,icten hosgeldınlere ,yapıcı girişimlere cirkin yuzunu göstererek karsılık vermiş provakotor kişi.
samimiyetine inanmakta zorlandigim ikinci nesil bilgictir. birilerine kisisel olarak satasmakla bir seylerin anlatilmasi mumkun degildir. kutupculuk kimseyi bir cozume goturmez. elde kalan savas ve kandir.
tarzini yumusatmasi, ve konustugu kadar dinlemeye hazir oldugu gunlerin cabucak gelmesi dilegiyle.
tarzini yumusatmasi, ve konustugu kadar dinlemeye hazir oldugu gunlerin cabucak gelmesi dilegiyle.
#202804 nolu entrysini görünce #204912 entrymi yazdığıma biraz pişman olmama neden olmuş yazar. neyse sorun değil çoktur hayal aleminde yaşayan.
yazmış olduğu tek bir entry için herkes adeta hıncını cıkarırcasına deli gibi berbat oyu kullanıyor bu yazarımıza.herkes kendi siyasi görüşünü rahtca ifade edebilirken kendisinin bu doğal hakkını kullanmasına sürekli içerleniyor birileri. adının kullanılıp baslık acılması da cabası .tamam fikirlerine katılmayabilir coğumuz ancak sırf yazdığı bir cümle bizlere ters geldi diye kendisini herkesin önünde asağılamak ne haddimize!eksi oy vererek içini rahatlatanlar benim entrylerime de uğrasınlar bir zahmet.
hoşgelmiş diyorum bende bu kimliğinin bilincinde olan ve onu gururla taşımayı bilen kürt arkadaşa.ayrıca sözlükteki şovenistlerin ortaya çıkmasına vesile olduğu için de teşekkür ederim.
sözlüğe hoş gelmiş yeni yazar, sorunu bu ortamda sesli düşünmek galiba, esas sorun nerde.
iyi ki elimizde bi maus var, bi buton var. işimize gelmeyince basıp duralım. sağcıysan solcu görüşe yüklen, solcuysan sağcıya. dinciysen ateiste bas, münafıksan radikale asıl. yendik! evet bravo, maçı aldık. yirmi altıya karşı sıfır. küme düşürdük karşı takımı. düzendeki aksaklığa ancak bu kadar etkiyebiliyoruz işte. berbat oyu ver, provakasyona hayır de! kampanyamız bu, yolumuz açık. 10 yaşındaki çocuğun eline bi bıçak verirsin elma soysun diye. gider sevmediği çocuğun topunu keser o yokken, sevmediği kişiye tepkisini gösterir güya. ya da gider zengin çocuğunun bisikletinin tekerini keser kıskançlıktan. eşitsizliğe böyle karşı konulabileceğini sanar. veya o böyle bir tepki geliştirmiştir. kinini konuşamaz, duygusunu dillendiremez. dilden çok el gelişmiştir çünkü, kafa yormaya gerek yoktur. oy verme olayı da öyle. yazılanları değerlendirme kriteri entry içeriğindeki kalite değil, savunduğu görüş. asıl yanlış olan böyle kısır bir perspektife sahip olmak. tabi kimin neye-niye oy verdiği çok tınında değil kimsenin ve o sadece oy vereni bağlar. ama şu ortaya çıkıyor ki; başka tepki gösteremeyen insan burda elindeki oy verme hakkıyla kendini gerçekleştirmek istiyor, adam olduğunu hissetmek istiyor. "ben de varım işte! görüşüme ters görüşün var öyle mi? bende de berbat oyu verme yeteneği var o zaman" diyor.
eğer karşıt görüşe saygı duymuyorsan, kendi görüşüne saygı beklemek de aptalca olur? ve karşı görüşteki kişiye konuşma hakkı vermediğinde, bastırmaya çalıştığında, bir gün hiç hesap etmediğin bir zamanda ve tahmin edemeyeceğin şiddette geri teper mutlaka. abye girmekten, düşünce özgürlüğünden dem vurup vaazlar veren, nutuk atan zihniyet, şurda göt kadar anlayış göstermekten aciz. bu tedirginlik ne? biri kürdistan dedi, vurun! biri kürt dedi, susturun. hepimizin evine şehitler gelmiştir sırf bu tür görüşler çerçevesinde filizlenmiş olaylardan kaynaklı olarak; ama olayların bu boyuta gelmesinin nedeni de toplum olarak bu konuya, hep sözlükte tasara yaklaşıldığı gibi yaklaşılmasıdır. elbette apoculuk veya pkk, kürt sorununu götünden yorumlayıp, yanlış yoldan halletme yoluna gitmekle ve şiddeti-kaba kuvveti araç olarak seçmekle, esas sınır düşmanlarımızdan aldığı destek ve gazla başarıya ulaşacağını sanmış olmakla tartışılmayacak bi şekilde hata etmiştir. bir iki üniversite okuyup, bir çok kitap yazıp, bazı kesimlerce filozof(?!) olarak anılan apo; orta yol bulup, türk halkını uyuz etmiycek bir uzlaşma noktası bulmaya çalışacakken yanlış yol seçip aslında kendi halkına da en çok zararı yine kendisi vermiştir.
