opel

camurhan
kati bir hiyerarsiye sahip firmadir. sirket adina calisildigi zaman danisman kimse bütün islerini ve isteklerini proje yöneticileri üzerinden halletmek zorundadir. proje yöneticisi tembelse vay halinize olur zaten.

(bkz: ben bugün bunu gördüm)
camurhan
rüsselsheim hauptbahnhof ile rüssensheim opelwerk istasyonlari üzerinden ulasilabilecek bir genel merkeze sahip firma. yalniz kapilarinda bekleyen insanlarinin inisiyatif acisindan gayet fevri davrandiklari ana merkeze sahip firmadir ayni zamanda. söyle ki 45. kapisinda bulunan görevliler kamerali cepten, bilgisayar numarasina kadar sormus olmasina ve varsa telefonu almasina ragmen ana - müzenin bulundugu - kapida ise sadece form doldurturlar.

televizyonlarda opel icerikli haberlerin cogunda gözüken tugladan binasi trajikomik durumdadir. bu kadar bilindik olabilecek bi binanin, tarihi eser addedilmesinden dolayi cig gibi fazla olan masraflarinin artik haddini asmasiyla yikilip ya da baskasina satilmasiyla elden cikarilma durumu da vardir.

gittigimiz baska binasida komik durumdadir. yemege cikarken icerisinde kaybolabilecegim hissiyatini veren bu bina ilk katinda rakip firmalarin belli bir kategorideki arabalarinin civatisina kadar sökülüp, incelendigi bir giris katina sahiptir. hemen üstüne ciktiginizda ise bürolar baslar. en üst katinda kodamanlar oturur.

bünyesinde general motors’un bir yan kurulusu olmasi nedeniyle amerikali, avrupali, hintli yabanci insanlar bulunduran bu binadaki yasli almanlarin almancasi cogunlukla kulagi tirmalar.

angelus
1982 yılında yayınlanan toplama syd barrett albümü ve aynı isimli şarkısıdır. şöyle ki;

1. opel
2. clowns and jugglers
3. rats
4. golden hair
5. dolly rocker
6. word song
7. wined and dined
8. swan lee
9. birdie hop
10. lets split
11. lanky
12. wouldn’t you miss me
13. milky way
14. golden hair (enstrumental)
angelus
on a distant shore, miles from land
stands the ebony totem in ebony sand
a dream in a mist of grey...
on a far distant shore...

the pebble that stood alone
and driftwood lies half buried
warm shallow waters sweep shells
so the cockles shine...

a bare winding carcase, stark
shimmers as flies scoop up meat, an empty way...
dry tears...
crisp black squeaks tore reeds
make a circle of grey in a summer way, around man
so don’t ground...

i’m trying
i’m trying to find you!
to find you
i’m living, i’m giving,
to find you, to find you,
i’m living, i’m living,
i’m trying, i’m giving...
komanci1
combo modelinde çok anım olan, uzaktan baktığımda hiç bi arabayı tanımadığım halde comboyu 1 kmden tanıdığım, son günlerde içi hacı yağı kokan araba

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol