oguz atay oykusu.
korkuyu beklerken oykusunun kahramani kendisiyle alay etmeyi bilmekle ovunmektedir.oguz atay kisilerinin baslica erdemlerinden biri iste!ozelestiriyi a$an bir edimi:ozalayi gerceklestirebiliyorlar.kahramanlarin soz konusu niteligi atay in anlatiminin temel ozelliklerinden olan ironi ile ortusmektedir.
korkuyu beklerken
ironi,alegori,hüzün ve bilinçakışıyla yoğrulmuş oğuz atayın sekiz öyküden oluşan kitabı.beyaz mantolu adamla başlayan öykü,okuyucuyu hüzne davet eder.hiç konuşmayan kahraman,deli olduğuna kanaat getirilmiş toplum tarafından intihara sürüklenir.unutulan ile bilincin derinliklerine dalar,korkuyu beklerken ile de bu bilinç durumu piskoza dönüşür,yazarla arkadaş olmuşsunuzdur.bir mektupla derdini anlatmaya çalışan yazarın mektubu gönderilmez hemen sonra gazetede çalışmaya başlayan yazara bir mektup gelir:ne evet ne hayır.tut tutabilirsen artık atayı ironi almış başını gidiyordur bu saatten sonra okuma kahkahalar eşliğinde devam eder,derken kahkahanın dozu tahta at ile dindirlir:tuhaf alışkanlıkra sahip bir toplumda değişimin imkansızlığına olan kanaatiden olacakki bu sefer tarihe göndermelerle dolu bir mektup daha kaleme alır yazar:babama mektup.babasına yazdığı bu mektupta anlaşılamamanın acısını bıyık altından gülümsemelerle babasına anlatır.ama yazar öfkelidir,kızgındır,kendisi ordadır fakat okuyucusu yoktur demiryolu hikayecilerinde.
______
insanin, surekli yasadigini hissetmesi icin, bazi degismez olculere basvurmasi iyi oluyordu.
______
insanin, surekli yasadigini hissetmesi icin, bazi degismez olculere basvurmasi iyi oluyordu.
______
-----------------------------ağlantı----------------------------
düşlemeyi bıraktım.. bağırmayı da.. ağlamayı da bıraktım.. sigarayı bırakamadım.. okumayı bıraktım.. düşünmeyi bırakamadım ..
uyumayı unuttum, yıkanmayı, kedilerimi sevmeyi, yemek yemeyi de.. zaten mutfak leş gibi, izmaritlerle dolu tabaklar, saçlarımı kazıttım.. kimseyle konuşacak bir şeyim kalmadı.. bekliyorum...
yolum düşmüyor artık deniz kenarına kaç zamandır martıların seslerini de unuttum üstümde bir gece öncesinden kusmuk lekeleri bulunan eski hırkayı giymek de rahatsız etmiyor artık bunları benden nefret et diye yazmıyorum ama istersen edebilirsin buruşmuş kağıtlarla dolu çalışma odam(ız) o çok istediğin(miz) cam kapaklı kitaplığın camları kırılmış ayağıma batınca farkettim tarçın beni görünce korkuyor eskiden eve gelince kucağıma çıkar beni teselli ederdi balkon penceresine ekmek kırıntısı koymadığım için kuşlar da yok artık
"şu sigarayı bırak artık" diyordun ya bana, ben de bırakabileceğim halde bırakmıyordum. senin benim için üzülüyor olmana içten içe sevindiğimden.. "ben ölürsem üzülür müsün?" dediğimde "saçma saçma konuşma allah aşkına" deyip beni hafifçe itelediğinde, ben içten içe gülüyordum. gece uykunda dönüp bana sımsıkı sarıldığında, hani ben hafifçe kaçmak isterken -ki sen uykunda bile- beni tutardın ya, ben içten içe sıcacık...
sokağa çıkmak arkadaşlarla buluşmak konuşmak içmek bunların hepsini unuttum telefonumu kapattım sonra da kaybettim zaten kaybolması iyi oldu aslında akşam olunca sıkılıyorum biraz zaten uyumadığımdan sokakta sesler azalınca sanki hava da temizleniyor herşey çekilince köpekler bazen hiç susmuyor bazen kediler atışıyorlar
"aslında her şey çok başka olurdu.. biraz çaba gösterseydin" demiştin ya bana -üzüntülü- hani hiç sesimi çıkarmamış ve pencereye dönmüştüm.. kapı sesiyle saç tellerime kadar biriken ağrıyı atmak istercesine haykırarak.. her neyse.. ben beklemeye devam ediyorum, senin burada kalman doğru olmazdı zaten.. hoşçakal diyememiştim ya sana,
hoşçakal...
-----------------------------ağlantı----------------------------
düşlemeyi bıraktım.. bağırmayı da.. ağlamayı da bıraktım.. sigarayı bırakamadım.. okumayı bıraktım.. düşünmeyi bırakamadım ..
uyumayı unuttum, yıkanmayı, kedilerimi sevmeyi, yemek yemeyi de.. zaten mutfak leş gibi, izmaritlerle dolu tabaklar, saçlarımı kazıttım.. kimseyle konuşacak bir şeyim kalmadı.. bekliyorum...
yolum düşmüyor artık deniz kenarına kaç zamandır martıların seslerini de unuttum üstümde bir gece öncesinden kusmuk lekeleri bulunan eski hırkayı giymek de rahatsız etmiyor artık bunları benden nefret et diye yazmıyorum ama istersen edebilirsin buruşmuş kağıtlarla dolu çalışma odam(ız) o çok istediğin(miz) cam kapaklı kitaplığın camları kırılmış ayağıma batınca farkettim tarçın beni görünce korkuyor eskiden eve gelince kucağıma çıkar beni teselli ederdi balkon penceresine ekmek kırıntısı koymadığım için kuşlar da yok artık
"şu sigarayı bırak artık" diyordun ya bana, ben de bırakabileceğim halde bırakmıyordum. senin benim için üzülüyor olmana içten içe sevindiğimden.. "ben ölürsem üzülür müsün?" dediğimde "saçma saçma konuşma allah aşkına" deyip beni hafifçe itelediğinde, ben içten içe gülüyordum. gece uykunda dönüp bana sımsıkı sarıldığında, hani ben hafifçe kaçmak isterken -ki sen uykunda bile- beni tutardın ya, ben içten içe sıcacık...
sokağa çıkmak arkadaşlarla buluşmak konuşmak içmek bunların hepsini unuttum telefonumu kapattım sonra da kaybettim zaten kaybolması iyi oldu aslında akşam olunca sıkılıyorum biraz zaten uyumadığımdan sokakta sesler azalınca sanki hava da temizleniyor herşey çekilince köpekler bazen hiç susmuyor bazen kediler atışıyorlar
"aslında her şey çok başka olurdu.. biraz çaba gösterseydin" demiştin ya bana -üzüntülü- hani hiç sesimi çıkarmamış ve pencereye dönmüştüm.. kapı sesiyle saç tellerime kadar biriken ağrıyı atmak istercesine haykırarak.. her neyse.. ben beklemeye devam ediyorum, senin burada kalman doğru olmazdı zaten.. hoşçakal diyememiştim ya sana,
hoşçakal...
-----------------------------ağlantı----------------------------
:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:
bu kadar yakinimda oldugunu bilmiyordum ama, sen bir yerde var olursan ya$ayabilirim ancak demi$tim. nasil olursan ol, var oldugunu bilmek bana yeter demiştim.
yalniz kalmaktan korktukca,yalnizligim artiyor.
ben bir $eyin taklidiydim; fakat, aslimi bile dogru durust ogrenememi$tim.
...adam olamadim, serseri oldum, artik eve camurlu ayakkabilarimla girecegim, hicbir dediginizi yapmayacagim, cunku yoruldum, cunku her $eyi birbirine kari$tirdim, cunku bu dunyada gizli mezhep bile geldi beni buldu fakat sevebilecegim bir kadin, bol para, insan yakinligi beni hic bulmadi.
benim gibi yillanmi$ acemiler icin, hayat bitip tukenmez bir talimdir.
...salih efendi diyordu ona, sen bir salih efendisin, baban sana bir kahraman adi takmayi akil edememi$, ne de babanin kom$usu kendi oglu icin akil edebilmi$. i$te ne kadar unlu sava$ci varsa biz olduk. i$te tekmil selcuklular, i$te butun di$ciler, eczacilar, i$te butun bankacilar, hepsi kahraman.
:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:
bu kadar yakinimda oldugunu bilmiyordum ama, sen bir yerde var olursan ya$ayabilirim ancak demi$tim. nasil olursan ol, var oldugunu bilmek bana yeter demiştim.
yalniz kalmaktan korktukca,yalnizligim artiyor.
ben bir $eyin taklidiydim; fakat, aslimi bile dogru durust ogrenememi$tim.
...adam olamadim, serseri oldum, artik eve camurlu ayakkabilarimla girecegim, hicbir dediginizi yapmayacagim, cunku yoruldum, cunku her $eyi birbirine kari$tirdim, cunku bu dunyada gizli mezhep bile geldi beni buldu fakat sevebilecegim bir kadin, bol para, insan yakinligi beni hic bulmadi.
benim gibi yillanmi$ acemiler icin, hayat bitip tukenmez bir talimdir.
...salih efendi diyordu ona, sen bir salih efendisin, baban sana bir kahraman adi takmayi akil edememi$, ne de babanin kom$usu kendi oglu icin akil edebilmi$. i$te ne kadar unlu sava$ci varsa biz olduk. i$te tekmil selcuklular, i$te butun di$ciler, eczacilar, i$te butun bankacilar, hepsi kahraman.
:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:
ne evet ne hayır adındaki muhteşem öyküyü barındıran kitaptır.
* ya hiç sevmemişsem bugüne kadar? bir kitaba yeniden başlamak gibi, sevmeye başlamak pek kolay sayılmazdı herhâlde.
*ben yalnızlığı istemekle suçlanıp yalnızlığa mahkum edildim.
altını çizmeye doyamayacağınız altını çizdiğiniz yerleri okuyunca içinizi huzun kaplayacak, etkisinden uzun sure çıkamayacağınız oğuz atay ın öykü kitabı.
*ben yalnızlığı istemekle suçlanıp yalnızlığa mahkum edildim.
altını çizmeye doyamayacağınız altını çizdiğiniz yerleri okuyunca içinizi huzun kaplayacak, etkisinden uzun sure çıkamayacağınız oğuz atay ın öykü kitabı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?