dünya klasikleri

(bkz: suc ve ceza)(bkz: dostoyevski)
(bkz: sefiller)(bkz: victor hugo)
(bkz: macbeth)(bkz: william shakespeare)
(bkz: romeo ve juliet)(bkz: william shakespeare)
(bkz: leyla ile mecnun)(bkz: fuzuli)

(bkz: ana)(bkz: maksim gorki)

(bkz: dirilis)(bkz: lev tolstoy)
s(bkz: savas ve baris)(bkz: lev tolstoy)
(bkz: anna karenina)(bkz: lev tolstoy)

1984 george orwell

(bkz: dorian garyin potresi) (bkz: oscar wılde)

(bkz: nana) (bkz: emile zola)
(bkz: karamazov kardesler) (bkz: dostoyevski)

(bkz: babalar ve oğullar) (bkz: ivan sergeyeviç turgenyev)
(bkz: balzac) (bkz: vadideki zambak)

kitapla arası iyi olanların, dünya klasikleriyle yolları bir vakit mutlaka kesişmiştir. klasikleşen yazarların belki tüm eserlerini okumak gerekmez ama klasikler vadisini tanımak açısından, belli başlı yazarların herkesçe önem atfedilen birkaç eserini okumak elzemdir. fakat, kimi zaman herkesin önem atfettiği yazarın, herkesin önem atfettiği kitabını okurken fena halde şaşırabilirsiniz. “bu muymuş yani?” dersiniz, sayfalar dolusu size göre içi boş, faydasız malumatla boğuşurken. sonuç tam bir hayal kırıklığıdır ama sonuçta klasikler hakkında “birinci elden” görüş sahibi olmuşsunuzdur. evet, bazı klasikler fena halde sıkıcıdır ve okunmayı hak etmezler. bunu size kimse söylemez, ancak siz “okudukça” keşfedebilirsiniz. “okudukça” bazı klasiklerin de, “mutlaka” okunması gerektiğini keşfedersiniz. hatta, başucu kitaplarınızın bir kısmı bu klasiklerden oluşur ve zaman zaman sevdiğiniz klasikleri yeniden yeniden okursunuz yeni tatlar keşfedebilmek için. sözün kısası, klasikler hakkında fikir sahibi olmak için, başkalarından duyulan ikinci el fikirler (bu yazı dahil) asla yeterli değildir ve büyük ölçüde aldatıcıdır. iş, her zaman ve her yerde olduğu yine sizin omuzlarınızdadır.

ilk çember

düzen ile düzülenin ilişkisi asırlardır değişmemiş ve bir klasik halini almıştır ...

(bkz: çanlar kimin için çalıyor)

her yayın evi muhakkak bir eseri ekler birini çıkarır. standart bir seri yok sanırım .

cnbc e’de bir sinema ku$agi.

ankara batıkent carrefour alış-veriş merkezinde 3 ytl’ye satılmakta olan kitaplardır. ilgililere duyurulur...

alışveriş merkezlerinde 3 ytl’ye satılır bu klasikler ama içlerinde yayınevinin eklemeleri,şahsi düzeltmeleriyle ve dandik çevirmeleriyle pic ederler guzelim dunyanın klasigiin bu yuzden yayınevine dikkat etmek gerek ucuz ama sıçınç olabiliyor.

okuyucuyu kitap okumaya tesvik eden dizilerdir.

suyu çıkan kitaplardır sebebi de sudur efendim, bu nadide eserleri her önüne gecen bastigindan ne ceviri kalmistir ne düzen ne estetik ne de bilmem ne, hele ki liselere de klasik eserler altinda okumaya zorunlu kilininca bu eserler igrenc bir tablo ortaya cikti. hadi canım bordo-siyah basıyordu bunları da ne gerek vardı karanfile bilmem neye, bi de utanmadan ozetini basıyorlar kitabin, iste bu durumda geriye kalan tek sey kendi adima yazik cok yazik ediliyor bu kitaplara demek.

(bkz: aşk ve gurur)

(bkz: love story)

ilk okumaya başlayınca "vay be" dedirten, serilere devam ettikçe "bunlar çok zayıflarmış be" diye düşündüren eserler.