yuzuklerin efendisi filminden bir bas kahraman. kendisi bir elf e deli gibi asik olmustur.
aragorn
isildur’un varisi.
bir diger adi elessar olan, uzun sure yaban ellerde gezinen gondor krali.
kolcu sahsiyet.ayrica insan kralarinin ideal silueti.
isildur’un 39. varisi olan, 3 insan yasamina sahip, birlesen gondor ve arnor kralligin krali olan karakter.
arwenin,eowynin ve legolasin tokmakcisi. bir orta dunyayi bellemistir kendisi.
krally?y reddedip halky icin sava?mayy secmesiyle william wallacea benzetti?im yuzuklerin efendisi fantastik serisinin sert sava?cysy..nitekim sonunda kaderiyle yuzle?mek zorunda kalyp krally?y kabul ediyordu..beyaz perdede viggo mortensen tarafyndan canlandyrylmy?tyr...
elfler arasinda elessar yani elf tasi diye isimlendirilir,quenya elfcesi,dwarwish dillerini iyi sekilde konusan kolcu.isildurun varisi,soyu taa earendile dayanir kendisi numenor soyundan gelen bir dunedaindir.
kitabi okurken kafamda daha bir acilarin cocugu karakter olusmustu kendisi icin fekat film gelince gorduk ki <gkz:viggo mortensen> insani oynamis,hos da olmus gerci.
kendisine uc insan omru verilmis orta dunya krali. isildurun varisi, efsane kral elendilin soyundan gelen bir savasci. narsilin parcalarindan dovulen andurile sahip olabilecek yegane kisi. arwenin askidir, tanisdiklarinda aragorn daha yirmi yasindayken arwen 1500 yasindadir.
gandalf tan sonraki en kidemli kisi odur.
tam bir kahraman biraz william wallacea benzemektedir.
legolasın gölgesinde kalmış kahramanadır
numenor soyundan gelen, elendil ve isuldurun varisi, arathorn ogludur. kendisi aşmış bir kolcudur. arwene (aksamyıldızı) asıktır. arwen onun ıcın ölümsüzlükten vazgecmıstır, ve evlenmıslerdır. filmde gördügünüz aragorn 82 yasında, ölürken 200 lü bir yastatır. cunku o numenor!
orta dünya’da hasta oldugumuz karakterlerin basinda gelir... elendil’in kılıcı, yani isuldur’un kılıcı anduril’i tasir. yeri geldiginde piskopat, yeri geldiginde duygusal ve uysal...
o bir kolcudur. kolcu olmasının kendısıne cok buyuk katkıları olmustur. zaten rivendell’de büyütüldügü ve numenor oldugu icin ayrı bir üstün yeteneklerı vardır. gözü keskindir. yerdeki ayak izlerini görür ve kac saat once basılmı oldugunu söyler.
eomer’le ilk karsılastıgında ona eomer bu lakabı uygun gormustur; (bkz: kanatayak)
bilbo baggins bunu; (bkz: dunadan)
(bkz: bree)’de ki insanlar; (bkz: yolgezer)
arwen ve elrond falan; (bkz: elessar ) (elftası)
o bir kolcudur. kolcu olmasının kendısıne cok buyuk katkıları olmustur. zaten rivendell’de büyütüldügü ve numenor oldugu icin ayrı bir üstün yeteneklerı vardır. gözü keskindir. yerdeki ayak izlerini görür ve kac saat once basılmı oldugunu söyler.
eomer’le ilk karsılastıgında ona eomer bu lakabı uygun gormustur; (bkz: kanatayak)
bilbo baggins bunu; (bkz: dunadan)
(bkz: bree)’de ki insanlar; (bkz: yolgezer)
arwen ve elrond falan; (bkz: elessar ) (elftası)
tanrıların bahşettiği üç insan ömürlük yaşam süresini kendi arzusu ile 120 yaına kadar kullanan, daha fazlasını yaşamanın bir anlamı olmadığı düşünüp ebedi uykuya geçen, güzel hanımı arwen bu üzüntüye dayanamayıp gondor u terk edip, lothlorien e gidip ömrünün sonuna kadar orada tek başına yaşayan güzeller güzeli bir karakterdir.
tolkien evreninde hayali kahraman (3. çağ 1 mart 2931 – 4. çağ 1 mart 120). insan ırkından dunedain arathorn ve gilraen’nin oğlu, arwen undomiel’in kocası. eldarion ve birçok kız çocuğunun babası. dundedain’in belki de en önemli lideri ve tekrar birleşmiş krallığın kralı. eriador kolcusu ve yüzük kardeşliğinin bir üyesi.
aragorn, 3. çağın 1 mart 2931 yılında, arathorn ve sarışın gilraen’nin oğlu olarak doğdu. henüz iki yaşındayken babası orklar tarafından öldürüldü ve dundedain’in efendisi ve isildur’un son varisi oldu. o ve annesi ayrıkvadi’de elrond’un bakımına alındılar.
mirasını dunedain’in düşmanlarından saklamak için aragorn ayrıkvadi’de, umut anlamına gelen estel adıyla tanındı. tam yirmi yaşına gelmeden ve lord elrondun oğullarıyla çıktığı maceralarda yiğitliğini kanıtladıktan sonra ona gerçek neslini ve ismini açıkladılar. o zaman elrond ona isildur’un varislerinin nesilden nesile taşıdığı aile yadigarları olan barahir’in yüzük’ünü ve elendil’in kılıcı narsil’in kırık parçalarını verdi. ama annuminas’ın asası’nı, onu kazanana kadar alıkoydu.
ertesi gün aragorn ayrıkvadi’nin bahçelerinde gezinirken arwen’le karşılaştı ve hemen onun güzelliğine, kadim bilgisine aşık oldu. ama arwen’e olan aşkı birçok yıl karşılık bulamadı. çünkü arwen yüzyıllar yaşamış bir elf, aragorn ise henüz daha çok genç olan bir ölümlüydü. o zaman ayrıkvadi’den ayrıldı ve otuz uzun yıl süren orta dünya’nın yabanındaki yolculuğuna başladı. bu zaman süresince sauron’a ve neden olduklarına karşı çalıştı.
bu yıllar sırasında gandalf’la dost oldular ve rohan hükümdarı ile thorongil diye bilindiği gondor’a gizlilik içinde hizmet etti. hizmetleri onu uzak batı’ya ve sauron’nun hizmetkarlarının yollarını öğrendiği doğu’ya getirdi.
gondor’dayken umbar’a doğru küçük bir filoya liderlik etti ve orada korsanların birçok gemisini yaktı ve kişisel olarak liman kaptanı’nı yıktı.
kırkdokuz yaşına geldiğinde aragorn, elf krallığı lothlorién’de dinlenmek istedi. o bilmemesine rağmen arwen bir süreliğine orda kalıyordu ve tekrar karşılaştılar. aragorn, geçen uzun yıllar boyunca büyük bir endam ve güce erişmişti ve bir elf beyi gibi görünüyordu. arwen sonunda aşkına döndü ve yazortası arifesi’nde, cerin amroth tepesi üzerinde bağlılıklarına dair birbirlerine söz verdiler. ve aşkının göstergesi olarak, aragorn arwen’e barahir’in yüzük’ünü verdi.
her ne kadar elrond buna çok üzülse de, aragorn ve kızı arasındaki sözü duyduğunda sessiz kaldı. bir yarı-elf olması ve erkek kardeşini 2. çağda bir ölümlü olarak kaybetmesi, bu aşkın sadece büyük bir kederi doğuracağını bildiriyordu.
kızının bir insanla evlenmesini kabul etmedi, bu insanlarin en büyüğü aragorn olsa dahi, ta ki gondor ve arnor kralı oluncaya kadar. kızının ölümsüzlüğünü bundan daha az bir şey için feda etmesine izin vermek istemiyordu. böylece aragorn yabana döndü ve aslinda krallikta gözü olmamasina rağmen dunedain tarafından kaybedilen krallığı tekrar ele geçirmek için araştırmalar yaptı.
birçok yıl dolaştı durdu, ta ki 3. çağın 3001 yılında gandalf’ın gelip ondan gollum’un aranıp yakalanmasında yardımını isteyene kadar. av uzun ve görünüşte umutsuz olduğunu kanıtladı. 3. çağ 3009 yılı gelmeden tekrar aradığı sırada, o zamanlar anduin vadisi ve kuyutormanı arıyordu, bütün yollar onu mordor sınırına götürdü. sonunda 3. çağın 3017 yılında onu ölü bataklıklar’da yakaladı ve gandalf’ın onu sorguladığı kuyutorman’daki thranduil’e götürdü.
