ozellikle hafta sonlari uzak durulmasi gereken caddedir. caddede uc bes tur atip statu sahibi olundugunu zanneden ve ertesi gun gidip bunu arkadaslarina sanki bir bok yemis gibi anlatan salak bir zihniyetin sisirdikce sisirdigi caddedir ayrica.
diger ornekleri icin;
(bkz: yedinci cadde)
(bkz: tunali hilmi caddesi)
arjantin caddesi
burjuva tipi 12 eylül bebesi mekanı.
yalancı samimiyetin ve kokuşmuş muhabbetlerin döndüğü mekan. artık yeni bir tabir bile ürettim içinde "arjantin" geçen, konuyla ilgili. topu topu iki kez gördüğünüz tip gelip size kankalık keser burada, meramınızı sorar ve sizi ’merak’ eder.
her cumartesi ziyaretçisi olan insanlar çıkarları uğurlarına götlerini veya başkalarının götlerini seve seve satarlar.
(bkz: arjantinvari yalancı samimiyet)
her cumartesi ziyaretçisi olan insanlar çıkarları uğurlarına götlerini veya başkalarının götlerini seve seve satarlar.
(bkz: arjantinvari yalancı samimiyet)
bu cadde üzerindeki starbucks denilen emperyal kuvvetlerin bir nolu küreselleşme aracının kapısı içerisinden komünist, sosyalist ve bilmem ne -ist onca aktivist yoldaşımı, arkadaşı binbir gazla aşk davası adına bir seferde geçirmişliğim var.
herhalde bir daha böyle bir sahne, yalnızca yapılan bir sosyalist devrimle kapılarına zincir vurulan starbuckslarda uzak (ya da hayal) bir gelecekte görülecektir.
herhalde bir daha böyle bir sahne, yalnızca yapılan bir sosyalist devrimle kapılarına zincir vurulan starbuckslarda uzak (ya da hayal) bir gelecekte görülecektir.
tkkylerin...kazığın...lüksün mekanıdır....
ankaranın pek anlam veremediğim caddesi. sanki sadece o civarda oturanların gidebileceği bir kaç pahalı kafesi var. ama gördüğüm, bildiğim kadarıyla pek o civarda oturanların takıldığı mekanlar yok. yani bir insan evine yakın değilse niye oralarda takılmak ister, niye şehrin bir ucundan kalkıp oraya gitmek ister anlamış değilim ama herhalde anlamam da gerekmiyor.
ankara’nın gidilebilir yerlerindendir ki oldukça azdır böyle yerlerin sayısı. istanbullu kimseler burun kıvırır, "bu mu övdüğünüz yer?" der. arjantin caddesi’nin en güzel tanımını eski bir arkadaşım yapmış bulunmaktadır: "böyle bi yokuş, çıkıyosun çıkıyosun. boktan bi yere gidip oturuyosun, öyle uyduruktan bi yemek yiyosun. gram doymuyosun. sonra bütün paranı masaya bırakıp geri yokuş aşağı iniyosun."
iyidir yine de, yetinmek lazım.
iyidir yine de, yetinmek lazım.
lüks falan değil.
ankara daki tikky mekanıdır.caddeyi dümdüz aşağıya takip edersen karum iş merkezine çıkarsın. aslında yeri çok güzeldir bu caddenin. fakat elitist tavırlar sergileyen ama hiç bir şeye benzemeyen yan yana sıralanmış cafeleri kötüdür.
bu caddede bulunan insanların sohbetleri katlanılmaz ve gereksizdir. konuşulanların gereksiz ve saçma olduğu kadar bunlara müdahil olan insanların geneli de gereksizdir. bu nedenlerden dolayıdır ki tarafımca oldukça az ziyaret edilmeye çalışılan yerdir.
bu cadde üzerindeki insanların yüzde doksanı insanlık için kesinlikle gereksizdir, belki yüzde ikisi bir işe yaramaktadır, geri kalansa şüphelidir.
bu cadde üzerindeki insanların yüzde doksanı insanlık için kesinlikle gereksizdir, belki yüzde ikisi bir işe yaramaktadır, geri kalansa şüphelidir.
bu cadde ankaranın bağdat caddesi olmaya çalışır kısa bir yokuştur aslında parasız olmak hiç olmaktır
ankara gop da lüküs bir cadde. zirtopozlar takılır. bir fincan kahve için 10 yetele para ödeyen, bunu da maharet gibi anlatan iğrenç insanlar topluluğunun gözde mekanıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?