apartmanda oturanların yaşadıkları garip, ürkütücü, trajikomik olaylardır.
günlerden çarşambaydı, çarşambayı sel alan bir türkü vardı hani, o türkü gibi her yeri sel götürüyor, şimşeğin çakarken çıkardığı ses yandaki 300 kiloluk hüseyinin osuruğunun sesini bile bastırıyordu...
birden apartmandan bir ses geldi, koşuun ulan apartmana su bastııı .. bağaran ihsan amcaydı, 70 yasında emekli albay, siker atar cinsten...
elime aldığım kürek ve keserle koştum albayın yanına, keseri niye aldım bilemedim, albay sonra onunla kafama vurdu, aksi adam.
bi albay bi ben çalışıyor, apartmandaki suyu dısarıya atmaya uğraşıyorduk, derken seksi geceliği ile çılgın aysel kapıya çıktı, albay ihsan amca gençlik yıllarına gitmiş olacaktı ki ağzından çıkardığı salyalar ile sele katkı yapıyor, attığımız suyu tekrar ağzından çıkartıyordu sanki.
aysel abla yanıma gelip kalçama dokundu, oha dedim dur, yardıma ihtiyacın var mı bebeğim dedi, var abla dedim, benimkinin bi ucudan tuttu, küreğin tabi..
derken 300 kiloluk hüseyin abi kapıdan çıktı, ne oluyor lan dingiller diye bağırdı, kapıya ayda bikere anca yürüdüğü için ve ayseli ilk kez gördüğünden, göbeğini saklamaya çalıştı lakin nereye kadar? göbeğini bıraktığı anda önündeki julide hanımın ogluna çarptı, göbeğin etkisiyle sarsılan 8 yasıdaki genç osman 18 merdivenden düşerek selin içine girdi, kabus gibiydi.. hemen yüzmeye başladım ve çocuğu kurtardım, kahraman gibiydim şerefsizim. jülide hanım utanmasa evine kahve bahanesi ile çağırıp ırzıma geçecek, aysel zaten oracıkta verecekti.. ama malesef hiç biri olmadı. akabinde hüseyin bize gel bari kutlayalım dedi, yuh artık hüseyin! dedim..
birden albayın kafama indirdiği silah ile oracığa yığıldım, tek suçum yuh demekti, albay yuh diyenlere sinir olurmuş, ben bunu nereden bilebilirdim ki? resmen yığılmıştım suya, kafamdan çıkan kanlar seli kan kırmızısı yapıyordu, albay kırmızıyı görünce daha da eskilere gitti ve ortada savaş yokken savaş var diye bağırarak apartmanı taramaya başladı, kendimde bile olsam kafamı kaldırmıyordum, adam çıldırmıştı. hayatımda hiç bu kadar korkmamıştım, her gördüğünü düşman sanıyor ateş ediyordu, hüseyin korkudan bi osurmuştuki şimşeğin gürültüsü yanında bok yemiş, o dereceydi. osuruğu bomba sesi sanan albay apartmanı ateşe verdi, albay tek başına şehri ele geçirme peşinde idi..
birden aklımı kullanmak geldi aklıma, kan içinde olan aklımı kullanarak komutanııım! kazandıııık! diye bağırdım. albay sevinçten ağlıyordu, boynuma sarılarak hepinizin amına nasıl koydum dedi...
albayın oyununa gelmiştik, sırf eğlenecek diye koca apartmanı yaktı, hüseyin korkudan 200 kilo vererek forma girdi, aysel artık türban takıyordu, jülide bir daha çocuk yapmıyorum dedi...
ben mi? o gün korktuğum kadar hiçbir gün korkmamıştım, albay beni her gördüğünde dalga geçiyor, kahvedeki herkese nasıl ağladığımı söylüyordu. kahvenin önünden geçemeyen yaşlı teyzeler gibi olmuştum amına koyim, herşey hüseyin yüzündendi, onu hiç unutmadım, nasıl osurduğunuda...
apartmanda yaşanılan garip olaylar
psikolojik sorunları olan alt kat komşumun "hayalet beni kovalıyor" diyerek bir aşağı bir yukarı apartmanda koşturması. kapıyı açmadığım için vicdanımın rahat etmemesi. "kapıyı açarsam hayalet girer mi?" diye düşünmem. sonra hayaletin duvardan da geçebileceğini fark edip tırsmam. hayalet gelir mi gelmez mi diye düşünürken komşumun krizinin sona ermesi falan filan.
sözlüğü twitter gibi kullanmak oldu sanki bu da.
sözlüğü twitter gibi kullanmak oldu sanki bu da.
saklambaç oynarken apartmanda yapılan kaçamaklar.
hep en güzel yemekler tüm apartmanda ilginç bir şekilde kokar; özellikle sen aç isen ancak: asla o koku gideceğin evden gelmez
aynı apartmanda oturan cocuklarının tartısmaları yuzunden ebeveynlerinin yaptıgı kavgalar.cocukların barısması cabuk olsada ebeveynlerinki zaman alır.
üst kat komşunun dul olmasına rağmen yataktan gelen gıcırtı sesleri ile uyanırken sen evli olmana rağmen eşinle enseye tokat durumunuzun olması.
bir sürü insanın, birbirlerine bu denli yakında uyuyor, yemek yiyor veya sevişiyor olmalarına rağmen hiçbir şekilde somut bir olayın vuku bulmamasıdır aylar boyunca. zira apartmanda yaşıyor olduğum bireysel hayat ziyadesi ile garip bence. tabi bunun bireyler arası yaş ve dolayısı ile diğer tüm farklılıklardan ileri gelme ihtimali oldukça kuvvetli.
özellikle asansöre hiç tanımadığınız biriyle binmeniz kötü hadisedir.anlamsız bir gülme krizi,öksürüyor havası verilerek geçiştirilmeye çalışılsa da pekte verimli olmaz.eğer siz önce inerseniz iyi günler demek zorunda olan kişisinizdir ve genelde o ses boğazdan çıkmaz,çıkan seste ince ve detonedir.merdiven kullanmak en iyisidir.
penceresi apartman aralığına bakan mutfakta yemek pişirirken şarkı söylemek , aynı anda karşı komşunun da şarkıya katılması ve düet yapmak , şarkı bittiğinde üst kattaki komşunun alkışlaması .
p.s. bu arada karşı komşuyla tanışıklığımız yok.
p.s. bu arada karşı komşuyla tanışıklığımız yok.
(bkz: cemciş dede)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?