daha sonra aragorn, yolgezer olarak bilindiği eriador’un yabanında, bir kolcu olarak birçok yıl geçirdi. o sıra daha sağlamlaştı,ormanda yaşamasını bilen biri oldu. o günlerin en usta avcısı haline geldi ve düşmanlarının tuzaklarından kaçmakta daha da ustalaştı. yüzlerce millik alanı ve buralarda yaşayan insanların hemen hepsini çok iyi biliyordu. yüzük savaşı’ndan bir yıl önce, zamanının çoğunu shire sınırına gözcülük ederek geçirdi.
gandalf’ın onu frodo’nun seyahati hakkında bilgilendirdiği için, gildor’un uyarısıyla hobbitlerin shire’dan ayrıldıklarını öğrendiğinde, onları bree’de kendisine yetişene kadar bekledi. onlara kara süvarilerin saldırılarından korunmalarında yardım etti ve sonra bree ve ayrıkvadi arasında uzanan uzun yol boyunca sahip olduğu tüm bilgi ve birikimi tüm zorluklara ve kara süvarilere karşı kullandı.
weathertop’da karasüvarilerin saldırısını geçiştirdi ve kadim iyileştirme tekniklerindeki engin bilgisini kullanarak, athelas’ı buldu ve frodo’nun yarası için kullandı. sahip olduğu kolcu özellikleri, weathertop ve ayrıkvadi arasındaki zor yolculukta ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bir kez daha kanıtladı.
ayrıkvadi’de elrond’un divanı’na katıldı ve yüzük kardeşliği’nin bir üyesi seçildi. ama kardeşliğin diğer üyeleri yolculuk için dinlenip, hazırlanırken o, elrond’un oğullarına katılarak, tharbad’ın uzak güneyindeki greyflood nehrindeki görevlerine öncülük etti. döndüğünde, elendil’in kılıcı, narsil’in kırılmış parçaları tekrar dövüldü ve aragorn ona batı’nın ateşi anlamına gelen anduril adını verdi.
caradhras’ta, kızılboynuz geçidinin kullanılması imkansızlığını kanıtladığında, aragorn, daha önce bir kez oraya girdiğinden, moria’nın kullanılmasına karşı çıktı. ama gandalf’ın liderliğine boyun eğdi. büyücü khazad-dum köprüsü’nden düştüğünde, aragorn kardeşliğin lideri oldu, onları hemen lothlorién’de güvenliğe götürmek istedi.
lorién’den sonra gandalf’ın amacının ne olduğunu bilmediklerinden, aragorn grubu botlarla parth galen çayırlarına, amon hen, görme tepesinin altına getirdi. görme tahtında grubun geleceğini düşünüp taşındığı sırada, bir ork kuvveti onlara saldırdı. frodo ve sam kaçtılar ama merry ve pippin esir alındı. ve ne yazık ki boromir öldürüldü. aragorn gondorlu adamı kurtarmak için geç kalmıştı ve bu yüzden amon hen’e tırmanmasından çok büyük bir pişmanlık duydu.
boromir’in bedenini anduin’in sularına bıraktıktan sonra, yakalanmış hobbitleri kurtarmak için rohan otlaklarında bir kovalamacaya başladı. üç avcı günlerce yarıştı ama isengard’a doğru koşan orklara yetişemediler. onun yerine eomer’le karşılaştılar ve sonunda gandalf ak süvari olarak geri döndü. büyücü onlara hobbitlerin ağaçsakal’la birlikte güvenlikte olduklarını söyledi ve kendisiyle birlikte edoras’a gelmelerini istedi.
aragorn helm’s deep savaşında, surlarda tek başına düşman ordusuyla karşı karşıya gelerek ve birçok ork öldürerek çok cesur bir savaşçı olduğu kanıtladı. palantir in geriye alınmasından sonra hornburg kulesine geri döndü ve taşın gerçek kullanıcısı olarak onu kendi isteği doğrultusunda kullandı ve kendini sauron’a gösterdi. ayrıca aragorn palantiri gondor’un güney sahillerine yaklaşmakta olan korsanların filosunu görmek için kullandı. bu, onun görevi olan ölülerin yolu’ndaki seyahatine ikna etti.
korkusuzca yol’da ilerledi ve erech taşı’nda daha önce dunadana verdikleri sözlerinden dönen ölüleri çağırdı. hayalet ordu onu pelargir’e kadar izledi, en sonunda onu geçerek umbar’ın gemilerini darmadağın ettiler. aragorn ve limanın insanları gemilere bindiler ve rüzgarın ani değişikliğiyle anduin’in sularında hızlı bir şekilde gondor’a doğru yol aldılar.
