bektaşı fıkraları

connor mac leod
dinci takılanlara kesin cevaptır bunlar örnek

bektaşi cuma’ya gitmiş. camide hoca yüksekçe bir yere çıkmış boyuna
nutuk atmakta...hem de şarap içenleri açıkça kınamaktadır.

bektaşi can kulağıyla dinlemeye başlamış, hoca devamlı şarap
içenler öbür
tarafta her türlü ceza görecek. şarap içmeyenler her türlü sefa
görecek. hatta herbirinin emrine kırk huri verilecek... huriler
şöyle güzel,böyle hoş,başka türlü...

şarap içenlerinse içtikleri her şişe şarap, kıl köprüden geçerken
boyunlarına asılacak..!!! demis. bektaşi dayanamamış durduğu yerden seslenmiş:
"hoca efendi şişeler dolu mu olacak, boş mu!"

hoca gürlemiş "bre zındık sen dolu şişelerle öbür tarafı meyhane
mi sanırsın?"

bektaşi boynunu büküp itiraz etmiş:

"iyi ama hoca, adam başı kırk huri ile sen de öbür tarafı kerhane
mi sanırsın?"
connor mac leod
bektaşi babasına:
- baba erenler, dediler; sen de seçim kampanyalarına katılıp, "türke türk propagandası" yapa yapa oy toplamaya kalksaydın, nasıl bir nutuk söylerdin?
baba erenler, şarap testisinden bir fırt çekerek hemen ayağa kalktı ve başladı nutkunu söylemeye:
- ey benim bakışı sert, yüreği mert, tarihi şanlı, kılıcı kanlı, ataları soylu, seçimleri oylu, kahramanlıkları sonsuz, kahpeleri donsuz yüce ırkımın soydaşları!
taharetlenmesini bile bilmeyen kefere; uzaya gitmeyi değil, turist olarak antalya’ya gitmeyi dahi düşünemediği dönemlerde; biz çoktan göklerdeki kehkeşana da hükümran olmuş; büyük ayı’ları da, küçük ayı’ları da, demirkazık’a bağlayarak uzayda rastlanmadık birer pehlivan olmuştuk. işte size bunun belgesi:
atalarım gökten yere indirdiler ay yıldızı
bir buluta sardılar ki, rengi şafaktan kırmızı!
***
bektaşi babasını dinleyenler, hemen ayağa kalkarak yürekten alkışladılar baba erenleri:
- işte fikir özgürlüğü böyle olur, dediler...
connor mac leod
bektaşi, camide namazdan sonra dua etmiş :
-ey ulu tanrım, bana bir rakı parası ver!
yanında namazını bitiren softa da, ellerini kaldırmış :
-rabbim, bana iman ver!
iki duayı da işiten hoca, bektaşiye :
-bak, herkes ne isitiyor tanrı’dan, sen rakı parası. utanmıyor musun?, demiş
.. bektaşi usulca :
-ne yapalım hoca efendi, herkes kendisinde olmayanı ister, demiş.
connor mac leod
bektasiyi, rica minnet camiye götürmüsler.hoca baslamis anlatmaya:

-bir yer vardir ki orada, zengin fakir ayrimi yoktur.dertli giren neşeli olur.oraya giren herkesin gönlü ferahtir.bilin bakalim, burasi neresidir?

bektasi yanit vermiş:

-neresi olacak, meyhane...
connor mac leod
bektaşi ile hacı osmanlı zamanında ramazanda içki içerken yakalanırlar. kadı yaptıklarının cezasının ne olduğunu bilip bilmediklerini sorar bunlara. hacı af diler şeytana uyduk kadı efendi der ve hacı ya idam cezası verir. bektaşiye sıra gelir ve derki ben kadı efendi ben gayri-müslümün bana oruç farz değil der. kadı bektaşiyi serbest bırakır.bektaşi kadıya sorar kadı efendi ben de şeadet getirsem müslüman olsam arkadaşımı da bağışlar mısın? kadı efendi düşünür gavuru müslüman yapmanın ona sağlayacağı sevabı hesap eder ve hacıyıda affeder. kadının huzurundan ayrıldıktan sonra hoca şaşırararak bekaşiye sorar; sen ne biçim adamsın be bir dinli oluyon bir dinsiz, sende iman yokmu bire münafık deyip azarlar. bektaşimizde gavur oldum kendimi , müslüman oldum seni kurtardım. peki sen ne işe yaradın?

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol