gabriel garcia marquez’ in “bu benim duygularımı yenerek yazabildiğim en iyi romanım” dediği kitabının adıdır.
kolombiya’ da kendi gençlik yıllarında gerçekten işlenmiş bir cinayetten etkilenerek yazmıştır romanı. kitapta anlatılan olaya gerçekten tanık olduğunu da söyler.
bu vahşeti yazmak için can atar ancak annesi bu korkunç olayın taraflarından hayatta kalanlar oldukça yazmamasını tembihler. bu kısacık romanın gerçekten sert ve kanlı bir konusu vardır.
kırmızı pazartesi
gabriel garca marquez in son romanım olmamasına rağmen en iyi romanım dediği eseridir.
latin amerikanın güneydoğuda bir ili çağrıştırdığı etkileyici marquez romanı. "her yazar romanında bir parça kendini ekler ancak ben bu romanda kendimi eklememeyi başardım" diyebilmektedir yazar bu romanı için.
(bkz: beni öldürdüler)
1982 nobel edebiyat ödülünü almış roman. aslı ispanyolcadır.
[spoiler]
sindidire sindire 3 saatte okuduğum harika kitaplardan birisidir. bu kitaptan hemen önce stendhalden kırmızı ve siyahı okudum diye midir nedir boşlukta hissediyorum kendimi. julien de tıpkı santiago nasar gibi nedeni olmadan ölüyor ( namus suçlamasının delili yok). aynı şekilde franz kafkanın dava kitabında olay bu şekilde gelişmekte ve bay k. hiçbir sebebi olmaksızın öldürüşmekte. bu bana aslında ölümün haklı veya haksız taraflarının dışında nasıl dramatik bir durum olduğunu düşündürtüyor. bu kitaplar dostoyevski gibi etik veya ahlaki kavramlardan ziyade etrafta olup biteni sosyolojik ve psikolojik boyutuyla gözler önüne seriyor..
[spoiler]
" aşk avına çıkmak şahinle avlanmak gibidir"
edit:imla
sindidire sindire 3 saatte okuduğum harika kitaplardan birisidir. bu kitaptan hemen önce stendhalden kırmızı ve siyahı okudum diye midir nedir boşlukta hissediyorum kendimi. julien de tıpkı santiago nasar gibi nedeni olmadan ölüyor ( namus suçlamasının delili yok). aynı şekilde franz kafkanın dava kitabında olay bu şekilde gelişmekte ve bay k. hiçbir sebebi olmaksızın öldürüşmekte. bu bana aslında ölümün haklı veya haksız taraflarının dışında nasıl dramatik bir durum olduğunu düşündürtüyor. bu kitaplar dostoyevski gibi etik veya ahlaki kavramlardan ziyade etrafta olup biteni sosyolojik ve psikolojik boyutuyla gözler önüne seriyor..
[spoiler]
" aşk avına çıkmak şahinle avlanmak gibidir"
edit:imla
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?