bulundugun ortami terk etmek, bulundugun ortamdan ayrilmak.
gitmek
belli bir amacla bir yere devam etmek veya bir isle ugrasmak.
gitmek. bir hançeri inceltip
okyanusa daldırmak isteği
ya da düşebilmek atlasların
dışına ki ey kalbim
yalnızsın bu yolculukta da
gitmek. o kaos duygusu, aklın
sarsıntılarla yorgun düşüşü
bilincin kamaşması belki de.
rehin bırakılacak bir şey yok
unuttuklarından başka.
gitmek. bir büyü gibi saran
ağrılar yumağı, kışkırtılmış
düşlerdir ki sen şimdi
esirgeme kendini kalbim
kederin o derin yalnızlığından
ahmet telli
okyanusa daldırmak isteği
ya da düşebilmek atlasların
dışına ki ey kalbim
yalnızsın bu yolculukta da
gitmek. o kaos duygusu, aklın
sarsıntılarla yorgun düşüşü
bilincin kamaşması belki de.
rehin bırakılacak bir şey yok
unuttuklarından başka.
gitmek. bir büyü gibi saran
ağrılar yumağı, kışkırtılmış
düşlerdir ki sen şimdi
esirgeme kendini kalbim
kederin o derin yalnızlığından
ahmet telli
(bkz: go)
bugunlerde herkes gitmek istiyor. küçük bir sahil kasabasina,bir baska ülkeye,daglara, uzaklara...
hayatindan memnun olan yok. kiminle konussam ayni sey...her seyi, herkesi birakip gitme istegi.
öyle yanina almak istedigi üç sey falan yok.
bir kendisi.
bu yeter zaten. her seyi, herkesi götürdün demektir.
keske kendini birakip gidebilse insan. ama olmuyor.
hadi kendimize raziyiz diyelim, öteki de olmuyor, ani her seyi yüzüstü birakmak göze alinamiyor.
böyle gidiyor iste. bir yanimiz kalk idelim, öbür yanimiz "otur diyor.
otur diyen kazaniyor. o yan kalabalik zira.
is, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu..
en kötüsü aliskanlik.aliskanligin verdigi rahatlik, monotonlugun dogurdugu bikkinligi yeniyor. kaliyoruz. kus olup uçmak isterken agaç olup kök saliyoruz. evlenmeler... bir çocuk daha dogurmalar... borçlara girmeler...
bir köpek bile bizi uçmaktan alikoyabiliyor.misal, ben... kapidaki rexi birakip gidemiyorum. degil bu sehirden gitmek, iki sokak öteye tasinamiyorum. alip götürsem gelmez ki... bütün sokagin köpegi oldugunun farkinda. herkes onu, o herkesi seviyor. hangi birimizle gitsin?
sirtinda yumurta küfesi olmak diye bir deyim vardir; evet, sirtimizda yumurta küfesi var hepimizin. kendi imalatimiz küfeler. ama egreti de yasanmaz ki bu dünyada. ölüm var zira. ölüme inat tutunmak lazim. inadina kök salmak lazim. bari ufak kaçislar yapabilsek.
var tabii yapanlar. ama az. sadece kaymak tabakasi. hepimiz kaçabilsek... bütçe, zaman, keyif... denk olsa. gün içinde mesela... küçücük gitmeler yapabilsek. ne mümkün. sabah 09.00, aksam 18.00. sonra baska mecburiyetler. sıkışıp kaldık.
sirf yeme, içme, barinmanin bedeli bu kadar agir olmamali. hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. bir ömür karsiligi bir ömür yani. ne saçma. bahar midir bizi bu hale getiren? galiba.
ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim. gittigim olmadi hiç. ama olsun... istemek de güzel.
can yücel
hayatindan memnun olan yok. kiminle konussam ayni sey...her seyi, herkesi birakip gitme istegi.
öyle yanina almak istedigi üç sey falan yok.
bir kendisi.
bu yeter zaten. her seyi, herkesi götürdün demektir.
keske kendini birakip gidebilse insan. ama olmuyor.
hadi kendimize raziyiz diyelim, öteki de olmuyor, ani her seyi yüzüstü birakmak göze alinamiyor.
böyle gidiyor iste. bir yanimiz kalk idelim, öbür yanimiz "otur diyor.
otur diyen kazaniyor. o yan kalabalik zira.
is, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu..
en kötüsü aliskanlik.aliskanligin verdigi rahatlik, monotonlugun dogurdugu bikkinligi yeniyor. kaliyoruz. kus olup uçmak isterken agaç olup kök saliyoruz. evlenmeler... bir çocuk daha dogurmalar... borçlara girmeler...
bir köpek bile bizi uçmaktan alikoyabiliyor.misal, ben... kapidaki rexi birakip gidemiyorum. degil bu sehirden gitmek, iki sokak öteye tasinamiyorum. alip götürsem gelmez ki... bütün sokagin köpegi oldugunun farkinda. herkes onu, o herkesi seviyor. hangi birimizle gitsin?
sirtinda yumurta küfesi olmak diye bir deyim vardir; evet, sirtimizda yumurta küfesi var hepimizin. kendi imalatimiz küfeler. ama egreti de yasanmaz ki bu dünyada. ölüm var zira. ölüme inat tutunmak lazim. inadina kök salmak lazim. bari ufak kaçislar yapabilsek.
var tabii yapanlar. ama az. sadece kaymak tabakasi. hepimiz kaçabilsek... bütçe, zaman, keyif... denk olsa. gün içinde mesela... küçücük gitmeler yapabilsek. ne mümkün. sabah 09.00, aksam 18.00. sonra baska mecburiyetler. sıkışıp kaldık.
sirf yeme, içme, barinmanin bedeli bu kadar agir olmamali. hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. bir ömür karsiligi bir ömür yani. ne saçma. bahar midir bizi bu hale getiren? galiba.
ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim. gittigim olmadi hiç. ama olsun... istemek de güzel.
can yücel
kalmak kararindan daha zor bir eylemdir. yasanilmasi, artik zul gelen bir yerde kalmak veya cekip gitmek . ikisi de yurek ister.
ortak noktalari sadece budur.
ve biz simdi giden yurekli insanlarin arkasindan burada kalan yurekli insanlar olarak deriz ki; bu kadar emek, bu kadar paylasim birilerinin yuzunden birakip gidilmemelidir. birakip gitme sebebi baskalari degil, yine kendi degerleri olmalidir insanin.
simdi,kalmak da yurek istemektedir, en az gitmek kadar...
ortak noktalari sadece budur.
ve biz simdi giden yurekli insanlarin arkasindan burada kalan yurekli insanlar olarak deriz ki; bu kadar emek, bu kadar paylasim birilerinin yuzunden birakip gidilmemelidir. birakip gitme sebebi baskalari degil, yine kendi degerleri olmalidir insanin.
simdi,kalmak da yurek istemektedir, en az gitmek kadar...
(bkz: giderim)
gitmek.
onceki satirlarin sonuna,
bir nokta koyup gitmek.
yalan soylememek icin.
sahtekar olmamak icin.
rol yapmamak icin.
donek olmamak icin.
kotunun iyisini secmemek icin.
hamili kart yakinimdir,
dememek icin.
badem biyikli cigersizleri,
allahin her gunu seyretmemek,
gunahlara ortak olmamak icin.
hakki olani almak ugruna,
aglayip, yalvarmamak icin.
kurtlar sofrasinda,
katik olmamak icin.
ve noktalarin karsisinda,
egilip virgul olmamak icin.
yeter ulan deyip,
cekip gitmek.
16 eylul 2002(walide sultanin, kendi gidisinin cercevesindeki resmidir)
onceki satirlarin sonuna,
bir nokta koyup gitmek.
yalan soylememek icin.
sahtekar olmamak icin.
rol yapmamak icin.
donek olmamak icin.
kotunun iyisini secmemek icin.
hamili kart yakinimdir,
dememek icin.
badem biyikli cigersizleri,
allahin her gunu seyretmemek,
gunahlara ortak olmamak icin.
hakki olani almak ugruna,
aglayip, yalvarmamak icin.
kurtlar sofrasinda,
katik olmamak icin.
ve noktalarin karsisinda,
egilip virgul olmamak icin.
yeter ulan deyip,
cekip gitmek.
16 eylul 2002(walide sultanin, kendi gidisinin cercevesindeki resmidir)
bugunlerde herkes gitmek istiyor. küçük bir sahil kasabasina,bir baska ülkeye,daglara, uzaklara...
hayatindan memnun olan yok. kiminle konussam ayni sey...her seyi, herkesi birakip gitme istegi.
öyle ’’yanina almak istedigi üç sey’’ falan yok.
bir kendisi.
bu yeter zaten. her seyi, herkesi götürdün demektir.
keske kendini birakip gidebilse insan. ama olmuyor.
hayatindan memnun olan yok. kiminle konussam ayni sey...her seyi, herkesi birakip gitme istegi.
öyle ’’yanina almak istedigi üç sey’’ falan yok.
bir kendisi.
bu yeter zaten. her seyi, herkesi götürdün demektir.
keske kendini birakip gidebilse insan. ama olmuyor.
(bkz: giden mi surgun kalan mi)
gitmek arkana bakmadan oylesine sadece siktir olup gitmek gerek buralardan ama izin vermiyor icimdeki zaman tanrilari.
"ardinda birakmak" ile benze$ir. elde degildir bazen. gitmek zorundasindir, oyle... gidersin.
sadece bedenen olması gerekmez.bazen beden yerinde dururken ruh ya da beyin alır başını gider.
(bkz: kent)
bırakıp her seyi gitmek ister insan zaman zaman,bu durum dersleri yuzunden olur,monotonlugun vermiş oldugu sıkıntı halinden olur ya da cekilen gonul yarası yuzunden olur,gitmek ister insan uzaklara,herkesten kacmak ister ama kendinden kacamaz iste,hele ki perseverative bir kişiliği varsa dunyanın neresine giderse gitsin anılarını da yanında götürür,kendine yaptıgı yolculuk beyhude olur,ama içten içe bilir gitmesi gerektigini,uzaklaşması gerektigini ve gider...
ardında bir ya da daha fazla kimse bırakmak...
yanına bir tek kendini almak.
gittin...
sen sandın ki,
acılarının çemberinden geçip giderken,değmezsin bir gerçeğe.
döndüğünde bulacağını sandığın yerde değilim.
gittim...
sandım ki,
ebabiller vaktine kadardır gidişim.
iptal edilmişti beni sana getirecek tüm dönüş seferleri.
sen sandın ki,
acılarının çemberinden geçip giderken,değmezsin bir gerçeğe.
döndüğünde bulacağını sandığın yerde değilim.
gittim...
sandım ki,
ebabiller vaktine kadardır gidişim.
iptal edilmişti beni sana getirecek tüm dönüş seferleri.
(bkz: ölmek)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?