olay daha küçük boyutlardayken hoşgörüyle veya karşılıklı anlaşmayla çözülebilecekken, şuan bu sorunun "sus provakasyon yapma", "bölücü bu" şeklindeki baskıyla susturularak halledilmesi, hayalperestlik ve hala pembe düşlerde yaşamakla açıklanabilir. çünkü eşşeğin amına çoktan su kaçmış durumda.
tasar belki bu ortamda yanlış uslupla düşüncesini ortaya koymakla hata etti, belki ekşideki shark bülbülü gibi bir yerlerden fırlamak niyetindeydi, ama ona karşı yapılan onun yaptığını da geride bıraktı. belki bunu yapanlar, sözlükte çoğunlukta olan kesime hitap etme, göze girme çabasıyla hareket etti, belli değil.
isteniyor ki herkes türküm desin. ne olacak ki brader? göğe mi erecek bi yerimiz. beni sevmeyen, benle olmak istemeyen birine ben niye zorla kendimi sevdireyim ki. olaya olabildiğince yüzeysel bakıyoruz ve buna o kadar alıştırmışızki kendimizi; empati kuramıyor, derine inemiyor, sorunu tespit edemiyor ve tespit edemeyince de çözüm getiremiyoruz. gökyüzüne epeyce bi yükselip yukardan bi bakmak gerek olaya, bakalım acaba ordan nasıl gözüküyor. daha etraflıca ve atgözlüksüz yaklaşmak daha doğru olur.
karşı taraftaki de insan ve artık kendisine "sen kendini yok say, kişiliğini sil, yozlaş, böyle düşünmeden ot gibi yaşa ortalarda, kendine ait düşüncelerin olmasın" denmesinden bıkmış durumda. her toplum kendi içinde yaşayan farklı uluslara hoşgörüyle yaklaşabiliyor, demokrasinin gereği bu. peki biz o kadar korkak mıyız? tuz gibi dağılacağımızdan, saman alevi gibi bir anda yok olacağımızdan mı çekiniyoruz? bu kadar köksüz bi toplum muyuz? kendimizden korkar olmuşuz, kendi dinamiklerimizden şüphe duyar olmuşuz. (ara: türk)
edit ney ki?
iyi ki elimizde bi maus var, bi buton var. işimize gelmeyince basıp duralım. sağcıysan solcu görüşe yüklen, solcuysan sağcıya. dinciysen ateiste bas, münafıksan radikale asıl. yendik! evet bravo, maçı aldık. yirmi altıya karşı sıfır. küme düşürdük karşı takımı. düzendeki aksaklığa ancak bu kadar etkiyebiliyoruz işte. berbat oyu ver, provakasyona hayır de! kampanyamız bu, yolumuz açık. 10 yaşındaki çocuğun eline bi bıçak verirsin elma soysun diye. gider sevmediği çocuğun topunu keser o yokken, sevmediği kişiye tepkisini gösterir güya. ya da gider zengin çocuğunun bisikletinin tekerini keser kıskançlıktan. eşitsizliğe böyle karşı konulabileceğini sanar. veya o böyle bir tepki geliştirmiştir. kinini konuşamaz, duygusunu dillendiremez. dilden çok el gelişmiştir çünkü, kafa yormaya gerek yoktur. oy verme olayı da öyle. yazılanları değerlendirme kriteri entry içeriğindeki kalite değil, savunduğu görüş. asıl yanlış olan böyle kısır bir perspektife sahip olmak. tabi kimin neye-niye oy verdiği çok tınında değil kimsenin ve o sadece oy vereni bağlar. ama şu ortaya çıkıyor ki; başka tepki gösteremeyen insan burda elindeki oy verme hakkıyla kendini gerçekleştirmek istiyor, adam olduğunu hissetmek istiyor. "ben de varım işte! görüşüme ters görüşün var öyle mi? bende de berbat oyu verme yeteneği var o zaman" diyor.