aragorn savaşın gidişatını değiştirerek ve çayırların ortasında eomér’le karşılaşarak, pelennor çayırları savaşının son bölümüne gelmiş oldu. vekilharç kendisini çağırana kadar minas tirith’e kral olarak girmek istemediği için, oraya kolcu şeklinde giyinerek ilerledi. bir kere hızlı bir şekilde, faramir, eowyn ve merry’nin hayatlarını kurtardığı şifa evlerine gitmek için girdi.
mordor’un kara kapısı’nın önünde aragorn, sauron’un ağzı ile tartıştı ve büyücüyü kısa bir azim savaşıyla yendi. sauron’un ağzı’nın geriye çekilmesi ve sauron’un ordularının marannon’da dışarı çıkmasıyla, aragorn ordularını emri altına aldı ve kartalların yardımı ve tabii ki yüzük’ün yok edilmesiyle savaş kazanıldı
sonunda her şey geçmiş, sauron yok edilmiş ve kral dönmüştü. aragorn ve galip gelen ordu minas tirith’e döndü ve orada ona kral elessar olarak gandalf tarafından taç giydirildi. elfçe’de yolgezer anlamına gelen telcontari kendisine soyisim olarak aldı. ardından arwen ve elrond geldiler. elrond ona söz verdiğini yaptı ve yazortası arifesi’nde 3. çağın 3019 yılında aragorn ile arwen evlendiler.
elessar olarak gondor ve arnor’un yeniden birleşmiş krallığı’nı uzun süre idare etti. ve arwen ona bir erkek çocuk, eldarion ve birçok kız çocuğu verdi. ama sonunda, normal insanlardan üç kere daha fazla yaşamıştı, o da yoruldu ve zamanının geldiğini anladı. 4. çağın 120. yılının 1 mart’ında, kralların evi’nde kendisi için hazırlanmış taş yatağa kendi isteğiyle yattı. burada eldarion’a veda etti ve tacı ile asasını ona verdi. ve burada, arwen’e son kez elveda dedi ve bir daha asla uyanmayacağı son derin uykusuna daldı.
aragorn’a birçok isim verildi, arwen tarafından elftaşı, bree insanları tarafından yolgezer, minas tirith şifacıları tarafından iyileştirici, bilbo tarafından dunadan, bill eyrelti tarafından uzunbacak, eomer tarafından kanatayak gibi...
aragorn, 3. çağın 1 mart 2931 yılında, arathorn ve sarışın gilraen’nin oğlu olarak doğdu. henüz iki yaşındayken babası orklar tarafından öldürüldü ve dundedain’in efendisi ve isildur’un son varisi oldu. o ve annesi ayrıkvadi’de elrond’un bakımına alındılar.
mirasını dunedain’in düşmanlarından saklamak için aragorn ayrıkvadi’de, umut anlamına gelen estel adıyla tanındı. tam yirmi yaşına gelmeden ve lord elrondun oğullarıyla çıktığı maceralarda yiğitliğini kanıtladıktan sonra ona gerçek neslini ve ismini açıkladılar. o zaman elrond ona isildur’un varislerinin nesilden nesile taşıdığı aile yadigarları olan barahir’in yüzük’ünü ve elendil’in kılıcı narsil’in kırık parçalarını verdi. ama annuminas’ın asası’nı, onu kazanana kadar alıkoydu.
ertesi gün aragorn ayrıkvadi’nin bahçelerinde gezinirken arwen’le karşılaştı ve hemen onun güzelliğine, kadim bilgisine aşık oldu. ama arwen’e olan aşkı birçok yıl karşılık bulamadı. çünkü arwen yüzyıllar yaşamış bir elf, aragorn ise henüz daha çok genç olan bir ölümlüydü. o zaman ayrıkvadi’den ayrıldı ve otuz uzun yıl süren orta dünya’nın yabanındaki yolculuğuna başladı. bu zaman süresince sauron’a ve neden olduklarına karşı çalıştı.
bu yıllar sırasında gandalf’la dost oldular ve rohan hükümdarı ile thorongil diye bilindiği gondor’a gizlilik içinde hizmet etti. hizmetleri onu uzak batı’ya ve sauron’nun hizmetkarlarının yollarını öğrendiği doğu’ya getirdi.
gondor’dayken umbar’a doğru küçük bir filoya liderlik etti ve orada korsanların birçok gemisini yaktı ve kişisel olarak liman kaptanı’nı yıktı.
kırkdokuz yaşına geldiğinde aragorn, elf krallığı lothlorién’de dinlenmek istedi. o bilmemesine rağmen arwen bir süreliğine orda kalıyordu ve tekrar karşılaştılar. aragorn, geçen uzun yıllar boyunca büyük bir endam ve güce erişmişti ve bir elf beyi gibi görünüyordu. arwen sonunda aşkına döndü ve yazortası arifesi’nde, cerin amroth tepesi üzerinde bağlılıklarına dair birbirlerine söz verdiler. ve aşkının göstergesi olarak, aragorn arwen’e barahir’in yüzük’ünü verdi.
her ne kadar elrond buna çok üzülse de, aragorn ve kızı arasındaki sözü duyduğunda sessiz kaldı. bir yarı-elf olması ve erkek kardeşini 2. çağda bir ölümlü olarak kaybetmesi, bu aşkın sadece büyük bir kederi doğuracağını bildiriyordu.
kızının bir insanla evlenmesini kabul etmedi, bu insanlarin en büyüğü aragorn olsa dahi, ta ki gondor ve arnor kralı oluncaya kadar. kızının ölümsüzlüğünü bundan daha az bir şey için feda etmesine izin vermek istemiyordu. böylece aragorn yabana döndü ve aslinda krallikta gözü olmamasina rağmen dunedain tarafından kaybedilen krallığı tekrar ele geçirmek için araştırmalar yaptı.
birçok yıl dolaştı durdu, ta ki 3. çağın 3001 yılında gandalf’ın gelip ondan gollum’un aranıp yakalanmasında yardımını isteyene kadar. av uzun ve görünüşte umutsuz olduğunu kanıtladı. 3. çağ 3009 yılı gelmeden tekrar aradığı sırada, o zamanlar anduin vadisi ve kuyutormanı arıyordu, bütün yollar onu mordor sınırına götürdü. sonunda 3. çağın 3017 yılında onu ölü bataklıklar’da yakaladı ve gandalf’ın onu sorguladığı kuyutorman’daki thranduil’e götürdü.
daha sonra aragorn, yolgezer olarak bilindiği eriador’un yabanında, bir kolcu olarak birçok yıl geçirdi. o sıra daha sağlamlaştı,ormanda yaşamasını bilen biri oldu. o günlerin en usta avcısı haline geldi ve düşmanlarının tuzaklarından kaçmakta daha da ustalaştı. yüzlerce millik alanı ve buralarda yaşayan insanların hemen hepsini çok iyi biliyordu. yüzük savaşı’ndan bir yıl önce, zamanının çoğunu shire sınırına gözcülük ederek geçirdi.
gandalf’ın onu frodo’nun seyahati hakkında bilgilendirdiği için, gildor’un uyarısıyla hobbitlerin shire’dan ayrıldıklarını öğrendiğinde, onları bree’de kendisine yetişene kadar bekledi. onlara kara süvarilerin saldırılarından korunmalarında yardım etti ve sonra bree ve ayrıkvadi arasında uzanan uzun yol boyunca sahip olduğu tüm bilgi ve birikimi tüm zorluklara ve kara süvarilere karşı kullandı.
weathertop’da karasüvarilerin saldırısını geçiştirdi ve kadim iyileştirme tekniklerindeki engin bilgisini kullanarak, athelas’ı buldu ve frodo’nun yarası için kullandı. sahip olduğu kolcu özellikleri, weathertop ve ayrıkvadi arasındaki zor yolculukta ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bir kez daha kanıtladı.
ayrıkvadi’de elrond’un divanı’na katıldı ve yüzük kardeşliği’nin bir üyesi seçildi. ama kardeşliğin diğer üyeleri yolculuk için dinlenip, hazırlanırken o, elrond’un oğullarına katılarak, tharbad’ın uzak güneyindeki greyflood nehrindeki görevlerine öncülük etti. döndüğünde, elendil’in kılıcı, narsil’in kırılmış parçaları tekrar dövüldü ve aragorn ona batı’nın ateşi anlamına gelen anduril adını verdi.
caradhras’ta, kızılboynuz geçidinin kullanılması imkansızlığını kanıtladığında, aragorn, daha önce bir kez oraya girdiğinden, moria’nın kullanılmasına karşı çıktı. ama gandalf’ın liderliğine boyun eğdi. büyücü khazad-dum köprüsü’nden düştüğünde, aragorn kardeşliğin lideri oldu, onları hemen lothlorién’de güvenliğe götürmek istedi.