eğer karşıt görüşe saygı duymuyorsan, kendi görüşüne saygı beklemek de aptalca olur? ve karşı görüşteki kişiye konuşma hakkı vermediğinde, bastırmaya çalıştığında, bir gün hiç hesap etmediğin bir zamanda ve tahmin edemeyeceğin şiddette geri teper mutlaka. abye girmekten, düşünce özgürlüğünden dem vurup vaazlar veren, nutuk atan zihniyet, şurda göt kadar anlayış göstermekten aciz. bu tedirginlik ne? biri kürdistan dedi, vurun! biri kürt dedi, susturun. hepimizin evine şehitler gelmiştir sırf bu tür görüşler çerçevesinde filizlenmiş olaylardan kaynaklı olarak; ama olayların bu boyuta gelmesinin nedeni de toplum olarak bu konuya, hep sözlükte tasara yaklaşıldığı gibi yaklaşılmasıdır. elbette apoculuk veya pkk, kürt sorununu götünden yorumlayıp, yanlış yoldan halletme yoluna gitmekle ve şiddeti-kaba kuvveti araç olarak seçmekle, esas sınır düşmanlarımızdan aldığı destek ve gazla başarıya ulaşacağını sanmış olmakla tartışılmayacak bi şekilde hata etmiştir. bir iki üniversite okuyup, bir çok kitap yazıp, bazı kesimlerce filozof(?!) olarak anılan apo; orta yol bulup, türk halkını uyuz etmiycek bir uzlaşma noktası bulmaya çalışacakken yanlış yol seçip aslında kendi halkına da en çok zararı yine kendisi vermiştir.
olay daha küçük boyutlardayken hoşgörüyle veya karşılıklı anlaşmayla çözülebilecekken, şuan bu sorunun "sus provakasyon yapma", "bölücü bu" şeklindeki baskıyla susturularak halledilmesi, hayalperestlik ve hala pembe düşlerde yaşamakla açıklanabilir. çünkü eşşeğin amına çoktan su kaçmış durumda.
tasar belki bu ortamda yanlış uslupla düşüncesini ortaya koymakla hata etti, belki ekşideki shark bülbülü gibi bir yerlerden fırlamak niyetindeydi, ama ona karşı yapılan onun yaptığını da geride bıraktı. belki bunu yapanlar, sözlükte çoğunlukta olan kesime hitap etme, göze girme çabasıyla hareket etti, belli değil.
isteniyor ki herkes türküm desin. ne olacak ki brader? göğe mi erecek bi yerimiz. beni sevmeyen, benle olmak istemeyen birine ben niye zorla kendimi sevdireyim ki. olaya olabildiğince yüzeysel bakıyoruz ve buna o kadar alıştırmışızki kendimizi; empati kuramıyor, derine inemiyor, sorunu tespit edemiyor ve tespit edemeyince de çözüm getiremiyoruz. gökyüzüne epeyce bi yükselip yukardan bi bakmak gerek olaya, bakalım acaba ordan nasıl gözüküyor. daha etraflıca ve atgözlüksüz yaklaşmak daha doğru olur.
karşı taraftaki de insan ve artık kendisine "sen kendini yok say, kişiliğini sil, yozlaş, böyle düşünmeden ot gibi yaşa ortalarda, kendine ait düşüncelerin olmasın" denmesinden bıkmış durumda. her toplum kendi içinde yaşayan farklı uluslara hoşgörüyle yaklaşabiliyor, demokrasinin gereği bu. peki biz o kadar korkak mıyız? tuz gibi dağılacağımızdan, saman alevi gibi bir anda yok olacağımızdan mı çekiniyoruz? bu kadar köksüz bi toplum muyuz? kendimizden korkar olmuşuz, kendi dinamiklerimizden şüphe duyar olmuşuz. (ara: türk)
edit ney ki?
paylasim karsiliklidir oyleyse kimse gocunmasin dedirten bilgic.
#202804 entrysinde kürdistan hayaliyle yanıp tutuştuğu anlaşilan değerli(!) yazar.
kendisi ile alakali kimi $ikayetler yonetime kadar uzandi.dogal olarak inceledik, ince eleyip sik dokuduk, tek sucunun(!) kurt olmasi oldugunu ogrendik, $ikayetleri garipsedik.belki de bizim gozumuzden kacan fakat insan ustu ozelliklere sahip olan yazarlarimiz tarafindan farkedilen kimi suc unsurlari vardir bu yazarimizda, bilemedik.fakat hakkinda yazilanlardan cizilenlerden edinilen intibaya gore bu ki$inin ingiltere konsoloslugunun bombalanmasi ve hsbc bankasina duzenlenen saldirilar ile birinci elden alakasinin oldugu, 11 eylul saldirilarinin ba$ planlayicisi oldugu ve hatta sirp lider milosevicin akil dani$mani oldugu apacik ortaya cikiyor.demin de belirttigim gibi biz boyle bir emareye denk gelemedik fakat ustduzey zeka sahibi yazarlarimiz cozmu$ler olayi, hidayete ermi$ler.
bizim bu ki$iden anladigimiz $unlardir.
bu ki$i kurt irkina mensup bir ki$idir ve dogal olarak irki ile alakali soylenenen trilyonlarca haksiz ifadeye tepki gostermektedir.
bu ki$i kurt irkina mensup bir ki$idir ve hicbir zaman var olamayacak bir ulkenin hayalini kurmaktadir kendince hakli sebeplerden.kendince hakli sebepleri kurt olmasi ve tamamen kendisine ait olan bir ulkeye sahip olmak istemidir.cunku milyonlarca kurt vatanda$imizin kandirildigi gibi bu ki$i de bir $ekilde "turkiye’nin kendisine ait olmadigi, burada azinlik oldugu" $eklinde kandirilmi$tir.i$in asli bu vatan sinirlari dahilinde ya$ayan herkesindir.bunun turku, cerkezi, lazi ve kurdu olmaz, olamaz.ote yandan bu ki$inin var olmasini istedigi utopik kurdistan isimli var olmayan ulkenin sinirlarinin turkiye sinirlari dahilinde hayal edilmedigini umud ediyorum.aksi takdirde tum soylediklerimi yutmak zorunda kalirim.
bir de kendisi ile ke$fettigimiz bir $ey kurtce biliyor olmasi ki bu da sozluk icerisindeki belli bir guruh tarafindan tamamen vatanhainligi olarak adledilmi$ olsa gerek, bu i$in de sirrina vakif olamadik tabi.
sozun ozu bu ki$iyi ta$lamadan once elimize aldigimiz ta$in agirligini iyi tartmaliyiz.allah muhafaza o ta$ daha elimizden cikmadan kafamiza du$uverir de haberimiz bile olmaz.
edit:bir de cok sevdigim bir soz vardir, yeri gelmi$ken soyleyeyim istedim.
her ne kadar fikirlerine hic katilmiyorsam bile, sirf fikirlerini ozgurce soyleyebilmen icin hep yaninda olacagim.
ya da buna benzer bir $eylerdi.
bizim bu ki$iden anladigimiz $unlardir.
bu ki$i kurt irkina mensup bir ki$idir ve dogal olarak irki ile alakali soylenenen trilyonlarca haksiz ifadeye tepki gostermektedir.
bu ki$i kurt irkina mensup bir ki$idir ve hicbir zaman var olamayacak bir ulkenin hayalini kurmaktadir kendince hakli sebeplerden.kendince hakli sebepleri kurt olmasi ve tamamen kendisine ait olan bir ulkeye sahip olmak istemidir.cunku milyonlarca kurt vatanda$imizin kandirildigi gibi bu ki$i de bir $ekilde "turkiye’nin kendisine ait olmadigi, burada azinlik oldugu" $eklinde kandirilmi$tir.i$in asli bu vatan sinirlari dahilinde ya$ayan herkesindir.bunun turku, cerkezi, lazi ve kurdu olmaz, olamaz.ote yandan bu ki$inin var olmasini istedigi utopik kurdistan isimli var olmayan ulkenin sinirlarinin turkiye sinirlari dahilinde hayal edilmedigini umud ediyorum.aksi takdirde tum soylediklerimi yutmak zorunda kalirim.
bir de kendisi ile ke$fettigimiz bir $ey kurtce biliyor olmasi ki bu da sozluk icerisindeki belli bir guruh tarafindan tamamen vatanhainligi olarak adledilmi$ olsa gerek, bu i$in de sirrina vakif olamadik tabi.
sozun ozu bu ki$iyi ta$lamadan once elimize aldigimiz ta$in agirligini iyi tartmaliyiz.allah muhafaza o ta$ daha elimizden cikmadan kafamiza du$uverir de haberimiz bile olmaz.
edit:bir de cok sevdigim bir soz vardir, yeri gelmi$ken soyleyeyim istedim.
her ne kadar fikirlerine hic katilmiyorsam bile, sirf fikirlerini ozgurce soyleyebilmen icin hep yaninda olacagim.
ya da buna benzer bir $eylerdi.
yalnızca kendi çıkarları için demokrasi istemeye alışkın bir milletin asla sindireyeceği şeyler yazan, haklı da olsa haksız da olsa kanunen yasak olmayan şeylerden bahsetmedikçe hoşgörüyle karşılanması gerektiğini düşündüğüm kişi/kişilik.
ne yapmak istediğini anlamakta güçlük çektiğim sözlük yazarı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?