lorién’den sonra gandalf’ın amacının ne olduğunu bilmediklerinden, aragorn grubu botlarla parth galen çayırlarına, amon hen, görme tepesinin altına getirdi. görme tahtında grubun geleceğini düşünüp taşındığı sırada, bir ork kuvveti onlara saldırdı. frodo ve sam kaçtılar ama merry ve pippin esir alındı. ve ne yazık ki boromir öldürüldü. aragorn gondorlu adamı kurtarmak için geç kalmıştı ve bu yüzden amon hen’e tırmanmasından çok büyük bir pişmanlık duydu.
boromir’in bedenini anduin’in sularına bıraktıktan sonra, yakalanmış hobbitleri kurtarmak için rohan otlaklarında bir kovalamacaya başladı. üç avcı günlerce yarıştı ama isengard’a doğru koşan orklara yetişemediler. onun yerine eomer’le karşılaştılar ve sonunda gandalf ak süvari olarak geri döndü. büyücü onlara hobbitlerin ağaçsakal’la birlikte güvenlikte olduklarını söyledi ve kendisiyle birlikte edoras’a gelmelerini istedi.
aragorn helm’s deep savaşında, surlarda tek başına düşman ordusuyla karşı karşıya gelerek ve birçok ork öldürerek çok cesur bir savaşçı olduğu kanıtladı. palantir in geriye alınmasından sonra hornburg kulesine geri döndü ve taşın gerçek kullanıcısı olarak onu kendi isteği doğrultusunda kullandı ve kendini sauron’a gösterdi. ayrıca aragorn palantiri gondor’un güney sahillerine yaklaşmakta olan korsanların filosunu görmek için kullandı. bu, onun görevi olan ölülerin yolu’ndaki seyahatine ikna etti.
korkusuzca yol’da ilerledi ve erech taşı’nda daha önce dunadana verdikleri sözlerinden dönen ölüleri çağırdı. hayalet ordu onu pelargir’e kadar izledi, en sonunda onu geçerek umbar’ın gemilerini darmadağın ettiler. aragorn ve limanın insanları gemilere bindiler ve rüzgarın ani değişikliğiyle anduin’in sularında hızlı bir şekilde gondor’a doğru yol aldılar.
aragorn savaşın gidişatını değiştirerek ve çayırların ortasında eomér’le karşılaşarak, pelennor çayırları savaşının son bölümüne gelmiş oldu. vekilharç kendisini çağırana kadar minas tirith’e kral olarak girmek istemediği için, oraya kolcu şeklinde giyinerek ilerledi. bir kere hızlı bir şekilde, faramir, eowyn ve merry’nin hayatlarını kurtardığı şifa evlerine gitmek için girdi.
mordor’un kara kapısı’nın önünde aragorn, sauron’un ağzı ile tartıştı ve büyücüyü kısa bir azim savaşıyla yendi. sauron’un ağzı’nın geriye çekilmesi ve sauron’un ordularının marannon’da dışarı çıkmasıyla, aragorn ordularını emri altına aldı ve kartalların yardımı ve tabii ki yüzük’ün yok edilmesiyle savaş kazanıldı
sonunda her şey geçmiş, sauron yok edilmiş ve kral dönmüştü. aragorn ve galip gelen ordu minas tirith’e döndü ve orada ona kral elessar olarak gandalf tarafından taç giydirildi. elfçe’de yolgezer anlamına gelen telcontari kendisine soyisim olarak aldı. ardından arwen ve elrond geldiler. elrond ona söz verdiğini yaptı ve yazortası arifesi’nde 3. çağın 3019 yılında aragorn ile arwen evlendiler.
elessar olarak gondor ve arnor’un yeniden birleşmiş krallığı’nı uzun süre idare etti. ve arwen ona bir erkek çocuk, eldarion ve birçok kız çocuğu verdi. ama sonunda, normal insanlardan üç kere daha fazla yaşamıştı, o da yoruldu ve zamanının geldiğini anladı. 4. çağın 120. yılının 1 mart’ında, kralların evi’nde kendisi için hazırlanmış taş yatağa kendi isteğiyle yattı. burada eldarion’a veda etti ve tacı ile asasını ona verdi. ve burada, arwen’e son kez elveda dedi ve bir daha asla uyanmayacağı son derin uykusuna daldı.
aragorn’a birçok isim verildi, arwen tarafından elftaşı, bree insanları tarafından yolgezer, minas tirith şifacıları tarafından iyileştirici, bilbo tarafından dunadan, bill eyrelti tarafından uzunbacak, eomer tarafından kanatayak gibi...
(bkz: yolgezer)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?